Son yüz yıldır Müslüman dünyası bir bunalım yaşıyor. Bu bunalımı bir türlü anlatamayan Müslümanlar giderek kimlik kaybı yaşıyorlar. Yani bir aidiyet kimliği yaşıyor günümüz Müslümanları. Dolayısıyla bugünün dünyasında Müslümanların yaşadığı en derin krizlerden biri, kimlik bunalımıdır. Yalnızca isimlerde, nüfus cüzdanlarında ya da istatistiklerde görünen bir kimlikten bahsetmiyoruz. Bahsettiğimiz, inancın hayata yansıyan yüzü; yani davranışta, düşüncede ve ahlakta kendini gösteren kimliktir. İşte tam da bu noktada ciddi bir boşluk yaşanıyor.
Birçok Müslüman, günlük hayatında nereye ait olduğunu kestirmekte zorlanıyor. Sabah modern dünyanın dayatmalarıyla güne başlıyor; akşam olduğunda manevi değerlerin çağrısıyla yüzleşiyor. İşte bu iki uç arasında gidip gelen birey, çoğu zaman ne kendisini tam olarak inancına ait hissedebiliyor ne de modern dünyaya. Sonuç: Kimlik bunalımı.
Bu bunalım, bireysel bir problem gibi görünse de aslında toplumsal bir yaraya dönüşmüş durumda. Çünkü kimliğini tanımlayamayan toplum, başkasının kimlik kalıplarına kolayca teslim olur. Bugün tüketim kültürü, bireysel hırslar ve dünyevileşme, genç nesillerin kimliğini hızla dönüştürüyor. İnançtan doğan değerler ise hayatın kıyısına itiliyor.
Halbuki Müslüman kimliği, yalnızca namazda, oruçta ya da bayram günlerinde hatırlanacak bir kimlik değildir. Adaletle karar vermek, merhametle yaklaşmak, dürüstçe kazanmak, hakkaniyetle davranmak da bu kimliğin ayrılmaz parçalarıdır. İnanç ile hayat arasındaki mesafe daraltılmadıkça, kimlik bunalımı bitmeyecektir.
Sorunun çözümü, “öz”e dönmekte gizlidir. Yani inancın özünü yalnızca ritüellerde değil, hayatın tamamında var kılmak… Müslüman kimliği, çelişkilerle değil, bütünlükle yaşandığında gerçek aidiyet hissi doğar. O zaman ne birey ne toplum başkalarının dayattığı kimliklere ihtiyaç duyar.
Kısacası Müslümanın kimlik bunalımı, modern zamanların en büyük sınavlarından biridir. Bu sınavı geçmenin yolu, inandığını yaşamak ve yaşadığını inandırıcı kılmaktan geçer. Dolayısıyla inandığımız değerler kimliklerimizin oluşmasına sebep olur. Yeni kimliklerin yerine esas kimliğimizi arayalım. Allah’a emanet olunuz