Haber Merkezi
Gazze’ye yönelik saldırıların devam etmesi ve ateşkesin ihlal edilmesi üzerine, Dünya Müslüman Âlimler Birliği İçtihat ve Fetva Komisyonu, İslam ümmetine yönelik dinî sorumlulukları hatırlatan bir fetva yayımladı. Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Şeyh Ali Karadaği, X hesabından yaptığı paylaşımda fetvanın önemli maddelerini şöyle sıraladı:
"1-Filistin topraklarındaki siyonist işgale karşı silahlı cihad, gücü yeten her Müslüman için farzdır.
2-Arap ve İslam ülkelerinin, işgale karşı derhâl askerî müdahalede bulunmaları dinî bir zorunluluktur.
3-Siyonist işgalci rejim; kara, deniz, hava, su yolları, boğazlar ve Arap-İslam ülkelerine ait hava sahaları da dâhil olmak üzere her yönden abluka altına alınmalıdır.
4-Filistin direnişi; askerî, malî, siyasî ve hukukî açıdan desteklenmelidir. Bu, dinî bir vecibedir.
5-Ümmeti savunmak ve saldırıları durdurmak amacıyla, İslam ülkeleri arasında askerî bir ittifak kurulması acil bir dinî yükümlülüktür.
6-Siyonist rejimle her türlü normalleşme ilişkisi haramdır.
7-İşgalci rejime petrol, gaz ve benzeri enerji kaynakları temin etmek haramdır.
8-Bazı Arap ülkelerinin işgalci rejimle imzaladığı barış anlaşmaları yeniden gözden geçirilmelidir.
9-Gazze halkına destek amacıyla malî cihad farzdır. Sınır kapıları derhâl açılmalıdır.
10-Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Müslüman topluluklar, Trump ve hükümetine baskı yaparak saldırıların durdurulması ve barışın sağlanması yönündeki seçim vaatlerinin yerine getirilmesini talep etmelidir." (İLKHA)
Ebu Ubeyde'den Sert Mesaj:
ESİRLER TEHLİKELİ BÖLGELERDE TUTULACAK
Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, düşmanın hayatta olan esirlerinin yarısını çok sıkı ama hayatları açısından son derece tehlikeli güvenlik önlemleri altında tutma kararı aldıklarını söyledi.
Haber Merkezi
Ebu Ubeyde, Telegram kanalından yaptığı yazılı açıklamada, düşmanın hayatta olan esirlerinin yarısının, son günlerde işgal ordusunun tahliye edilmesini istediği bölgelerde bulunduğunu vurguladı. Kassam Tugayları Sözcüsü, şunları kaydetti: "Bu esirleri bu bölgelerden taşımama ve onları çok sıkı ama hayatları açısından son derece tehlikeli güvenlik önlemleri altında tutma kararı aldık. Eğer düşman bu esirlerin hayatıyla gerçekten ilgileniyorsa, onları tahliye etmek ya da serbest bırakmak için derhal müzakere etmelidir. Biz uyarımızı yaptık. Netanyahu hükümeti esirlerin hayatından tamamen sorumludur. Eğer gerçekten onlarla ilgilenseydi, Ocak ayında imzalanan anlaşmaya bağlı kalırdı ve belki de bugün çoğu evinde olurdu." (İLKHA)