Sadece Zarrab mı suçlu?

Zarrab olayı derinleştikçe mide bulandıran iddialar da bir bir gün yüzüne çıkıyor. ABD`nin yaptığı tam anlamıyla bir küstahlık. Bir Müslüman ülkeyi, bir başka Müslüman ülkeye uygulanan ambargoyu deldi diye yargılamaya kalkması karşısında ABD`ye karşı, ‘Sen kim oluyorsun da beni yargılamaya kalkıyorsun` tavrı takınmak, en doğru bir davranış olmalı.

Bu konuda ABD`ye, ‘Sen dünyanın jandarması değilsin, senin her istediğini yapmak zorunda değiliz` diyerek diklenmek ve mahkemeyi ademe terk etmek lazım.

Bu tür bir tavrın etkili olabilmesi için ülke içerisinde de kimi adımların atılması gerekmektedir. Elbette Zarrab`ın her dediği doğru olarak kabul edilmemeli. Ama ortaya atılan ciddi iddialar var. 45-50 milyon dolar gibi bir rüşvet iddiası var iken hiçbir adım atmadan beklemek devlet ciddiyetini temelinden sarsacak bir durumdur.

Bu ülkenin Çalışma Bakanı, 1400 TL verdikleri asgari ücretliden fedakârlık beklerken bir eski bakan ise 45-50 milyon dolar rüşvet almakla suçlanıyor ve bu güne kadar ne o eski bakan hakkında, ne de aynı suçlamalara muhatap olan diğer bakan ve bürokratlar hakkında hiçbir işlem yapılmış değil.

Haklı olarak Zarrab`ın Türkiye`deki mal varlıklarına el koyan mahkeme neden aynı işlemi onun rüşvet verdiğini iddia ettiği kişiler için de yapmadı acaba? En azından bu konuda bir soruşturma açılıp   neticeleninceye kadar olayda adı geçen kişilerin mal varlıklarına ihtiyaten el konulamaz mıydı? Netice de Zarrab o paraları rüşvet olarak verdiyse eğer emin olun ki kendi babasının cebinden vermemiştir. Para milletin parasıdır.

Ama ne hikmetse ya da neden korkuluyorsa; Bir tek savcı da çıkıp bu konuda tek bir adım atmadı. Ben Zarrab`ın her dediği doğrudur demiyorum. Ama iddiaların çok ciddi olduğunu da hepimiz görüyoruz. Mahkemelerin bağımsız ve tarafsız bir şekilde bu konuyu incelemeleri gerektiğini söylüyorum.

Aslında eğer gerçekten suçsuz iseler, Zarrab`ın bütün dünyaya rüşvetçi diyerek tanıttığı kişilerin çıkıp kendilerinin yargılanma talep etmeleri yerinde bir davranış olur. Ama savcıların, siyasi iradenin tavrını beklemesi ve rüşvetçi olarak damgalanan kişilerin sessizliği, iddiaları daha güçlü hale getiriyor.

Rüşvet verenin de alanın da La`netlendiği bir medeniyetin çocukları olarak Zarrab`ın ABD mahkemesi önünde alçaklığın dibine vurup mel`unluğunu itiraf ettiğine hep beraber şahitlik ettik. Ya alanlar? Onlar da şu an ki suskunluklarıyla Zarrab ile aynı sıfatı kabullenmiş mi oluyorlar acaba?