Avrupa Yetim Eli
İHO Ebrar
Yetimler Vakfı
Bir de
Umut Kervanı Vakfı…
Ve de bu kategorideki onlarca diğer insani ve İslami yardım kuruluşları!
Tek kelimeyle iyi ki varsınız ve iyi ki de bizim coğrafyamızın, bizim topraklarımızın ve bizim insanlarımızın insanlığa yansıması ve faydası olarak dimdik ayaktasınız.
Bayram süreci boyunca nereye baksam, hangi sosyal medya platformuna tıklasam hep karşıma hayırda yarışan bu toplulukların, bu kurumların isimleri ve faaliyetleri çıktı.
Önceki zamanlarda olduğu gibi geride bıraktığımız bu Kurban Bayramı’nda da onlarca ülkede faaliyetlerde bulunarak binlerce ailenin sofrasını şenlendirdiler.
Kimi zaman önümüze adını sanını duymadığımız bir Afrika ülkesinin en ücra köyünde kurban eti dağıtılan videolar, fotoğraflar düşerken kimi zaman ise şimdiye kadar filmlerde ve ancak belgesellerde gördüğümüz ilginç Afrika köylerinde eli poşetli hayır kahramanlarını yürürken gösteren videolar düştü.
İşini gücünü, Bayram olmasına rağmen ailesini, çocuklarını evlerinde bırakıp Benin’e, Çad’a, Etiyopya’ya, Somali’ye, Yemen’e ve daha nice haritada yerini bile gösteremeyeceğimiz yerlere koşturan Hayır Kahramanları, dört kıtada onlarca ülkede bayrak göstererek bence ‘Sınır Tanımayan Hayırseverler’ unvanını analarının ak sütü gibi hak ettiler.
Veren elin alan ele ulaşamadığı zamanlar ve yerler var ki; işte o anda bu ‘Sınır Tanımaz Hayırseverler’ devreye giriyor hem veren eli hem de alan eli tutarak sınırları aşan bir merhamet köprüsü olup hayırda yarışa vesile oluyorlar.
Her ne kadar hayır toplama ve emin bir şekilde dağıtma işi, gönüllü yapılan bir iş ise de adlarını köşeme taşıyarak köşemi şereflendirdiğim bu Sınır Tanımaz Hayırseverler, bu kurumlar, olayı uluslararası operasyonel boyuta taşıyarak bu hayır işinde profesyonellik kazandılar.
Birçok ülkede ve bölgede aracısız olarak doğrudan kendi temsilcileri üzerinden yardım faaliyetlerini organize ederek hem ihtiyaç sahiplerine zamanında ulaşan hem de yapılan hayırları birinci elden teslim eden bu kurumlar daha fazla desteklenmeli ve büyütülmelidirler.
İşlerini büyük bir güven ve şeffaflık içerisinde kayıt altına alarak emanete hakkıyla riayet eden bu tür kurumlar hem hayırseverler için hem de ihtiyaç sahipleri için apaçık birer şanstırlar.
Çünkü birçok hayırseverin zaman zaman güven sorunu yaşadığına ve bu yüzden hayır kurumlarından uzak durduğuna şahitlik edebiliyoruz. Bunu aşmanın yolu neticede kayıt altına almaktan, şeffaflıktan ve paylaşmaktan geçiyor.
Bence bu anılan hayır kurumlarını farklı kılan en temel nokta da burası. Çünkü faaliyetleri açık, hesap verebilme üzerine kurulu, şeffaf ve belgeli olduğundan herkes tarafından kontrol edilebilir.
Ama maalesef ki; her iyi şey gibi bu gayret de gerek kamuoyunda gerekse de basın yayın kuruluşlarında yeterince yer bulmuyor. Belki bunda bu kurumların da iletişim eksikliği açısından payları vardır.
Aynı coğrafyayı paylaşmamız açısından daha yakından hatta bire bir takip etme fırsatı bulduğum Avrupa Yetim Eli ve IHO Ebrar başta olmak üzere bu kuruluşların daha iyi iletişim stratejilerine ve profesyonel iletişimcilere ihtiyaçları olduğunu düşünmekteyim.
Bu konuya da profesyonelce yaklaşım, hayır faaliyetlerinin daha fazla insana ulaşarak teşvik edici bir mecraya dönüşmesine vesile olacaktır.
Rabbim bu kurumlarda faaliyet gösterenlerden de onları hayır kervanında köprü olarak görevlendiren hayırseverlerden de razı olsun.
Sınır Tanımayan Hayırseverler’in yolu hep açık olsun…