Malumunuz olduğu üzere kendini 6’lı Masa olarak tanıtan oluşumun en önemli vaadi yeniden Parlamenter Sisteme dönmek idi.
Ama o kadar karmaşık ve anlamsız bir retorik kullandılar ki; iş güçlendirilmiş Cumhurbaşkanı yardımcılığı ya da Cumhurbaşkanlığı yardımcılığıyla güçlendirilmiş parti başkanlığı ve Belediye başkanlığı sistemine dönüştü.
Sonuçta şimdilik 7 cumhurbaşkanı yardımcılığı üzerinde anlaşarak sorunları halının altına süpürdüler.
İşte tam da burada bu sistem, Güçlendirilmiş Rantiye Sistemi, olarak adlandırılabilir. Yani şu anda bir kişi tarafından yürütülen bir görev 7 kişiye tevdi edilecek. Vatandaşlar olarak 7 Cumhurbaşkanı yardımcısına maaş verecek, yani oluşturacakları makam odalarını ve makam araçlarını da finanse edeceğiz.
Bir de bunların ekipleri, danışmanları, korumaları olacak. Sittin sene geçse bile bir tek milletvekili dahi çıkaramayacak Gültekin Uysal gibi sıfır etkili bir insan bile sırf Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olsun diye bu rantiyeden faydalanarak Cumhurbaşkanı yardımcısı olacak.
Belli ki; Cumhurbaşkanı Yardımcılığı vaad edilen bu insanlar kesinlikle kendi siyasi fikirlerine ya da partilerine güvenmiyorlar. Her çıktıkları programda mangalda kül bırakmayan, iktidar olduk olacağız, diye hava atan Parti başkanları ne kendilerine ne de partilerine inanıyorlar.
Kişisel ikballerinin peşine düşen bu sözde parti başkanları kendilerini Cumhurbaşkanlığı koltuğuna atıp rantiyeden nasiplenmek istiyorlar.
Sofra kurulmuş ve milletin geleceği, çoluk çocuğumuzun rızkı paylaşılıyor. İşlevsel olarak bir Cumhurbaşkanının 7 yardımcıya asla ihtiyacı olmaz. Ama belli ki; bu insanlara göstermelik yetkiler ve makamlar verilerek milletin sırtından geçinmeleri, milleti soymaları sağlanacak.
7 olarak ifade edilen bu yardımcılık olayının 8 hatta 9-10’a ulaşması da mümkün. Kılıçdaroğlu sanki kendisine miras kalmış gibi yardımcılık dağıtıyor. Yakında Muharrem İnce ve Sinan Oğan da 8 ve 9 Numaralı koltukların sahibi olarak ifade edilirse şaşırmamak gerek.
Tabi olayın bir de bakanlıklar durumu var. Şu andaki bakanlık sayısı bu paylaşım denkleminde yetersiz kalıyor. Bu süreçte HDPKK da denkleme girince bakanlık sayılarının da arttırılası gerekiyor. Bu meyanda ya yeni bakanlıklar ihdas edecekler ya da birçok bakanlığı ikiye üçe bölerek rantiyenin hizmetine sunacaklar.
HDPKK’ya bakanlık verilince FETÖ kalkıp da benim başım kel mi neden bana bakanlık yok demez mi?
Yani anlayacağınız Cumhurbaşkanlığı yardımcılıkları ve bakanlıklar dolayısıyla bunlara bağlı ekipler şu anda rüşvet masasında rezil olmuş durumda.
Ne deprem umurlarında ne de milletin dertleri veya dış politika. Varsa yoksa pazarlık varsa yoksa Rantiye kavgası…
Eğer 15 Mayıs sabahı bu rantiye birliği kazanırsa vatandaşın vay haline. 85 Milyon çalışacak ve bu Güçlendirilmiş Rantiye oluşumunu doyurmaya çalışacak.
Peki, bunlar doyarlar mı? Valla hiç sanmıyorum…