Mekke’nin Fethi!

Onlar bizi Vetir'de namaz kılarken buldular
Kimimizi rükuda, kimimizi secdede vurdular
Onlar hem güçsüzdü hem az sayıca
Allah'ın kullarını çağır da gelsinler yardıma
Köpüklü deniz dalgalarını andıran ordularla

İlahi Kelam`ın da ifade ettiği gibi Feth-i Mubin yani apaçık fetih olan Mekke`nin Fethini ne zaman hatırlasam yukarıdaki mısralar çınlar dimağımda. Malum, fethin yıldönümünün günlerindeyiz.

Arş-ı Ala’yı titreten bir zulüm ve sonucunda Muhacirlerin, gözyaşlarıyla fethettikleri şehir… Şehirlerin anası Mekke…

Mekke`nin fethiyle İslam`ın Devletleşme süreci başarıya ulaşmış ve Arap Yarımadası dışına yönelişin kapısı aralanmıştı. Aslında o gün hem Kudüs, hem Şam hem İstanbul ve Diyarbakır da fethedilmişti. Kıblesi`ni azade kılan bir topluluk Dünya`yı da azade kılmaya başlamıştı.

Saklana saklana şehri terk edenler şimdi hamd eden muzafferler olarak dönüyorlardı. Ramdaların mazlumları şimdi birer Fatih olarak dönüyorlardı hala inlemelerinin duyulduğu o şehre.

Hak Teala va`d etmiş, Peygamberi muştulamış, mü`minler çabalamış ve tarihin de şahadetiyle kapılar bir bir açılmıştı…

Fethin akıllara ve kalbe hitap eden en önemli noktası buydu elbet. Hakkın va`di, halen yerinde duruyor, Peygamberin muştusu halen kulaklarda çınlıyor. Her yer Vetir olmuşken, Müslüman mazlumlar secdede, rükuda katledilirken Allah`ın kullarına, enkaz altlarından mazlumlar seslenirken bir türlü köpüklü deniz dalgalarını andıran ordular gelmiyor.

Neden mi gelmiyor? Cevabı bu günkü ahvalimizde gizli.

***

Mekke`nin fethi, fetihlerin anası olmasına rağmen yeterince gündem edilmiyor. Oysa gerek fetih öncesi, gerek fetih esnasında, gerekse de fetih sonrası yaşananlarda yüzlerce ders, yüzlerce hisse var. 

Kudretin değil merhametin, intikamın değil bağışlamanın, alçaltmanın değil yüceltmenin nakşedildiği mükemmel bir fetih tablosu…

Fetih Allah`ındır, mantığıyla secdeye eren başların ve hamd eden dillerin zaferidir bu Fetih.

Mekke`nin mustazaflarının, Mekke Mekke diye inleyen Muhacirlerin zaferidir bu fetih.

Bütün dünyalıkları bir kenara itip, Peygamber (SAV) ile birlikte yeniden Medine`ye dönmeyi şeref sayan Ensar`ın zaferidir bu Fetih…

Evet, Mekke`nin fethi birçoklarının da dediği gibi bir gönül fethidir. Ama sadece muhatapların gönlünü değil elbette…

Mekke Fethi`nin mübarek mücahitleri Mekke`yi ve Mekke halkının gönlünü fethetmeden önce kendi gönüllerini fethederek başladılar işe.

Kendi gönlünü İslam`ın mübarek berraklığıyla fethedemeyen, ne başkalarının gönlünü fethedebilir ne de o gönüllerin şehirlerini.

Gönüllerimizi, yüreklerimizi fethedeceğimiz günlerin özlemiyle…