Evet, nasib işidir bu!
Herkes bu şerefe nâil olmaz!
Mevlâ Teâlâ herkese nasib etmez!
Kimi dilerse, Yüce Allah..
Kimin lâyık olmasını murad ederse..
Ona verir..
Onu bu onura hazırlar..
Âmâde eder.
O sebeple..
"Ya, şu devlet de niye şöyle ciddi sesini çıkarmıyor..?"
"Şu filan masaya ne diye yumruğunu vurmaz..?"
"Falanca lider niçin Gazze için ordu göndermez..?"
"Bu yapı neden ciddi bir şekilde harekete geçmiyor..?" demeyin!
Cenâb-ı Zîşan kime nasib edeceğini..
Kime de etmeyeceğini..
Hepimizden daha iyi bilir..
Daha doğrusu..
Bir tek O (cc) bilir.
Dolayısıyla..
Başkasının ne diye bu işten nasiplenmediğine değil de..
Kendimize bakalım.
Bu yüce şereften..
Bu muazzam onurdan..
En yüksek şekliyle nasibdâr olmaya çalışalım..
Mevlâ'nın bize de nasib etmesi için..
Fiilî ve de kavlî dua edelim..
O(cc)'ndan şiddetle isteyelim..
Fırsat verdiğinde de..
Neye mal olursa olsun..
Tüm gücümüzle el atalım..
Tutunalım..
Böyle bir fırsatı bir daha nasib etmeyeceği şuur ve kaygısıyla..
Gözü kara uğraşalım!
Sübhanallah!
Bakıyorum da..
Vahşi siyoniste şu süreçte en yüksek perdeden tam destek çıkan..
Beş "büyük" devletten biri olan..
İtalya'nın çukur yönetimi bile "Gazzeliler için direkt Gazze sahillerine acil yüzen hastane gönderdiğini" ilân ediyor..
Diğer yandan..
İngilizlerce sırf siyonist şebeke için kurulmuş..
Ve de direkt israil istihbaratınca yönetilen..
Ürdün'ün hâini dahi..
Yardım uçaklarıyla direkt Gazze'ye erzak ulaştırıyor..
Paraşütlerle doğrudan Gazze halkına ulaştırıyor..
Amma..
"Bizim koca koca Müslüman liderler"..
Fiilî tek bir adım dahi atmıyor!
Gel de..
İzah et şimdi!
Bu iş nasib işi değil de..
Başka ne olabilir ki!
Dedim ya..
Gazze'ye destek olmak..
Öyle her babayiğide nasib olmaz!