Geçtiğimiz günlerde Kayseri’de iğrenç bir olay yaşandı. Küçük bir çocuğa tacizde bulunulmuş. Bunu yazarken bile iğreniyorum. Böylesi iğrenç ve asla kabul edilemeyen bir olay yaşanır da provokatörler durur mu?
Kayseri’de yaşanan iğrenç istismar suçunu bahane ederek bir anda sokaklara dökülen yakıp yıkan, her yeri ateşe veren kirli ellerin maşaları ne yaptıklarının, niçin yaptıklarının bilincinde olmadan sağa sola saldırdılar. Bir anda olaylar Türkiye’nin muhtelif yerlerine de sıçradı.
Evlere saldırdılar, olaylarla hiç bir ilgisi olmayanlar bile korkudan evlerinden çıkamaz oldular. Yapılan iğrenç istismar olayının hesabını o topluluğun tamamına kesmek ne kadar doğru?
Bu adalet midir? Hayır, bu adalet değil zulmün ta kendisidir. Biz böyle bir halk değiliz. Hangi ara böyle olduk? Neden hâlâ ülkemizi karıştırmak isteyen, ülkemizin huzuruna kast eden zihniyetlerin oyununa geliyoruz?
Bu kaçıncı? Evet, bu tür olaylar ilk değil, son da olmayacak ama biz bunun farkına varalım artık.
Osmanlı’dan beri devam eden fitne ateşi bir türlü dinmek bilmiyor. Her defasında farklı bir olay ile karşımıza çıkıyor.
Toplumumuza kin ve nefreti aşılamaya çalışan bir zihniyetin olduğunu ne zaman anlayacaksınız?
Fitne ateşinin fitilini ateşleyerek toplumda huzur ve sükûna kast eden, yargısız infaz yapan bir zihniyet olduğunu hâlâ anlamayacak mısınız?
Düşünebiliyor musunuz sokaktan geçen bisikletli gence Suriyeli diye üzerine çullanıp darp ediyorlar!!! Biz ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Nasıl bu hale geldik?
Ülkede huzur kalmasın, halk ayaklansın istiyorlar. Halkımızı korku ve sindirme politikaları ile tahakküm altına almak istiyorlar. Tabi olaylar bu noktaya gelmeden önce sosyal medya üzerinden ırkçı söylemler, nefret söylemleri, insanları tahrik etme... gibi paylaşımlar yapıldı kendini bilmezler tarafından. Ne oldu? Sonuç provokatif eylemler birçok ile sıçradı.
Herkes ne paylaştığına iyi baksın. Manipülatif paylaşımlar toplum içinde gerginlik ve kaos ortamının oluşmasına neden oluyor.
Halkımızın huzuruna kast eden, toplumda kargaşa ve kaos oluşturmak isteyenler kim? Yüz yıllardır sömürü düzenini kuran emperyalistler elbette ve onların maşaları.
Kirli eller İslam’ı yıkma derdinde. Gönüllerden imanı söküp atma derdinde. Dinsiz, imansız bir toplum oluşturma derdinde.
Garbın uşakları iş başında yine… Ama şu iyi bilinmelidir ki Dini İslâm yıkılırsa huzur da kalmaz, sükun da… Bu da böyle biline.