Lebbeyk Allahümme Lebbeyk...
Bugün bayram, Kurban Bayramı.
Hüzün dolu, bir bayram...
Yardımlaşma ve dayanışmanın en yoğun hissedildiği günlerdir bayramlar.
Birlik ve beraberliğin pekiştiği, akraba ve komşularla hiç olmadığı kadar görüşüp konuşmaktır bayramlar.
Büyüklerin ellerinin öpüldüğü, yaşlı ve hastaların ziyaret edilip gönüllerinin alındığı günlerdir bayramlar.
Yasin’lerin kalleşçe şehit edildiği günlerdir bayramlar.
Annesinin Rabbine kurban adadığı değer!
Üzerinden kaç bayram geçti bilmiyorum!
Azgınların kanlı ellerinin masum çocukların canına kast ettiği o günler unutulmadı.
Annelerin yüreklerini kor ateşlere çeviren, babaları çaresiz bırakan kirli eller...
Çocukların babasız, gencecik kadınların dul kaldığı kasvet dolu o günlerin üzerinden kaç bayram geçti. Ama acılar hâlâ ilk günkü gibi...
Bu vesile ile 6-8 Ekim şehitlerini rahmetle anıyor, acılı ailelerine bir kez daha sabırlar diliyorum.
Bizler bu yaşanan mezalime tahammül edemezken, kelimelerin kifayetsiz kaldığı, acıyı tarif etmenin imkânsız olduğu bir bayram daha...
Kan ve zulüm kokusunun dört bir yanı sardığı Gazze!!!
Dünyanın en karanlık ve acı dolu günleri...
Haykırıyor Gazze! Bağıra bağıra, yüksek sesle anlatmaya çalışıyor... Kadılar, çocuklar yaşadıkları çaresizliği anlatıyor, tüm dünyaya sesleniyorlar ama kimse dinlemiyor.
Anneler çocuklarına karşı çaresizliği, babaların hiç bir şey yapamaması, mazlum halkın üzerine yağan bombalardan kurtulsalar bile açlığa terk edilip hayata veda etmeleri!..
Çeşit çeşit yemeklerin, tatlıların sofraları donattığı bayramlar...
Diğer yandan yiyecek bir lokma ekmek bulamayan, daha kötüsü açlıktan ölüme terk edilen Müslüman bir halk Gazze!!!
Gazze’de yaşanan soykırım acımızı kat be kat arttırdı.
Katil Siyonistlerin emperyalistlerin desteği ile, onlardan aldıkları güç ve cesaret ile, binlerce masum cana kıyması!!!
Bütün bu zulme ise müdahale edilmemesi!...
Gazze’de canlar kurban edilmeye devam ediyor.
Bugün bayram! Herkeste bir koşuşturma, bir telaş, bir heyecan Kurban Bayramı ya!
Kurbanlar kesilecek özenle... Ama fakirin sofrasını değil, kesenin dondurucusunu dolduracak...
Sahi neydi kurban? Acıyı da, kederi de, yokluğu da paylaşmak değil miydi?
Acıları bölüşmek değil miydi?
Gazze’de acılarla kıvranırken mazlumlar, tarifi imkânsız acılar ve katliamlar yaşanırken, topyekün açlığa, ölüme terk edilirken...
Biz kurbanlarımızı kesmeye bakalım.
Acılarla dolu, zulüm kokan, gözyaşı ve hasretin yaşandığı bu günlerin son bulması dileğiyle.
Hayırlı bayramlar.