Kudüs ümmetin kanayan yarası.
Bu yara 70 yılı aşkın bir süredir kabuk bağlamadı, sürekli kanıyor.
Her gün kan, gözyaşı, çile, katliam, vahşet hiç eksik olmadı! Kudüs'te Gazze'de Filistin'in her karış toprağında gün yok ki savunmasız bedenler toprağa düşmesin, mazlum bir insan katledilmesin!
Gazze'de 9 ay oldu katliamlar işleniyor acımasızca. Canlı yayınlarda insanların nasıl katledildiği servis ediliyor.
Evler virane! Aileler parçalandı; ne anne, ne baba ne de evlatlar kaldı!
Evler yıkıldı, yuvalar dağıldı, şehirler harabe, çocuklar hayata doyamadan katlediliyor hem de hiç aralıksız! Gencecik gelinler, henüz dünya evine girmişken, hayalleri varken, kahpe kurşunlarla kuramadıkları yuvalarına ve hayallerine veda ediyorlar. Hayaller ve umutlar, hayata dair planlar, bir bombanın acımasız tahribatıyla yerle bir ediliyor.
Anneler, babalar çocuklarına doyamadan, çocuklar da anne-babalarının şefkatli kollarına mahrum bırakılıyorlar. Soğuk, buz gibi toprağı kucaklar oldular masum çocuklar! Minik ve titreyen bedenleriyle korkuyu, yalnızlığı, kimsesizliği yaşıyor bedenler!
Hemen hemen herkes en yakınlarından birilerini kara toprağın bağrına bırakıp yalnızlığı ve çaresizliği yaşıyor göçüp gidenlerin ardından...
Tüm sevdiklerini yitirerek, hayata tutunmaya çalışmak!
Gazze'de yediden yetmişe herkesin acılarla yoğrulmuş bir hikayesi var. Bu hikayeler, hayal ürünü değil, filmlere konu olmuş, senaryolar da değil. Her bir hayat hikayesi acılarla yoğrulmuş zulüm kokan modern çağın vicdansız ve merhametsiz yüzünü gösteriyor. Hak ile batılın mücadelesinde, batıl ehlinin ne kadar gaddar ve acımasız olduğunun hakikatini yansıtıyor.
Gazze'de yaşayan her bir hayatın 9 ay önce hayalleri ve hayata dair beklentileri vardı. Beklentiler Siyonistlerin bombaları ile birlikte uçtu gitti! Akan kan toprağın bağrında sümbüller, laleler yeşertti. Amma ümmet uyanmadı! İnsanlık uyanmadı!
Siyonist işgal rejiminin 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin çocuk, 11 bin kadın olmak üzere 37 bin Filistinli kardeşimiz şehid oldu. Ağır yaralanıp imkansızlıklardan dolayı tedavi olamayan 90 bine yakın insan, hayattan umudunu kesmiş durumda, şehit olacakları günü bekliyorlar.
BM raporlarına göre, Gazze'de her 10 dakikada bir çocuk ya öldürülüyor ya da yaralanıyor. Gazze'deki hükümetin medya ofisi, 3 Haziran'da yaptığı açıklamada, Gazze'de 3 bin 500 çocuğun açlık nedeniyle ölümle yüz yüze olduğunu duyurmuştu. Temmuz'un ortalarında ise 1 milyondan fazla insanın kıtlıktan dolayı şehit olabileceği belirtiliyor.
"Hesaplar ahirete kaldı!" deyip sorumluluklarımızdan kurtulamayız.
Bugün insanlığa karşı suç işleniyor. Ben insanım diyen herkes bu suça ortak olmak istemiyorsa, safını netleştirerek somut adımlar atmalı.
Sivil toplum kuruluşları, soykırımın durdurulması için devletlere çağırıda bulunuyor. Devletler Birleşmiş Milletler’e, Birleşmiş Milletler de bu soykırımı işleyenlere çağrıda bulunuyor. Günün sonunda değişen hiçbir şey yok. Hatta gün geçtikçe orada yaşananlar daha kötü bir vaziyete doğru ilerliyor.
Zalimin yaptığı zulüm yanına kâr kalmamalı. Mazlumlar mazlumiyetleri ile göçüp gitmemeli. Bu dünyada da hesabı görülmeli ve somut adımlar atılmalıdır.
Bu konuda HÜDA PAR'ın katliam ve soykırım suçlarına yönelik meclise sunduğu yasa tasarısı somut atılacak önemli adımlardan biri.
HÜDA PAR'ın vatandaşlık kanununda değişikliği ön gören kanun teklifi yasallaşırsa, Türkiye vatandaşı olup, Gazze'de soykırım suçlarını işleyenlere karşı meclis somut adım atmış olacak.
Meclisin somut adım atabilmesi için, meclis çatısı altında olan vekillerin bu kanun teklifine destek vermesi çok önemli olmakla birlikte insani bir sorumluluktur. Soykırım suçunu işleyen çifte vatandaşlığı olan siyonistler cezasız kalmamalıdır.