İsmail Heniyye’nin 3 oğlu ve 4 torunu bayram günü siyonistler tarafından şehit edildi. Müthiş bir teslimiyet ve tevekkül ile evlatları toprağa verildi.
Biz, Kudüs’e, Gazze’ye, İslam'a, dinimize dolayısıyla kendimize ve kardeşlerimize ne kadar sahip çıkıyoruz!
Müslümanlar mücadele verirken biz dünyalık kavgalar ve günahlar peşinde koşuyorsak veyl olsun bizlere!
Artık özümüze dönmenin vakti gelmedi mi?
Gazze’de yaşanan soykırım 7’inci ayında… Orda yaşanan vahşeti anlatmaya kelimeler kifayet etmiyor.
Gazze’nin çığlığına tüm dünya kulaklarını tıkamış ve gün geçtikçe yaşanan bu zulümler normalleştirilmeye çalışılıyor.
Kardeşlerimizin yiyecekleri tükenmiş, kıtlıkla ve açlıkla mücadele ediyorlar.
Hayatta kalabilmek ve evlatlarının karnını doyurabilmek için insani koridorun açılmasını bekliyorlar.
Bu yaşanan mezalime sessiz kalmak, duyarsız kalmak ve insanlığın yitirildiğini görmek… Bunları düşündükçe insanlığımızdan utanıyor muyuz?
Gazze’de aç yavruların, bebeklerin, çocukların ve kardeşlerimizin bu hâllerini düşünüp üzülüyor muyuz?
Her gün Gazze’de çocuklar katlediliyor.
Anneler-babalar çocuklarını soğuk toprağın bağrına bırakıyor.
Bizler bu konuda vicdanımızı ve imanımızı sorguluyor muyuz?
Rabbimiz yüce kitabımızda bizlere ferman buyururken; "Ey iman edenler iman ediniz" diye bizleri bu konuda uyarmakta!
Bu ayetin muhatabı olarak bizler, imanımızı ve vicdanımızı sorguluyor muyuz?
Gazze, ümmetin ve tüm insanlığın imtihanı…
İmtihan yurdu dünya…
Malla, canla, evlatla imtihan olmak…
Orada binlerce çocuk şehit edildi.
“Biliniz ki, servetleriniz ve çocuklarınız birer imtihan vesilesidir ve büyük mükâfat Allah katındadır.” buyuruyor yüce Rabbimiz.
Evlat...
Yüce Allah’ın kullarına bahşettiği nimet.
Evlat...
Anne-babaların gözbebeği.
Evlat...
Canı acıdığında anne-babaların içi acır, yüreğinin derinliğinde dinmeyen bir sızı oluşur.
Yüce Allah’ın Er-Rahim isminin 70 bin perde arkasından 18 bin aleme yansıması ile insanoğlunun ve hatta hayvanlar âleminin dahi yavrularına göstermiş olduğu şefkatin tezahürüdür evlat sevgisi.
Bundandır ki insanoğlunun üzerine en çok titrediği evladıdır. Evlat ise insanoğlunun imtihanıdır.
Gazze’de her gün anne-babalar mis kokulu evlatlarını kaybediyor. Büyük bir tevekkül gösterip imtihanı başarı ile veriyorlar.
Gazze halkı şu ayetin vücut bulmuş hali, “Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, ‘Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz’ derler.”
Büyük bir vakar ve teslimiyet ile emanetin asıl sahibi olan Allah’a ciğerparelerini uğurluyorlar.
Bir bayram günü...
Buruk bir bayram...
Evlatlarını feda etmek...
Büyük bir teslimiyet, büyük bir tevekkül, büyük bir mücadele...
Aylardır dinmeyen acı...
Gazze, mübarek beldenin mübarek insanları...
Yıkıntılar arasında, her şeye rağmen bayram yapmak.
Ama azgın güruh kana doymak bilmiyor. Bayramı kana buladılar.
Gazze’nin evlatları bayram günü şehadete kavuştu.
Herkesin mutlu olduğu bir bayram günü, siyonist saldırılar neticesinde evlatlarını kaybetmek!
Ne büyük bir imtihan!
7 aydır Gazze’de anne-babalar evlatlarını cennete uğurluyor, tüm dünyanın duyarsızlığına karşı büyük bir vakar ve metanetle...
İşgalci siyonistlere karşı özgürlüğün bedelini ödeyen Gazzelli kardeşlerimiz, tüm dünyaya teslimiyetin en güzel örneğini sergileyerek, büyük bir teslimiyet dersi veriyor.
Gazze’de evlatlarını tek tek feda eden anne-babaların durumu bu iken, bizler ne yapıyoruz? Evlatlarımızı hangi bilinç ve şuurla yetiştiriyoruz?
Kudüs, Gazze ve Mescid-i Aksa çocuklarımızın zihin dünyasında ne kadar yer alıyor?
Kudüs ümmetin ortak değeri…
Kalk ey Müslüman! Uyan, kendine gel!
Kudüs’ü özgürlüğüne kavuşturacak; bilinçli ve şuurlu evlatlar yetiştir.