Selahaddin Yıldırım

İslami Hareketlerin Sabır Sınavı

01.03.2013 14:47:00 / Selahaddin Yıldırım
İslam dünyasında ve özellikle Arap dünyasında son yıllarda meydana gelen değişim dalgası İslami hareket ve cemaatleri iktidara taşıdı. Uzun yıllar baskıcı rejimlerin zulüm ve takipleri nedeniyle rahatça faaliyetlerini icra edememiş olan Müslümanlar, bu değişim dalgası ile beraber kendilerini iktidarda buldular. Arap Baharı denilen süreçle devrilen diktatörlerden sonra yapılan seçimlerde halk büyük oranda İslami cemaatlerin kurduğu partilere oy verdi ve onları iktidara taşıdı.

İslami hareketlerin iktidarda başarılı olup olmayacakları hep konuşuldu. İslami bir yönetim istemeyen odaklar, İslami cemaat ve partilerin ülkelerde yönetime gelmeleriyle beraber açık ve net bir hoşnutsuzluk ortaya koydular. Mısır ve Tunus`ta şu son haftalar yaşanan olaylar bunun en son örnekleri oldu. Türkiye`de de dindar fikirlere sahip kişilerin kurduğu AKP`nin iktidarı öyle kolay hazmedilememişti. Laik düzen yanlısı asker, bürokrasi, yargı ve medya Erdoğan ve partisinin başarısız olması için denenmedik bir yol bırakmadılar. Bugün Mısır ve Tunus`ta olanlar da dün Türkiye`de olup bitenin hemen hemen aynısıdır diyebiliriz. Şu farkla ki Türkiye`de AKP hükümetine dış dünyadan değil sadece içeriden çelme takılıyordu. Ama bugün Mısır ve Tunus`ta ise dış güçler devrede. Bölgede yükselen İslami dalgayı kırmak için gizli ve açık yollarla bir saldırı başlatılmış durumda. Başta israil ve Amerika, Mısır`ın İslami bir yönetime kavuşmasını asla istemiyorlar. Avrupa ve Rusya`da bunu istemiyor. Bu dış güçler, içerideki azınlık muhalif güçleri sokağa dökerek bu ülkeleri istikrarsızlaştırıp kaosa sürüklemek istiyorlar.

İslami parti ve cemaatler ile onları iktidara taşıyan halka husumet ve hazımsızlıklarını gizlemeyen laik, Milliyetçi ve Liberal çevreler, putlaştırdıkları demokratik usullere de ne derece bağlı olduklarını göstermiş oldular. Dış güçlerin oyuncağı olan bu güçler yapılan her meşru icraata karşı çıkıyorlar. Eski diktatör rejim yanlısı güçlerle ortak düşman sayılan İslami kesimlere karşı cephe oluşturan bu şer cephesi, Mısır ve Tunus`ta haftalardan beri karışıklıklar çıkarmaya devam ediyor. Dün Mısır`da Askeri cunta düşsün diye yürüyenler, bugün halkın oylarıyla seçilen Muhammed Mursi`yi düşürmek için Orduyu göreve çağıran sloganlar atmaya başladılar. Laik güruh için diktatör ve askeri idareler Müslümanların iktidarından daha iyidir. İslam ülkelerinde yüzyıl öncesi sömürgecilik politikalarının eseri olan laik, Milliyetçi vb anlayışların bu ülkelerin bağımsızlık ve ilerlemesi önünde en büyük engeli teşkil ettiğini unutmamak gerekir.

Dış güçlerin finans ve yardım vadiyle meşru idareye karşı direnen bu şer odaklarının maskesinin düşürülmesi için hakikaten pek sabırlı ve akıllı olunması gerekiyor. İslami yönetim karşıtı bu takımın durumu Medine dönemindeki nifak hareketinin ruhuyla aynıdır. Müslümanlar daha çok sabırlı, daha çok akli hareket etmek durumundalar. Yoksa Mısır da bir Irak, Afganistan, Cezayir veya Suriye olabilir.

Kahire`de gerçekleşmiş bir toplantıya katılan İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ahmedinecad`ın ziyareti bile istismar edildi. Güya Ahmedinecad, Mursi`ye Velayet-i Fakih usulü bir yönetim önermiş. Sanırım böyle bir düşünceyi İranlılar akıllarından bile geçirmediler, ama nifak tohumları ve fesat yaymak için çalışan bu çevreler İran ziyaretçi heyetinin beynindeki düşünceleri de okumayı başardılar.

Tunus`ta çıkan karışıklıklar esnasında fanatik laik saldırganlara karşı nefsi müdafaa yapan birkaç gencin bu eylemine “Selefiler polis gücü oluşturdu” diyerek yaygara kopardılar.

Nifak ve fesat hareketine karşı sabırdan başka bir çare görünmüyor. İmam Ali(ra)`nın sabrı gibi bir sabır... O yüce insan, meşru idaresine karşı çıkanlara gösterdiği sabrı şöyle ifade ediyor: “Sabır, ortaya koyduğum sabırdan usanana kadar sabredeceğim. Allah hakkımdaki hükmünü(ölüm) verene kadar sabredeceğim. Sabır, benim sabırdan daha acı bir iş üzerine sabrettiğimi anlayana kadar sabredeceğim.”

Yüce Mevla Mısır ve Tunus`taki kardeşlerimize böylesi bir sabır ihsan etsin ve ayaklarını sabit tutsun.
 
Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar