Kaldığımız yerden devam ediyoruz… Batı’nın kullandığı ve Türkiye’ye de vermedikleri “Patriot” hava savunma sistemlerine gelince, Patriot, 1960'ların füze savunma sistemlerinin bir türevi olduğu için otomatik olarak müdahale edecek şekilde tasarlandı. Mühendisler yeni bir şey geliştirmek yerine eski sistemi modernize edip onu yeni olarak adlandırdılar. "Patriot" yeni bir teknoloji değil, modası geçmiş bir teknolojidir.
"Patriot" sistemlerini kandırmak kolaydır. İran bunu biliyor. Nisan ayındaki bir saldırıda istihbarat toplamak ve hava savunma sisteminin nasıl çalıştığını test etmek için insansız hava araçlarını ve seyir füzelerini fırlattılar. Sistemin kaç hedefi takip edebileceğini, kaç hedefi yakalayabileceğini ve sistemin doyma noktasının nerede olduğunu buldular.
İranlılar sıvı yakıtlı füzelerden oluşan bir salvo kullandı. İran füzeleri de tam olarak hesaplanan durdurma noktalarına çarptılar. Şu ana kadar hiçbir hava savunma sisteminin büyük bir saldırıya karşı dayanıklılığı test edilmemiş idi. Uzmanların belirttikleri gibi, İranlılar birden fazla füze salvosu ateşlediğinde sistem aşırı yüklendi. Birden fazla savaş başlığı, hedef sayısının iki katına çıkmasına neden oldu ve hava savunma/füze savunma sistemi artık onları etkili bir şekilde takip edip önleyemedi.
Terör devleti israilin işgalindeki bir askeri üsse birden fazla savaş başlığına sahip 16 füze ateşlendi ve 16 füzenin tamamı hedefe ulaştı. 32 patlama ve Siyonist hava savunması hiçbir şey yapamadı. Füze önleyiciler ateşlendi, ancak İranlılar “Patriot” füzelerinin dikkatini dağıtmak için tuzaklar kullandı. Bunlar savaş başlığı olmayan küçük hedeflerdi ve bunlar, önleyicilerin hedeflediği hedeflerdi. Ancak gerçek savaş başlıkları yörüngelerine devam etti ve siyonist hedeflerini vurdu.
Bilindiği üzere, sıvı yakıtlı roketler, güçlendirici olmadığı sürece hipersonik hızlara ulaşamaz. Ancak İranlılar buna da çözüm buldular ve aynı zamanda birkaç katı yakıtlı füze de fırlattı ve hiçbir uyarıda bulunmadan israil hava savunmasını deldiler. Terör devleti israilin uyarı sistemini devreye sokacak zamanı bile yoktu; füzeler çoktan hedeflerine ulaşmıştı.
Batılı istihbarat servislerin raporlarına göre, İran'ın cephaneliğindeki hipersonik füzelerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Tahran bu tür saldırılar için henüz en iyi yeteneklerini kullanmıyor ancak eski füzeleri bile terör devleti israile çok büyük hasara neden olabilir. İran’ın yedekte on binlerce füzeleri var ve bunları gün boyu fırlatabilirler.
İranlılar ayrıca, durdurulamayacak tuzaklara ve manevra modüllerine sahip savaş başlıkları da geliştirdiklerini söylüyor. Bu savaş başlıkları yörüngeyi hızlandırıp değiştirebiliyor. Eğer durum gerçekten buysa ve Tahran bunları sırf tehdit amaçlı söylemiyorsa, israilin İran'a, örneğin nükleer tesislere veya kritik altyapıya yönelik ciddi bir saldırısı durumunda, İranlılar, siyonist varlığın tamamen çökmesine kadar varabilecek çok acı bir tepki verebilir. Bu arada ABD, işgal altındaki Filistin topraklarındaki yasadışı Yahudi işgal bölgesine bir şekilde hava koruması sağlayabilecekleri umuduyla en son teknolojisi sayılan THAAD hava savunma/füze savunma sistemlerini acilen israile yerleştiriyor… THAAD, Amerikan Lockheed Martin üretimi hem atmosfer içinden hem de atmosfer dışından gelen balistik füzeleri engellemek için tasarlanan, orta ve yüksek irtifa hava savunma sistemi. İran buna karşı da füzelerin olduğu ve ABD’nin hava savunma sistemini çökertebileceklerini söylüyor… Şehit vermeye devam ediyoruz ama; zafer sonuçta bizim olacak… Gazze’ye selam, direnişe devam!