Kremlin kan kaybediyor

Rusya'nın temel sorunu, değişen dünyanın yeni gerçekliği ile karşı karşıya kalan değişmez emperyal yayılmacılık paradigmasını değiştirememesi ve devletin varlığına yönelik "kızıl ordu" stratejisinin uygulanamaz olduğunun ortaya çıkmasıdır. Putin'in etrafındakiler içinde bölünme genişliyor, "suçluyu bulmak için her yöne kıvılcımlar saçıyorlar". Kremlin liderinin ortamında devam eden çatışmalar zemininde, Rusya'da bir askeri darbe olasılığı da göz ardı edilmemeli. Rus Ulusal Muhafız Birliklerine ait olduğu tespit edilen onlarca zırhlı araç, Moskova'daki Savunma Bakanlığı binasına çekildi.

Şimdi Rus siyasi "elitleri" içinde herkes birbirini suçluyor ve Ukrayna'daki yenilgilerden sorumlu birini bulmaya çalışıyor. Durumun Kremlin'in istediği şekilde gelişmediği gayet açık. Rusya'nın artık Rus liderliğin etrafında farklı gruplar toplayabilen güçlü bir lideri yok. Artık siyasi "elitler" telegram kanallarında birbirlerine hakaret ediyorlar, sonra ateş etmeye bile başlayabilirler... Darbe girişimi de göz ardı edilmemeli... Çünkü, her gün ülkenin siyasi liderliği ile yürütme organı ve genel olarak bürokrasi ve özel olarak ordu ile istihbarat servisleri arasındaki çatlaklar gittikçe büyümektedir... Şimdilik Rus generalleri Ukrayna'daki yenilgiler nedeniyle felç olmuş durumdalar. Kremlin'i devirmek için güç ve güven hissetmeleri lazım...

Hatırlayın, geçen hafta Ukrayna askeri istihbaratının verdiği bilgilere göre, Rus Ulusal Muhafız Birlikleri Moskova'ya getirildi ve bazı Rus ordu mensuplarını gözaltına almaya başladı. Aynı zamanda, Rus başkentinin çevresine yerleştirilmiş ordu birlikleri, yüksek alarma geçirildi. Bu arada medya, Kremlin'in aktif olarak Sergei Shoygu'nun istifasını ve savunma bakanlığı başkanının yerini alacak adayı tartıştığını bildiriyor. Adaylar arasında Putin'in eski bir koruması olan Albay General Alexei Dyumin’in ismi geçiyor.

Kremlin'in Moskova'nın çıkarları için özenle inşa ettiği projeleri gözlerimizin önünde çöküyor. Ukrayna'nın kapsamlı bir askeri işgalinden sonra, Kremlin kendisini jeopolitik yalnızlık içinde buldu. Rusya, Rus etkisi altında olduğu düşünülen ülkeler tarafından bile dışlanıyor. Örneğin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü üyeleri, Ukrayna topraklarının ilhak edilmesi nedeniyle Rusya'ya yönelik BM oylamasında Ermenistan, Kazakistan ve Tacikistan çekimser kalırken, Kırgızistan oylamaya katılmadı. Ayrıca Bişkek, 10-14 Ekim'de topraklarında yapılacak olan "Yok Edilemez Kardeşlik-2022" ortak tatbikatlarını kabul etmeyi reddederek Rusya ile ilgili görüşünü dile getirdi. Kırgızistan, 10-21 Ekim tarihlerinde Tacikistan'daki Frontier-2022 tatbikatlarına katılmayı reddetti. "Dünyanın ikinci ordusu" olarak bilinen Rus ordusunun çapulculardan oluşan bir ordu olduğu ortaya çıktıktan sonra, ortak tatbikatlarına kim girmek ister!?

İran Rusya'ya insansız hava araçları satmasına rağmen ve Afganistan İslam Emirliği, şifalı otlar karşılığında yakıt ve yiyecek tedariki konusunda anlaşmasına rağmen Rus devletiyle ilişkilendirilmek istemiyor. Rusya'yı kınayan BM Genel Kurulu kararına "evet" oyu verdiler. BM Genel Kurulu kararı, Rusya'nın enerji işbirliğini genişletmeyi önerdiği Türkiye tarafından bile desteklendi. Rusya'nın tüm bu diplomatik ve siyasi çöküşü, Putin'in Ukrayna'yı ele geçirme konusundaki son derece aptalca kararının sonucudur. Bununla birlikte, mesele sadece Kremlin'i "Kiev'i 2 gün içinde alacağız" resmi çizen ve "dünyanın ikinci ordusu" hakkında masallara ilham veren Rus FSB'nin yanlış hesaplama ve sahtekarlığında da değil. Rusya'nın temel sorunu, değişen dünyanın yeni gerçekliği ile karşı karşıya kalan değişmez emperyal yayılmacılık paradigmasını değiştirememesi ve devletin varlığına yönelik "kızıl ordu" stratejisinin uygulanamaz olduğunun ortaya çıkmasıdır.