Özkan Yaman

Bu Ülke bir daha tekrar direkten dönmemeli

10.06.2023 07:00:00 / Özkan Yaman

Seçimin ikinci turu için rehavet uyarıları işe yaramıştı.

Fakat aynı uyarının şimdi başlığını güncellemek lazım.

Hani İstanbul metrosunda her duraktan önce Türkçe ve İngilizce uyarı anonsu yapılıyor, yetmiyor, durakta durunca bir daha anons yapılıyor.

Sanki yolculara şöyle denilmiş oluyor: “Bakın bu araç yer altında gidiyor, camdan bir yeri görmediğiniz için durağı hatırlatalım istiyoruz, her ne kadar kapıların üst kısmında durakların isimleri sırayla yazsa da dikkatinizden kaçabilir..”

Tamam seçimin puslu havası geçti. Ancak gemi sahil-i selamete vardı demek fazla iyimserlik olur. Her ne kadar ekonomik ve diğer problemleri avantaj olarak kullansa da özgürlük ve batı değerleri vaadiyle yüzde ellilere yakın bir kitleyi peşinden sürükleyen rüzgar için her iki üç dakikada bir uyarı anonsuna ihtiyaç var:

“Mevcut iktidara oy vermeyen 25 milyon insan için rahatsızlık tahlilini yaptınız mı, itiraz röntgenini çektiniz mi, motivasyon haritasını incelediniz mi, eğilim analizini yaptınız mı, durdukları tarafla ilgili zemin etüdünü belirlediniz mi” gibi..

Şu anda dünyada herhalde böylesine yüksek bir katılımla şaibe ve hile oranı bu kadar düşük bir seçim yapan ve ülkenin tüm idaresini de çıkan sonuca teslim eden başka bir ülkenin olmadığı gerçeği meseleyi o kadar hassas hale getiriyor ki.

Yüzde birlik, ikilik rakamlarla içinde binbir emekle yüzdürülmüş nice geminin olduğu devasa bir ırmağın yatağı belirsiz bir güzergaha çevrilmekten son anda kurtuluyor.

Şu coğrafyayı bir beden farzetseydik, herhalde seçim akşamı, tansiyonunun fırladığını, nabzının tavan yaptığını, kalbinin sıkıştığını, aklının başından gittiğini, dilinin tutulduğunu ve komple kasıldığını söylemek israf olmazdı.

Üretilen değerler için bu risk çok fazla. Planlanan gelecek vizyonu için bu tehlike asla tolere edilebilir seviyede değil.

Bunun adına ister “seçimde rota değişimine karşı sigorta” deyin, ister, “güdümlü toplum mühendisliklerinin manevra kabiliyetine karşı tedbir” deyin mutlaka çaresine bakılmalı.

Ya Türkiye’nin sol romantizmi gibi, ekolojik bir gericilikle vaziyeti akışına bırakacaksınız, yol, köprü, havaalanı, yerli savunma sanayii gibi ne kadar yatırım ve stratejik adımlar varsa hepsinden vazgeçip, biraz bilim masalı, biraz heykel ve edepsavar sanatla göz boyayacaksınız, ultra laik, zır nasyonalist, hafif sosyalist havada karnaval gibi takılacaksınız, ya da şu beş yılda bir direkten dönme sendromuna çare bulacaksınız.

Beş yıl da olsa sonuçta sınırlanmış her süre sayılıdır ve nasıl bittiğini anlayamazsınız.

Bakın iki haftası geçti. Bu iki hafta da evet yeni sistemin tam da olması gereken konforuyla bir çok atamalar yapıldı ve illa ki seçimin havası yeni yeni dağılıyor.

Ancak bu toplumun geleceğe güvenle bakacak bir yönetim devamlılığı için ve idarede savrulup da tekrar geçmişin hazin yıkımlarına geri dönmekten emin olacağı bir rahatlığı sağlamak için her saniye çok değerli.

“Geçen seçimlerin sonucunu etkileyen bir iki tane faktörün birkaç yıl sonra ne olacağı meçhul” algısı bile yarınlarla ilgili olumsuz kaygıları besliyor.

Neticeye bakarak sadece eser ve hizmet siyasetinin yetmediği gerçeğini de tekrar etmeye gerek yok.

Zihinlerden mi, iletişim becerilerinden mi, düzletilmesi gereken kişisel zaaflardan mı, gençlikten mi artık nereden başlanacaksa bir an önce harekete geçilmeli.

Kürtçesi daha makul ve hakkaniyetli olur. Hatta arapçası bile.

Ancak bu anonsu İngilizce yapmaya herhalde gerek yok.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar