Demek açılmak istiyorsun. Gerçekten seni anlamak istiyorum.
Niye ve neden?
Bir kız/kadın neden Allah’ın kendisine verdiği tesettür sofrasından vaz geçer anlayamıyorum ama istiyorum ki sen bana açıklayasın.
İster İran’da ol ister Türkiye’de… İster Kürt ister Türk ol…
Sana “açıldığında güzel olacaksın, özgür olacaksın” diyorlar ve sen de evet “güzel ve özgür olmak için” açılmalıyım mı diyorsun?
Peki gerçekten güzel ve özgür mü olacaksın!
Farkında mısın bilmiyorum ama sen de diğerleri gibi küreselci sistemin dayattığı kültürsüz kıyafet şablonunun bir kurbanı oluyorsun.
Bu vahşi sistemle beraber dünya, tüm renklerini kaybediyor.
Kürd ve Türk’ün fistanı, İranlı’nın çador’u, Hindli kadınların Sari’si, Çinli’nin Hanfu’su, Japon’un kimonosu gitti.
Ferace gitti, burka gitti. İngiliz kadını Fransız kadını Senegal kadını… Siyahiden çekik gözlüye… kutup insanından çölün en derin yerlerine kadar… her yere sızdılar.. her şey gidiyor, bitiyor… İnsanlık kültürel kıyametini yaşıyor… Tablodan bütün renkler siliniyor, tek bir renk kalsın isteniyor.
Tüm kadınlar aynı tarz giyinmeli, aynı şekil giyinmeli…
Peki ama hani özgür olacaktınız? İlkokulda tek çeşit kıyafete isyan eden sen sekülerizmin kıyafet dayatmasının gönüllü taşıyıcısı oldun.
İki gülücüğe mi kandın?
“Aaa çok güzeelll oldun” dediklerinde aklın mı başından gitti?
Sen bu musun?
Ey İslam’ın derin aklı neredesin?
Japon’un, Hintlinin, Çinlinin direnemeyeceğini biliyordum çünkü o elbiseler onlara atalar yolu ile gelmişti ama açıkçası Müslüman kadın direnir diyordum (ki bi sen düştün, ezici bir kısmı Allah’ın hediyesini aşkla taşıyor).
Sen niye düştün kızım?
Niye bu kadar çabuk pes ettin?
Hani desem ki şeytan sana “başını açınca ölümsüz olacaksın demiş olsa” kanmazsın sen.
N’oldu sana. Yoksa sen Allah’ın mümin kadınları tesettür ile rızıklandırdığını bilmiyor musun? Bu rızkın ruhları ferahlattığını…
Üç- beş sloganik kelime ile iradesi çalınacak kadar kendinden geçmiş olamazsın…
Bir tarantula gibi tüm medeniyetlerin, kültürlerin hatta inançların üstüne üşüşmüşler ve hepsini tek bir çeşide dönüştürüyorlar.
Her şeyi ve her bireyi nesneye dönüştüren bir uygarlığın saldırısı altında olduğunu sana hissettirememek çok acıtıyor beni..
İşini yapamamış bir usta,
Evladını koruyamamış bir baba, yangını söndürememiş bir itfaiyeci çaresizliğine bürünmemizi ve pes etmemizi bekliyorlar belki.
Hayır asla olmaz!
Bir baba evladını ateşte bırakamaz.
Sen bu ümmetin kızısın,
Etme!
Başındaki örtüyü boynundaki kolye gibi parmağındaki yüzük gibi bir nesne mi sanıyorsun?
Sen değil ama başındaki örtün bir simgedir.
Dün “hür kadın olmanın” simgesiydi, bugün ise “bu, Müslüman kadının giysisidir” mesajı,
Sarhoşluk halin geçtiyse kendine geldiysen bitiriyorum.
Tüm sancaktarlar düştü, tüm ordular yenildi.
Bir biz kaldık.
Sen ve ben kızım.
Şimdi kalk örtüne bürün ve şu halkı uyar.