Malumunuz İkinci dönemin ilk haftasından itibaren seçmeli dersler seçiliyor. Özellikle Kur`an-ı Kerim dersi, Hz Muhammed`in Hayatı dersi ve Temel Dini Bilgiler dersini çocuklarımızın seçmesini sağlamak demek bu milletin özüne dönmesine vesile olmaktır.
Peki, bu derslerin seçilmesine vesile olabiliyor muyuz? İslam`a hizmet etmeyi dert edinmiş bir milletin evlatlarının bu dersleri seçmeli olarak okumak zorunda dahi olması insanı üzüyor. Fakat bu derslerin zorunlu olarak okutulması yönünde milletimizin bir talebi aslında var. Eğer biz millet olarak 81 ilimizde de bu dersleri seçer ve okul idarelerinde bu derslerin okutulmasını talep edersek, bizim bu isteğimiz zaten karşılanamayacaktır. Çünkü okullarda bu dersleri okutacak öğretmen kadrosu yetersiz kalır. Dolayısı ile MEB de bu sorunun çözümü için harekete geçer. Ve inşallah öğretmen açıkları kapatılır. Ve sınıflarımızda Kur`an`ın, İslam`ın nidası yükselir.
Birileri dese ki: “Yahu kardeşim ne kadar iyimsersin. Bu ülkede Kur`an dersi hiç zorunlu okutulur mu? ABD, Avrupa Birliği ve onların şakşakçıları bu yüzden kıyametleri koparmazlar mı? Hangi iktidar bu tepkilere dayanabilir?” Evet, biz bu sözlere şununla cevap vermek isteriz:‘ Kardeşim 28 Şubat sürecinde deseydik ki Kur`an derslerini okullarda seçmeli ders olarak okutacağız. Cami imamları haftalık ek ders karşılığında gelip okullarda Kur`an dersi verecek, Hz Muhammed`in hayatı okutulacak… ‘
Evet, o zorlu dönemde böyle bir hayale karşı çıkanlar bugün yukarda söylediğimizi realiteyi de mümkün görmüyorlar. Ama herkesin malumudur ki halkı Müslüman bir ülkenin çocuğu kendi okulunda Kur`an eğitimi alması en zorunlu ve doğal ihtiyaçtır.
Bugün İmam Hatip okullarındaki eğitim aslında asgari bir dini eğitimdir. Her Müslüman çocuğunun bilmesi gereken bir dini bilgi veriliyor. Alim, mütefekkir, ihtisaslaşmış, İslam toplumunun sorunlarını çözecek düzeyde bilgi sahibi olacak uzman alimler yetiştirilmiyor. İmam-hatip okulları aslında bu minvale dönüştürülmelidir. Normal ortaokul ve liselerin müfredatına da İmam-hatiplerde okutulan dersler eklenmelidir.
Bu arada seçmeli dersler okullardaki ders sayısını ve ders saatini arttırdı. Okul idareleri çok zor durumda kalıyorlar. Öğretmen idareyi taraf tutmak, adam kayırmak ile itham edebiliyor. Yani mesela bir okulda tüm seçmeli dersler Dini derslerden seçildiği zaman diğer branş öğretmenleri bizim alandan niçin ders seçtirilmedi diyerek sıkıntı çıkabiliyor.
Okullarda özellikle ortaokullarda günde 7 ders görmek çocukları çok sıkıyor. Eskiden olduğu gibi ilkokulların 5 saat, ortaokulların 6 saat ders görmesi idealdir. Seçmeli dersler için arttırılan ders saatleri eğitimin kalitesini düşürüyor. Çocukların daha sabah ezanı okunmadan okul yollarına düşmeleri aileleri endişelendiriyor. Halen Antep gibi büyük şehirlerin birçoğunda ikili eğitim devam ediyor. Ortaokullar sabahçı, ilkokullar öğlenci olarak okula geliyor. Dolayısı ile sabah karanlıkta okul açılıyor; akşam yatsı vakti kapanıyor. Tüm bunlar hem velileri için hem de eğitim çalışanları açısından ciddi problemlerdir.
Ders saatleri yeniden düzenlenmelidir. İkili eğitim uygulamasının bitirilmesi için ciddi çabalar var. İnkar etmek nankörlük olur. Ama gündeme getirme, okullara halkın desteğini çekmeye yönelik çaba ve gayret yok denecek kadar az. Devletin sırtına her şeyi yüklemek olamadığı gibi her şeyi vatandaşa da yüklemek olmaz. Ama okullar konusunda vatandaşlarımız daha bilinçli ve destekleyici olmalıdır. Hadi öyleyse okuluna ve mahallene sahip çık. ‘Benim okulum benim mahallem` diyelim.
Selam ve dua ile…