Sahildeki şehirlerimiz ve dinimiz

Rebiülevvel ayının girmesi ve peygamber Sevdalıları Platformunun Mevlid etkinliklerini Hicri takvime göre de düzenleme kararı alması üzerine ülkemizin dört bir yanında, bu ayda, Peygamberimiz daha heyecanla anılmaya başlandı. Hamd olsun.

Biz de bu vesile ile sahil şehirlerimizden olan Antalya`ya mevlit programına gittik. Daha önceden Nisan ayında gittiğimiz bu tarihi şehri, daha iyi görme fırsatı bulduk. 5 merkez ilçe belediyesine sahip bu büyük şehir, gerçekten de Allah`ın nimet verdiği şehirlerden birisidir. 1207 yılında Selçukluların fethedip İslam topraklarına kattığı bu şehirde tarihi camiler var. Ama dikkat çekiyor mu sormak gerek.

Gemilerin bulunduğu limana indik. Asansörün olması limana inilmeyi kolaylaştırmış. Daha önce yaklaşık 6-7 ay önce ‘` Meyhanelerin Yolu Camilere Çıkar`` adlı bir yazı yazmıştık. O yazıda da bazı konulara değinmiş özellikle açık alanda içki tüketimine dikkatleri çekmeye çalışmıştık. Hamd olsun Antalya valiliği açık alanda içki tüketimini yasakladı.

Bugün ise sahil şehirlerimizdeki dini yozlaşmaya dikkat çekmek istiyoruz. Çünkü limandaki gemiler beni korkuttu. Çok büyük bir kültür erozyonu vardı. Gemilerin girişinde Zeus heykeli, tuhaf tuhaf korsan heykelleri insana ürperti veriyor. Acaba bu gemiler bizim Müslüman vatandaşlara ait değil mi diye sorası geliyor insanın. Liman- da 1905 yılından kalma çok küçük bir mescit var. 10 kişi sığmayacak kadar küçük. Zaten adını da Liman Mescidi koymuşlar. Bu mescit dışında Antalya sahili boyunca İslam`ı hatırlatacak herhangi bir nişane yok. Ha biraz yukarıda meyhanelerin yollarının çıktığı bir cami var, İsmi Mehmet Ali Paşa Camii, bir de eski şehir yerleşimi yerinde Yivli Minareli camii var. Fakat açık söyleyeyim beş merkez belediyesi olan 2 milyondan fazla nüfusu barındırıp milyonlarca turiste ev sahipliği yapan bir şehrin denize yakın ihtişamlı bir camisinin olmayışı insanın yüreğini burkuyor.

Turizm Bakanlığı`na, Kültür Bakanlığı`na, Antalya gibi sahil şehirlerimizin valiliklerine, Belediye başkanlarına ve sahil şehirlerinde faaliyet gösteren STK`lara buradan seslenmek istiyoruz. Allah için şehirlerimize gelen turistleri sadece eğlendirmek ve doğal güzelliklerimizi göstermekle yetinmeyelim. Milli ve manevi değerlerimizi de turistlere göstermeliyiz. Peki, sorayım: Sahil boyunca bir tek camii dahi bulunmayan bir şehir nasıl milli ve manevi değerleri gelenlere hissettirecek?

Elbette ki taksime cami yaparken itiraz eden malum kesim, sahiller için böyle bir çalışmaya itiraz edecek ve engellemeye çalışacak. Fakat unutmayalım ki bu milleti millet eden camiler ve camilerin yanı başında Allah için hizmet eden külliyelerdir. Başta sahil şehirlerinde yaşayan vatandaşımızın manevi açlığını doyurmaya vesile olacak sonra da gelen turistlere İslam`ın kudretini ve insanlığa sunduğu kurtuluş reçetesini öğrenme fırsatı verecek, yapıtlar inşa etmeliyiz.

Açık açık diyoruz ki ülkemize gelen Çinliler, Ruslar, Almanlar ve diğer inanç mensubu olan her insan, Allah`ı ve resulünü tanıyıp İslam`ın huzurunu da alarak ülkesine geri dönmelidir. Aynen ‘`UKAZ PANAYIRINA``  gelen Turistlere İslam`ı anlatan Hz. Muhammed (sav) misali… Antalyalı ve diğer sahil şehirlerinde yaşayan vatandaşlarımız, gelen turistleri İslam`ın dünya ve ahret saadetine vesile olan güzellikleri ile tanıştırmalıdırlar.

Evet, başta valilikler, belediyelerimiz, sahillere ve diğer mekânlara İslam dinini anlatacak ‘`irşat merkezleri`` oluşturmalılar. Özellikle sahillere yakın camiler, hidayete vesile olma bakımından daha işlevsel hale getirilmelidir.

Bugünkü sahil şehirlerimizdeki ahlaki çöküntü, turistlerin bıraktığı hastalıklar ve nicesini ifade etmeye gerek yok. Biz artık olumsuzlukları dile getirmeyi bırakıp Allah`ın dininin hâkimiyeti için öneriler sunacağız. Olursa ne ala olmasa da inşallah bir gün yeryüzünü ıslah ve imar etmek için Allah`ın kendilerine fırsat verdiği kimselere bir fikir olur. Söz uçar değerli okuyucu, ama yazı kalır.

Şehirlerimizi imar ve ıslah etmek için Diyanet İşleri, Kültür Bakanlığı, Belediyeler, Turizm Bakanlığı başta olmak üzere ülkemizin tüm kurum ve kuruluşlarının Allah için beraber çalışmasını diler hepinizi Allah`a emanet ederiz.

Afiyet için de kalın. Selam ve dua ile…

Not: Bu akşam mevlit kandilidir. Tüm halkımızın mevlit kandili mübarek olsun.