Muhammed Ali Akay

Ailemiz İçin Yapmamız Gerekenler

11.01.2024 01:00:17 / Muhammed Ali Akay

Bütün çalışmamız ve mücadelemiz, İslam'ın hükümlerini hakim kılmak ve tertemiz Müslüman bir toplum oluşturabilmek içindir. Hayatın her alanında İslam'ın nurunu yayabilmek için ciddi bir gayret içindeyiz. İslam'ın temizliğini, nurunu, bereketini, etrafımıza yayabilmek için önce kendi kalplerimizi, ailelerimizi, evlerimizi, en yakından başlayarak en uzağa kadar çevremizi aydınlatmanın mücadelesini her imkanı kullanarak veriyoruz.

Milletimizin iffet ve ahlakı, İslam'ın şiarlarını öğrenmesi ve yaşaması için ifsat şebekelerinin toplumumuza ve neslimize zarar vermesini engellemek için tüm şuurlu anne ve babalardan bazı talep ve isteklerimiz var:

1- Öncelikle değerli babalar, her birimiz kendi evimiz içerisinde daha aktif daha yetkin daha çok evden haberdar olmalıyız. Babalar evlerini sadece yemek yemek ve uyumak için kullanmamalı; evimizde olan bitenin farkında olacak, işimizden evimize döndüğümüzde hanımımızla gün içerisinde evde olanların muhasebesini yapacak, çocuklarımızın günü nasıl geçirdikleri hakkında bilgi alacağız. Kısa da olsa çocuklarımızla sohbet ortamı oluşturacak, evlatlarımızın ruh halleri ve meşgalelerini öğrenmeye, anlamaya çalışacağız. Günde bir kere dahi olsa aynı sofrada hep birlikte ailece oturacağız ve çocuklarımızla kısa da olsa sofrada da olsa bir sohbet ortamı oluşturacağız. Başta eşimiz ve çocuklarımız evin reisi olduğumuzu anlayacak; otoritemizi görecek, aynı zamanda babanın şefkatini de hissedecekler. Bütün babalar, evleriyle, eşleriyle ve ev ahalisi ile ilgilenecek, aile efradımızdan herhangi birinde; ibadi ve ahlaki açıdan bir sıkıntı fark ettiğimizde bunu ciddiye alacağız. Nasihat edecek, durumu takip edeceğiz. Baş edemeyeceğimiz bir sorunsa ilim sahibi hocalarımızla, büyüklerimizle istişare edeceğiz. Bunun dini bir vazife olduğu fikri ile hareket edeceğiz ve bu konuyu önemseyeceğiz.

2- Annelerimiz; ev işlerinin çokluğuyla günlük yoğunluğa dalıp çocukları ile ilgilenmeyi ihmal etmeyecekler! Bütün annelerimiz, planlı programlı hareket etmeli; böylece gün içerisinde çocuklarını gözlemlemeli, çocuklarına gerekli vakti ayırmalıdır. Özellikle kız çocuklarının hallerine en çok anneler vakıf oluyor. Evdeki hal ve hareketlerini, ibadetlerini yapıyor veya yapmıyor oluşunu; dışarı gidiş gelişlerini, akrabalarla münasebetlerini, kimlerle arkadaşlık ettiklerini her bir anne çok iyi bilmeli ve takip etmelidir.

3-Değerli anne-babalar özellikle çocuklarımızın telefon görüşmeleri, internette geçirdikleri zaman ve ne ile meşgul olduklarını tam olarak bilmeliyiz. Bu konuyu kesinlikle görmezden gelmeyelim. ‘Gençtir telefonla uğraşıyor, internette zaman geçirir!’ deyip çocuklarımızı internetteki haddi hesabı olmayan şeytan ve taraftarlarının egemenliği altındaki o kirli mekanın insafına bırakamayız. Çocuklarımızı internetteki sosyal medyadaki günah bataklığına karşı korumalıyız.

4-Sadece bekar çocuklarımızı değil evli olan çocuklarımızı da günah ortamlarına karşı kötülüklere karşı daima muhafaza etmeli, gözümüzü onların da üzerinden ayırmamalıyız. Hz. Muhammed Aleyhisselam(S.A.V) kızı Fatıma'yı aylarca sabah namazına kaldırıp ölümden sonra dirilişin olduğunu ve namazı ihmal etmemesi gerektiğini; yeni evli damadına ve kızına sürekli hatırlatmıştı. Bu konuda tüm kardeşlerimiz, çocuklarımızın evlilik hayatını daha sağlıklı sürdürebilmesi için onları günahlardan korumalı ve bu refleksimizi hiçbir zaman kaybetmemeliyiz.

5-Bizim amacımız Allah'ın izniyle temiz ve iffetli Müslüman toplumu oluşturmak, kendimizi ve çocuklarımızı Cehennem ateşinden kurtarmak, Kur'an ve sünneti hayatımızın her alanında rehber etmektir.

6-Ekonomik sıkıntıları yaşadığımız şu günlerde; tasarruf tedbirleri konusunda daha çok dikkat etmeli; evlerimizde, mutfak eşyası alırken doğalgaz, su, elektrik kullanırken tasarruflu davranmaya dikkat etmeliyiz. Harcamalarımızda başta giyim, ev eşyaları olmak üzere sade ve mütevazı olmaya çalışmalı; elimizden geldiğince nereden kısabilirsek kısmanın hesabını yapmalıyız. Tabii bu cimrilik derecesine varmamalıdır.

7-Düğün, taziye ve benzeri programlarımızda da tasarruf tedbirlerine dikkat etmeliyiz. Özellikle taziyelerde -şehir dışından gelenler hariç- yemek yedirme adeti terk edilmelidir. Genellikle taziyelerde üç gün boyunca gelenlere yemek yedirilmektedir ki bu sünnete de aykırıdır ve taziye sahiplerini de çok ciddi anlamda sıkıntıya sokuyor.

8-Kişisel harcamalarımızda mütevazı ve ihtiyacı dikkate alacak şekilde harcama yapmalı; lüks, pahalı lokantalarda veya pastanelerde gereksiz harcamalar ve masraflar yaparak israfa girmemeliyiz. Evde çoluk çocuğumuzla yemek yeme imkanı olduğu halde lokantaya gidip para harcamaya gerek yoktur.

Allahu Teala Gazze’yi vuran şeytan ve taraftarlarını, ülkemizde kaos çıkarmak isteyen şeytani güçleri ve ailelerimizi bozmak isteyen şer güçleri zelil edip mağlup eyleyecek bir güç ve ilim bize versin.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar