Muhammed Ali Akay

İslam Bütün Dinleri Kutsal Görür mü?

13.10.2021 07:53:53 / Muhammed Ali Akay

DÜZELTME: Malumunuz geçen hafta “İslam ve Milliyetçilik” başlığı altında bir yazı yazmıştık. Dil birliği konusunu işlerken (bilgisayarımın bozulmasından dolayı, telefonda yazdığım İçin) yanlışlıkla; “Bütün kavimlerin dinlerini kutsal gören bir dinimiz var.” Bütün kavimlerin dillerini yazacağım yere, dinleri kelimesini yazmışız. Okuyucularımızdan özür dileriz.

Aslında yazıdaki paragraftan okuyucu kimse onun din değil dil olduğunu anlar. Fakat bu konuyu art niyetli insanlar, günümüzde bir realite olarak işliyorlar. Başta Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Siyonizmle, Amerika ile iş tutan krallar bütün dinlerin kutsal olduğunu, İbrahim’i dinlerde buluşma gibi söylemlerle şeytani bir plana hizmet ediyorlar.

Bugün Arap ülkeleri israil ile İbrahim Antlaşması diye normalleşme süreci olarak tanımladıkları Siyonizmle anlaşma yapıyorlar. Her Cuma Hutbesinde duyduğumuz “Allah katında din İslam’dır.” Ayeti ve Beyine Suresi’ndeki 6. Ayet, “Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah'a ortak koşan müşrikler, içinde ebedi kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en şerlisi, en kötüsüdürler.” Meramımızı anlatmaya yeterlidir.

Allah, yüce kitabında müşriklerin ve ehli kitabın yaratılmışların en kötüleri olduklarını belirtiyor. İslam Allah katındaki tek hak dindir. Bu Hakikat-ı kimse değiştiremez.

Suudi Arabistan merkezli kurulan Rabıtatüt Alemiyyel-İslami adlı yapının başkanı Muhammed İsa, Papayla beraber, ’Küresel Eğitim Paktı için Dinlerin Çağrısı’ adlı konferansa katıldı. Ortak küresel bir eğitim sistemi oluşturma ile ilgili görüşmeler yapıp bunu Twitter’da paylaşıp övündüler.

Şimdi Biz FETÖ başta olmak üzere küresel şeytani güçlerle çalışanlardan hep şu sözleri duyuyoruz: “Dinlerin kardeşliği, Dinlerin beraberliği, Dinler arası diyalog” Bu söylemlerin sahipleri her zaman küfrün yanında olmuş, İslam’ın ve Müslümanların ise aleyhine çalışmışlardır.

Dinler arası diyaloğu savunan alim görünümlü kimseler, İslam mezhepleri arası diyaloğa çağrıldıklarında kıyametleri koparıyorlar. İslam mezheplerinin yakınlaşmasına karşı amansız olan bu yapıların ve bu kişilerin, müşriklere, putperestlere, Yahudi ve Hıristiyanlara karşı çok merhametli ve şefkatli olduklarını görüyoruz. Bu kabul edilebilecek bir durum değil. Bu kendini küfrün emellerine teslim etmiş, öz değerlerini kaybetmiş kimselerin zihniyetidir.

 İslam ülkelerinin küresel Siyonizm’in emellerine engel olmaması için Müslüman kisveli, alim kılıklı kimselerce müşrikler, Yahudiler ve Hıristiyanlar ve onların Batıl dinleri güzel gösterilmeye çalışılıyor. Bu bir projedir. Bu projeyle ilgili Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde, TV kanallarında, gazetelerde, haberlerde, reklamlarda çok ciddi görsellere ve büyük harcamalara şahit olabilirsiniz.

Ülkemizde FETÖ’nün etkisiz hale gelmesiyle beraber, dinler arası diyalog gibi şeytani söylemler sönmüş olsa da bu söylemi sahiplenmek isteyen küresel güçlerin siyasi ve iktisadi gücüne tamah eden sahte din adamlarına rastlamak mümkündür. Müslümanların bu konuda çok hassas olması gerekir.

Peki, Küresel Şeytani güçlerle nasıl mücadele edeceğiz? Aslında geçen haftaki “İslam ve Milliyetçilik” adlı yazımızda bu sorunun cevabı gizlidir. Milliyetçiliği oluşturan altı tane unsurdan bahsetmiştik. Bu yazıyı Resulullah’ın torunlarından, Pakistan İslam Cumhuriyeti’nin kurucusu Ebu’l Ala el-Mevdudi’nin “İslam’da Hükümet” Adlı 858 sayfalık eserini okuduktan sonra kaleme aldık.

Milliyetçiliği oluşturan, İslam Ümmetini bölen altı tane unsurdan bahsettik: Irk birliği, Ülke ve memleket birliği, Dil birliği, Renk birliği, Geçinme Davası birliği, Hükümet Nizamı Birliği.

Beş tanesini açıklamıştık. Hükümet Nizamı Birliğini ise açıklayamamıştık. Mevdudi der ki: ‘Bir hükümetin tebaasının müşterek kanunların altına girmeleri ve bu kanunlara boyun eğmeleri, diğer hükümetlerin tebaasına karşı kendi aralarında birleşmiş olmalarıdır. Bunlar da kendi hükümetlerinin tebaası olmayanlarla bir hudud, bir sınır, bir ayrılık vücuda getirirler.’  

Birinci Dünya Savaşından sonra İngiliz ve Fransızlar İslam beldelerinde yüzlerce hükümet kurdular. Bu hükümetler, bağımsız olduklarını söyleseler de İngilizlerin ve Fransızların emellerine hizmet ettiler.

İslam toplumunu ayıran, milliyetçiliği oluşturan bu altı unsura karşı bilinçlendirmeliyiz. Ümmet birliği fikrini İslam’ın halklarına izah etmeliyiz. Dinler arası diyalog çağrısı yapan şeytani güçlerin vaizlerine karşı halkı uyarmalıyız.

Allah’ın(C.C.), her türlü beladan hepimizi koruması duasıyla…

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar