Öncelikle ülkemizin tüm şehirlerinde canlarını hiçe sayarak meydanlara akın eden aziz milletimizi tebrik etmek istiyoruz.
Evet, salgın olmasına rağmen Filistin için Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Gaziantep, Elâzığ kısacası tüm şehirlerimizde binlerce insanımız başta Memur Sen ve HÜDA PAR’ın öncülüğünde meydanlara döküldü.
Memur Sen’in Genel Başkanı Ali Yalçın’ı ve Memur Sen’in öncü tüm İl başkanlarını tebrik etmek istiyoruz. Bu ülkenin insanına öncülük etmek elbette bu ülkenin memurlarına yakışır.
Bu arada siyasi partiler içinde Filistin meselesinde en duyarlı olan HÜDA PAR’ı, Sayın Genel Başkan İshak Sağlam’ı ve HÜDA PAR’ın tüm İl başkanlarını tebrik etmek isteriz. Bu halka hak yolunda öncülük ediyorsunuz. Gerek sosyal medyada gerek meydanlarda HÜDA PAR’ın organizeli çalışması dosta güven düşmana korku veriyor.
Müslüman ve Siyonist araştırmacıların ortak tespitidir ki: Türkiye Halkı 1990’lı yıllara göre dini duyarlılık anlamında çok ilerlemiş. İslam’ın tüm coğrafyalara egemen olmasını isteyen, Siyonizm, ABD, RUSYA, ÇİN ve diğer zalimlerin emperyalizmine itiraz eden çok büyük bir halk kitlesi oluşmuş durumdadır. Bu millet iyi kanalize edilirse dünya istikbarı yok olmaya mahkumdur. Şii-Sünni ayrımı yapmadan Ümmeti vahdete davet eden bir halkımız var. Birleşmiş Milletlerin ikiyüzlülüğünden bıkmış Birleşmiş Müslüman Halkların askeri ve siyasi güce sahip olmasını isteyen milyonlar var. ‘Mehmetçik Kudüs’e! Mehmetçik Kudüs’e!’ diye haykıran gençler var. Bakın bu nesil çok kalitelidir. Bunu görmek ve kabul etmek gerekiyor. Geçmiş yıllara göre İslam bu ülkede de dünya genelinde de çok iyi bir konumdadır.
500 kelimelik bir yazının 227 kelimesini günümüze ayırdıktan sonra geçmişe gidebiliriz.:) Filistin neresidir, Kur’an’da ‘Etrafını bereketli kıldığımız topraklar…’ olarak bahsedilen bölge neresidir? “Filistin denen topraklar esas itibariyle, Suriye ile Mısır ve Akdeniz ile Şeria nehri arasında kalan topraklardır. Şeria nehrinin döküldüğü Ölüdeniz de (Lut gölü) Filistin’in doğu sınırına dahildir. Bu sınırlar içinde de Filistin toprakları coğrafî bakımdan Akdeniz kıyı şeridi, kuzeyden güneye doğru uzanan dağ silsilesinin bulunduğu ortadaki yayla bölümü ve en doğuda da Şeria vadisi olmak üzere üç parçaya ayrılır.’’
637 yılının Mayıs ayında Hz. Ömer’in halifeliği döneminde Kudüs barış yoluyla İslam Devletine geçti. Şii-Sünni kavgası olana kadar Kudüs Müslümanlarda kaldı. Şii-Sünni kavgası çıkıp vahdet bozulunca Haçlılar 15 Temmuz 1099’da Kudüs’ü işgal ettiler. Çok kanlı bir işgaldi. Çok Müslümanı şehit ettiler. Selâhaddîn-i Eyyûbî vahdeti sağladı. Ve Müslümanlar, 1187’de Kudüs’ü tekrardan Haçlılardan geri aldı. Selâhaddîn-i Eyyûbî (589/1193) ölünce vahdet yine bozuldu. Ardından Filistin’de bazı karışıklıklar çıktı ve Kudüs 1229’da yapılan bir anlaşma ile yeniden Batılıların yönetimine bırakıldı. Memlüklüler tarafından, özellikle Sultan Baybars’ın çabalarıyla Haçlılar’ın elinden parça parça geri alındı ve 690/1291 yılında Filistin’in tamamı tekrardan Müslümanların oldu. Filistin, Yavuz Sultan Selim zamanında 1516 yılında Memlüklülerle yapılan Mercidâbık Muharebesinden sonra Osmanlı idaresine girdi. 1917 yılına kadar da Osmanlılar Kudüs’ü ve Filistin’i çok güzel bir şekilde imar ve inşa etti.
Filistin’in alınması Batı’nın en eski arzusuydu. 1. Dünya Savaşının sonlarına gelindiği süreçte İngiliz orduları General Alembi komutasında 6 Aralık1917 yılında Kudüs’ü işgal etti. Bu işgalin ardından İngilizler Ürdün Emirliğini kurdular. Ve Filistin topraklarını parça parça edip böldüler. İngiliz işgalinin seyrini bozan Şehit Şeyh İzzeddin el-Kassâm’dır. İngilizler tarafından 1935’te şehit edildi. Ama onun açtığı direniş yolu büyüyerek devam etti.
İngilizler çeşitli hilelerle 15 Mayıs 1948’de israil terör devletini kurdu. İsrail Devleti kurulduğunu ilan edince Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak bu beş devlet İsrail Terör devletiyle savaştı. Ama Batılıların etkisiyle beş devlet yeni kurulmuş terör devletine yenildi. Bu beş devlet niye yenildi? Çünkü bu beş devlet de İngilizlerin güdümünde kurulmuş ve İngilizlerin siyasetiyle yönetilen devletlerdi.
Filistin tarihi, yakın dönem İslam ümmetinin tarihidir. Filistin’in özgür olması için başta Arapların sonra tüm Müslüman ülkelerin Emperyalist devletlerin güdümünden kurtulması gerekir. ‘Ne Doğu ne Batı illa İslam illa İslam!’ diyecek bir nida etrafında toplanıp vahdeti oluşturan bir nesil olma duasıyla…