Eğitimde Kayıp Bir Yıl Daha…

Bismihi Teâlâ

Paldır küldür şekilde ani karar değişiklikleriyle kayıp bir yıl daha geçti/geçiyor.

Vakalar, kısıtlamalı günler, ekonominin açtığı ailevi nedenler vd..

Öğrenim yaşındaki çocuğu/genci zıvanadan çıkarttı deyim yerindeyse.

Artık isyan/iflas bayrağını açmış durumdalar desek abartmış mı oluruz?

MEB okulların 2 Temmuz’a kadar süreceğini söylüyor.

Nereden bakılırsa 2 ay gibi bir süre.

Küçümsenecek bir zaman dilimi değil ancak bilgisayar başında tam anlamıyla Çin işkencesi!

Bu çocuklar oyun çağında ve dışarıya hasret kalmışlar.

Oynamak, eğlenmek istiyorlar.

Televizyon, bilgisayar, telefon iyicene ruhlarını sıkıyor!

Teknolojik araçlar kasıyor!

Beslenme ve bedensel bozukluklarını hızlandırıyor.

Zaten derinlikli öğrenme olmuyor.

Ki makas aralığı gittikçe açılıyor.

…

Tüm bunlar gelişim çağındaki bireyleri ciddi yaralıyor!

Şu var ki ciddi bir gizli öfke birikmesi oluşuyor.

Doğrusu anlamakta güçlük çekiyorum.

Okullarda rehber öğretmenler ne yapar?

Ne iş görür?

Öyle gruplarda birkaç afiş paylaşmakla mı sorunlar çözülüyor?

Çoğu kez bakılmıyor, okunmuyor bile!

Psikolojik danışma ve eğitsel faaliyetleri önemsediğini bildiğimiz Bakan Bey’e, yerelde/okulların rehberlik birimleri neden aktif değil? Diye sual olunsa, acaba var mıdır bunun izahı?

Hem de desteğin çok yoğun olduğu bu dönemde,

Psikolojik/ruhsal yönde çöküntünün aşırı olduğu bu süreçte…!

Okullardaki rehberlik birimleri hem ebeveynlerle hem de öğrencilerle uzaktan da olsa destekleyici/rehberlik sunumları yapması zor olmasa gerek!

Bu süreçte öğrencileri çok da sıkmak akıl karı mı?

İstikrarlı gitmeyen bu süreci; demoralizeye davetiye çıkartacak bakiyemiz halen var mı?

Ne dersiniz?

Tez elden bir ara gerekir. En azından nefes alacak kadar!

Kurban Bayramı sonrası telafi eğitimlerine başlanabilir.

Ağustos–Eylül dönemi telafi eğitimleri için ciddi bir program uygulanabilir.

Ancak ne olura olsun önümüzdeki eğitim öğretim yılı muhtevası korona süreci ölçeğinde güncellenmelidir.

Toparlayacak olursak, öğrencilerin psiko-sosyal yönü desteklenmelidir.

Hatta akademik yönden daha öncelikli görülmelidir.

Zira içsel ve dışsal yönden doygunluk, akademik başarıyı olumlu olarak tetikleyecektir.

(Buradan ve şimdiden tüm ruhumla Ramazan Bayramınızı tebrik eder. Tez zamanda sevdiklerinizle beraber, sağlıklı ve sıhhatli bayramlara erişmenizi Cenabı Huda’dan dilerim).

Kalın sağlıcakla