Mirali Yıldırım

İsrail’le Savaşmak

16.04.2024 01:00:00 / Mirali Yıldırım

İsrail; insan suretine bürünmüş Şeytan’ın Dostlarıyla yürüttüğü zihniyetin adıdır. İşin karmaşık ve zor tarafıysa bu yapılanmanın devlet olarak tanımlanmasıdır ki; geçerli tüm yasaları çiğnediği halde aynı yasalardan, kendine özel bir koruma sağlayabilmesidir.

Hakk’ın ve akl-ı selimin yolu bir olsa da akla inat işler yapabiliyor. Dört Hakk Kitab’a, yasalara göre, insani ve vicdani tüm değerlere göre suç, günah ve cinayet sayılan cürümler işliyor!

Orantısız güce sahip devletler, hükümetler, liderler… bu cürümleri bir hak olarak görüyor. Görmekle kalmıyor, daha beter suç, günah ve cinayetler işlemesi için bu suç makinesini “askeri, siyasi ve ekonomik” olarak destekliyor, donatıyor!..

Bu ucubenin daha garip, daha vahim ve daha dehşet suç, günah ve cinayetleri de var ama anlatmak istediğimiz sorun, sormak istediğimiz soru farklı.

*Sorun: Dört Kitap’ta, kadim kültüre sahip milletlerin “tarih, efsane, destan ve masallarında..” lanetlenmiş; kimi zaman yerden ve gökten gelen tufanlarla, kimi zaman da başka zalimlerle helak edilmiş bu lanet cürümleri; bu bilim çağında kim nasıl, ne hakla işleyebiliyor?

Soru: Mülkün Sahibinin direkt müdahalesiyle defalarca helak edilmiş bu illet, şu modern(!) dijital çağda nasıl ve ne zaman helak olacak?

Dahası; bunca şikâyet edilen yapının adı nedir?

**El-cevap: Bu cürümleri İsrailiyatla, şeytani aklı kalkan edinmiş israil işliyor! İnsan zekâsının ulaştığı son model silahlarla işliyor! Suç ve günahları bir görev olarak gördüğü için işliyor!..

Suç makinası israil ne zaman helak olacak? Dört semavi kitaptan, tarihten öğrendiğimiz kadarıyla bu lanet; “Allah’ın, resullerinin ve mü’minlerin lanetine uğradığı her isyanının ardından yani Gayretullaha her dokunduğunda” helak olmuştur. Acınır hallere düşmüş. Acıyanı olmamış ve kalmamıştır!

İşte bugün de O Gündür! Ben buna Dört Semavi Kitap’la inandım! Resullerin haberlerinde okudum. Tarihin ibretli sahifelerinde şahit oldum! İnanmayanların deyimiyle; “Ben buna iz’anla, vicdanla.. İnandım!”

Bu yapıya; devlet derler ancak terör yapılanmasıdır. Korsanlık yapıyor! Sermaye çalıyor; kadim tapuları, yerleşkeleri, yurtları hatta mütevazı barınakları; yeryüzündeki zenginlikleri, kıt kaynakları, alın teriyle kazanılmış biçare geçimlikleri gasp ediyor!

Bu yapının karakterini en cani, şizofren insan tiplemesiyle kıyaslayamazsınız! En vahşi hayvanın vahşetiyle izaha çalışsak kâfi gelmez..

Tam da bu yüzden her seferinde Kâinatın Sahibinden buluyor! Bu yüzden de iflah olmaz, nasihat almaz, tarihten ders almaz, kuldan utanmaz, Allah’tan korkmaz bir garip illet olmuşlardır! Bu sebepten; tarihte en çok “göç, katliam, soykırım..” gören millet olmuşlardır.

Edebiyatta Moğollar için denmiş: “Tahammül mülkünü yıktın Hülagû Han mısın kafir/ Aman dünyayı yaktın “ateş-i suzan” mısın kafir” (Nedim).

İsrail’i Haçlı Şövalye akınlarıyla, müşrik Moğollarla anlatmak da olmuyor!

Baksanıza; İslam Diyarını geçtim, küresel vicdan da Siyonist Lanetin mustaribi! Sınırları, hacmi ve kapsamı muğlak olan tanımsız ve tanrısız gücüyle her gün daha çok laneti üzerine çekiyor!

Demek ki neymiş?

İsrail’le savaşmak, dünyanın hâkim gücüyle savaşmaktır!

Bu savaş için “askeri, ekonomik ve siyasi” bağımsızlık şart ki bu da yetmez! Bu bağımsızlığın yanında sarsılmaz bir iman lazımdır! Bu da Lailahe ilallah’ı tam hazmetmek yani onaylamak yani küfür ve şirkin gizlisinden de kurtulmak lazımdır!

İran’ın israil’e misillemesine ne diyelim?

Bir açıdan bakınca anlamı büyüktür. Diğer açıdan bir hiç hatta komedi.. Türkiye’nin, sair Müslüman devletlerin ambargo diye yutturmaya çalıştıkları; “ticaretin kısıtlanması” gibi bir şey!

Fakat İran’ın yaptığı elbette Türkiye’nin ya da herhangi bir Müslüman devletin yaptığından büyük!..

İran; mütekabiliyet cinsinden “Azerbaycan, Körfez ülkeleri veya Ortadoğu’daki herhangi bir devlette bulunan Siyonist elçiliklere çok değil, sadece bir balistik füze atabilirdi! Bu, daha çok yıkıcı ve can yakıcı olabilirdi! Hem daha da kolay ve maliyeti de düşüktü. İran; maliyetli, zor, yıkım gücü mütevazı kalacak yolu seçti!

Füzeler, dronlar… saatlerce yol gidecek. birkaç devletin korumaya aldığı hava sahasını geçecek ve nihayet israil’deki hedefleri vuracak!.. Bu, düşmanı uyardıktan sonra değneği sallamak gibi bir şey! Hem Ortadoğu’daki ABD üsleri; Kürecik ve İncirlik böyle bir günde durur mu? Siyonist’e haber veririz! Mi go: Ciğerdir atlımız, vicdandır dayanmaz! Damarlarımızdaki asil kan… Yurtta ve cihanda barış(!) Hemi de yufka yürekliyiz(!)..

Hâsılı; israil; bu füze ve dronlarla elbette sarsılmıştır! HAMAS’ın Aksa Tufanı kadar olmasa da dokunulmaz olmadığı; artık yol geçen hanı olduğu.. görmüştür! Hem hamisi Büyük Şeytan: “Yavrumu korurum ancak yavrumun havladığı yere artık saldıramam! Adam ol!..” demiştir! yani kuduz iti bitlenmiştir!..

Kısacası; Dünyanın özgür tek adresi hala Filistin’dir. Tek kahraman HAMAS’tır, İslami Cihad; Filistin direnişinin bileşenleridir! Kral çıplaktır dediler! Aşılamaz denen surları yıktılar! Teknolojilerini kör, sağır, dilsiz yaptılar!..

“Nesrun minellah ve Fethun karîb..!” Vesselam.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar