Şu net anlaşıldı ki yönetenlerimiz bizi avutuyorlar. Yine şu da net anlaşıldı ki dünya haklarının verdiği ve vereceği hiçbir tepki, eylem, yürüyüş ve protesto Siyonist çeteyi yolundan alıkoymaya yetmeyecektir. Ve şunu net anladık ki istisnalar hariç dünya yönetimlerinin tamamı Siyonist çetenin yanında ve güdümünde. Ve şunu da net test etti ki düşük yoğunlukta da olsa İsrail ile çatışıp canını acıttığı Şii eksen ağzıyla kuş tutsa, Müslüman Sünni dünya onları dışlayacaktır. Hatta İsrail ile savaşırlarsa bile bin dereden su getirerek direk veya örtük olarak İsrail'in yanında yer alacaklardır.
Ve nihayetinde şu net anlaşıldı ki meğer biz 2 milyar Müslüman, krallarının/başkanlarının sadece kölesiymişiz. Şunu da çok net bilmeliyiz ki Yahudi çete hesapsız kitapsız hiçbir adım atmamaktadır ve karakteristik özelliği olduğu üzere Siyonist vahşeti ancak devletlerin kuvveti dizginleyebilecektir.
O halde ey Müslümanlar bedeli ne olursa olsun bütün enerjimizi devletlerimizi, krallarımızı, reislerimizi harekete geçirmeye harcamalıyız. Yazarken, toplanırken, bağırırken, dua ederken, yürürken, bir tek hedefimiz olmalı; devletlerimizi İsrail denen terörist yapıyı durdurmaya zorlamak. Sabah akşam İsrail’e sövmenin hiçbir anlamı ve faydası yoktur. Ve inanın ki devletlerimiz eğer “bagajda” irtibat ve iltisakları yok ise bunu yapmaya muktedirdirler. Bundan daha akıllıca, sonuç alıcı ve gerçekçi bir yol yoktur.
Siyonist çete vahşetini daha da artırırsa devletlerin vicdanı galeyana gelecek diye bekleyeduruyoruz. Vallahi bu beyhude bir bekleyiştir ve akıl sahiplerine asla yakışmaz. İsrail çetesi daha ne yapsın ki... Faraza 40.000 çocuk daha öldürse, toplu imha silahlarını da kullansa, bilmem hayal gücümüzün şu anda ulaşamadığı beter vahşetler de işlese İslam dünyası kılını kıpırdatır mı sizce? Ya da Batılılar destek vermekten vaz mı geçer?
Bakmayın siz Hristiyanları da esir alan Siyonizmin güdümündeki Evanjelist Batı’nın birkaç işlevsiz ve kifayetsiz ülkeye “iyi polis” rolü verdiğini. Müslüman ülkelerin benzer desteği de toplumların gazını almaktan başka bir işe hizmet etmemektedir. Bu da şeytanca planlarının bir parçasından başka bir şey değildir. Nasıl ki Adalet Divanı, HAMAS ile Siyonist çeteyi aynı torbaya koyup mahkûm ettiyse ve olası çıkacak kararlar sadece HAMAS’ı etkileyecek ise aynı şekilde kimi Batılı ülkelerin sözde desteği, HAMAS’ı şu anki topraklara razı etmeye matuftur ve HAMAS bunu kabul etmeyeceği için sözde bu iyi niyetli devletler nezdinde de mahkum edilecektir. Adeta haklı bir gerekçe de edinmiş olacaklar. Bütün bunlar tarihi birer hakikattir ve buna kanmak saflık ve cehalet değilse ihanettir.
Bu nedenle dostlar biz, siz ve harekete geçirebildiğimiz herkes, devleti İsrail'e karşı sahici pozisyon almaya zorlamalıyız. Kafamızı kırdırma ya da itham ve iftiralara maruz kalma pahasına da olsa...
Hiç değilse torunlarımız bugünün tarihini okurlarken aklımızla alay etmemiş olacaklar. Hani ya, bacısının örtüsü için bir “kurtuluş hikayesi” yazanların bacısının başının, "başları" tarafından zorla açtırılması hikayesini okurken akıllarına şaşıyoruz ya...
Dr. Lokman Aydoğdu
Özkan Yaman
Dr. Abdulkadir Turan
M.Emin Özmen
M. Zülküf YEL
Mehmet Eşin
Riyad Makaev
Mehmed Göktaş
Sertaç Tekdal
