Hüseyin’in yola çıkışı ve Kerbela’sı ne kadar haklıysa HAMAS’ın direnişi bir o kadar haklı ve meşrudur. Hiç birimizin Kerbela kahramanlığından şüphesi yoktur. Hiçbir Müslüman’ın Hz. Hüseyin’in haklılığından şüphesi yoktur.
Tarihin bir daha böyle bir zulme şahitlik etmeyeceğinden emindik. Toprak, hava, su, ateş, demir bünyesinde bir Kerbela daha barındırmıyordur diye bilirdik. Tarihin sonuna kadar direnişin, mazlumiyetin, ihanetin, cesaretin, çoluk çocukla ölüme koşuşun ilk tek ve son örneği bilirdik Kerbela’yı. Başka Hüseyin olmaz bilirdik.
Ancak HAMAS; tarihi, akışını, bilinci, ilmi, fenni alt üst etti. İnsanlığın bütün paradigması yıkıldı. Hüseyin’den bu yana 1500 yıl geçti. Tarih bir yenisini ancak 1500 yıl sonra doğurabilecektir. Filistinlilerin kahramanlıklarını, cesaretini tevekkül ve takvalarını ne anlatacak dil ne de ifade edecek sözcük vardır. Nihayet Siyonist çetenin sözde askeri sözcüsü “görünmez hayaletlerle savaşıyoruz” diyerek bizim anlatamadığımızı anlatmıştır. Ne Yezid ne Moğol ne de Haçlı bu denli bir vahşeti yapmamıştır.
Peki bütün bunlara rağmen HAMAS bir zafer kazanabilir mi? Elbette Allah dilerse olur. Ancak sünnetullah değişmez. Şayet ebabiller gelecekse de önce bize uğramalı ve yeryüzünde Filistinliler hariç herkes helak olmalı ki bu da muhaldir.
ELbette kimden gelirse gelsin ve ne şekilde olursa oldun Filistin’e verilen her destek çok ama çok kıymetlidir ve başımızın tacıdır. Ve elbette her alandaki desteğimizi artırarak devam ettirmeliyiz. Ancak gerçekçi olmak lazım ki HAMAS’ı bekleyen üç ihtimal vardır. Ya Sünniler ya Şiiler müdahale edecekler ya da felaket onları bekliyor.
HAMAS’a destek verebilecekler öncelikle Sünniler muhtemelen de Şiiler var. Sünni Arap Birliği HAMAS’ı terörist ilan etti. İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan kınama dahi çıkmadı. Körfez ülkelerinde karnaval havası hakim. İsrail’in Gazze’siz ve HAMAS’sız Filistin projesine dünden hazırlar. Cezayir gibi uzaktakiler sınır aşamamanın rahatlığıyla sembolik ve günü kurtaran kararlar almakta. Tatlı su balığı Uzakdoğu ülkeleri hiçbir zaman ağızlarının tadını bozmadı. Uğruna büyük bedeller verdiğimiz Orta Asya Türkleri aklınıza bile gelmiyor değil mi? Sisi’nin Mısır’ı, HAMAS’ı asla haz etmedi/etmez. Nükleere sahip Pakistan’ı duyan var mı? Türkiye tüm dünyayı hayal kırıklığına uğrattı. Oldukça tutuktur. ABD, incirlik üssünden israile kalkan oluyor, radar görevi üstleniyor. Bizden her gün onlarca gemi ve uçak israile içeriği belirsiz yük taşıyor. Azerbaycan petrolü bizden gidiyor.
Oysa bütün Batı yekvücut olarak İşgalci çeteye siper olmuş durumda.
Geriye İran’ın başını çektiği Şii eksen kalıyor. İç çatışmalarla eli kolu budanmış İran, Suriye, Irak, Lübnan ve Yemen’in oluşturduğu bu eksen düşük yoğunluklu da olsa israil ve ABD’yi taciz ediyor. Hizbullah kayıp veriyor verdirtiyor. Ancak bu tutum Sünni dünya tarafından asla güvenilir bulunmuyor. Hatta şeytanlaştırılıyor. Onlar da esip gürledikleri kadar topa girmiyorlar tabi. Dolayısıyla buradan da çok şey beklememeli.
Şii eksen zayıf ihtimal ama şayet savaşa girecek olsa, HAMAS’a bile ihanet eden Sünni liderlerin ne yapacağını ve kimin yanında yer alacağını varın siz düşünün.
Sonuç olarak geriye yüreği yanan Müslüman halklar kalıyor ki onların da hamaseti HAMAS’ı dünyanın bu katil sürüsü süper güçlerine karşı uzun süre ayakta tutmaya yetmeyecektir. Bizi bir müdahalede dünya savaşı çıkar safsatasıyla sindirdiler. Oysa bir tek cesur yürek yetecektir. Dünya savaşı falan da çıkmaz.
Bir müdahale gerçekleşmezse Gazze ve HAMAS haritadan ve tarihten silinecektir. Gerçekçi olalım ve yönetimlerimizi müdahaleye zorlayalım. Bunun için ne gerekiyorsa o yapılmalı. Mesela Külliye’nin etrafına ikna çadırları kurmakla başlanabilir.