İşgalci israil soykırım ve katliam yapıyor, ona en büyük desteği veren ise ABD. Tonlarca silah ve mühimmat ile işgalciyi donatan yine ABD. Aynı ABD, Ukrayna’yı da Rusya’ya karşı silahla donatıyor. Bu girişimlerin tek anlamı var: Gerçekte direniş ABD’ye karşı mevzilenmiş durumda.
Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bombanın 3 katı bomba, Gazze’ye atıldı ve hepsini ABD karşıladı. Ne işgalcinin depolarında bu kadar bomba vardı ne de üretiminde… Soykırımın başladığı ilk ay, Ukrayna depolarında olan ABD mühimmatı, işgalciye sevk edildi. Peyderpey ABD’nin AB ve diğer ülkelerde bulunan üslerin depolarında bulunan mühimmata dek, hepsi işgalciye bu katliamı yapsın diye sevk edildi.
İşgalin ve soykırımın ilk 3 ayında 53 bin ton bomba kullanıldı. Hiroşima ve Nagazaki’ye ise 17 bin tonluk atom bombası kullanılmıştı.
Burada belki de okuyucularımızın dikkatine sunabileceğimiz en önemli husus, ABD’nin Ukrayna’ya sevk ettiği ve Rusya’ya karşı kullanmasını istediği silah ve mühimmatın listesini her zaman açıklamasıdır. Aynı şey işgalci israile sevk ettiği ve soykırım ve katliam için kullanmasını söylediği silah ve mühimmatın listesini, hiçbir zaman açıklamamasıdır. Bunda şaşırmamız gereken fakat nedense şaşırmadığımız şey ne olabilir? Mantıksal önermelere göre, “işgalci israil soykırım ve katliam yapıyor; ABD onu silah ve mühimmat ile besliyor, öyleyse soykırım ve katliamı ABD yapıyor” önermesinin gayet doğru olduğudur. Bu çıkarıma göre HAMAS, işgalci israile karşı değil ABD’ye karşı direniş gösteriyor veya savaşıyor.
Bugün bir haber sitesinde “ABD Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın saldırganlığına karşı ülkelerini savunmaları için Ukrayna'ya yapılacak 400 milyon dolarlık yeni silah ve teçhizat paketini açıkladı. Pakette Patriot hava savunma sistemleri, Stinger uçaksavar sistemleri, yüksek mobiliteli topçu roket sistemleri, zırhlı araçlar, tank ve silah mühimmatı yer alıyor.” diye yer alan bir haber, haklılığımızı ortaya koyuyor.
ABD’li senatörlerin durmaksızın soykırıma ve katliama devam etmeleri konusunda işgalciye akıl vermeleri, hatta Netanyahu’nun yargılanmasına dair engelleme ve mahkemeyi tehdit etme girişimleri ile beraber düşünüldüğünde, dünya ülkelerini adeta sus pusa çevirmeleri, işgalcinin ABD üzerindeki etkisini gözler önüne apaçık sergiliyor.
“New Israel/New England” (Erken Dönem Amerika Tarihinde Püritenler ve Yahudilik) Michael Hoberman adlı yazarın eserinde belirtildiğine göre ABD’nin kuruluşundaki ilk adı “Yeni İsrail/Yeni İngiltere” imiş. ABD ismi sonradan gelişen bir olay. Ne deniyordu: Gerçeğin bir gün ortaya çıkma gibi bir huyu var!