Soykırımcı israilin yaptığı katliam ve vahşetin karşısında dünyada çok fazla ses yükselmiyorsa, sebebi siyonist baskının dünyanın birçok coğrafyasında etkin ve yetkin olduğu gerçeğidir. Sinema ve eğlence dünyasından tutun da ekonomi, siyaset ve sosyal alanlarda da siyonist baskıdan çekinenlerin azımsanmayacak derecede olduğudur.
İnsanlar veya devletler kariyer, mevki, makam veya imkanların ellerinden alınması karşısında suskun kalabiliyorlar rahatlıkla. Çocukların, kadınların, Hristiyanların öldürülmesi birilerinde hiçbir tepkiyi beraberinde getiremiyor ve suskunluk elbisesine bürünüyorsa, vicdanların da bastırıldığı veya öldürüldüğünü söylemek yanlış olmaz. Bir eleştiri veya eylemde bulunmanın en hafif karşıtlığı, “antisemitik” olmakla ifade ediliyor. TDK’da “Yahudi milletine karşı duyulan düşmanlık, nefret, ön yargı ve ayrımcılık” diye tarif edilir. Fakat uygulamada ise siyonizmin kullandığı ve hiçbir suretle eleştirilmez olduğu gerçeğidir. siyonizmi değil eleştirmek, yaptığı 34 bin çocuk ve 24 bin kadın katliamını dahi dile getirmek mümkün olmuyor. Dünyada önde gelen meşhurlar, siyasetçiler, basın ve yayın susmakla mükelleftir. Çünkü bunca katliamı ve soykırımı dillendirmek antisemitizmmiş.
Böyle bir zırhın arkasına sığınıp kendimizi savunma hakkımız var, söylemiyle bu derece ve daha kötüsü için girişimlerde bulunmak; ancak layüsel olmakla tanımlanabilir. Bu da modern çağın despotik ve Firavunvari barbarlığını siyonizm adı altında görmekle bizi yüz yüze bırakmış.
Dünyada bunca zulme karşı üniversitelere de sıçrayan ve gittikçe siyonizmin ikiyüzlülüğünü teşhir eden bu zulüm, gözleri açtığı gibi gönülleri de açıyor. Artık işgalci israil, insanlık nazarında tek bir yüzle tanınacaktır. O da soykırımcı ve katliamcı olduğu gerçeğidir. Galiba dünya bundan sonra tümüyle antisemitik olacak ve siyonizme karşı bir devrim başlayacak.
Bakınız, bir zamanlar ilk Yahudi başkanı olması düşünülen ABD’li senatör Bernie Sanders’ten işgalci ve soykırımcı olan Netanyahu ile ilgili yoruma:
“Hayır bay Netanyahu! Aşırılık yanlısı hükümetinizin 6 aydan biraz daha uzun bir süre içinde 34 bin Filistinliyi öldürdüğünü ve yüzde 70’i kadın ve çocuk olmak üzere, 78 binden fazla Filistinliyi yaraladığını belirtmek, antisemitik ya da HAMAS yanlısı olmak değildir.
Bombardımanlarınızın Gazze’de 221 binden fazla konutu tamamen yok ettiğini ve 1 milyondan fazla insanı yani nüfusun neredeyse yarısını evsiz bıraktığını belirtmek antisemitik değildir.
Hükümetinizin Gazze’nin elektrik, su ve kanalizasyon gibi sivil alt yapısını yok ettiğini belirtmek antisemitik değildir.
Hükümetinizin Gazze’nin sağlık sitemini yok ettiğini, 26 hastaneyi hizmet dışı bıraktığını ve 400’den fazla sağlık çalışanını öldürdüğünü fark etmek antisemitik değildir.
Hükümetinizin Amerikan yasalarını ihlal ederek Gazze’ye gelen insani yardımları engellediğini ve binlerce çocuğun açlıkla karşı karşıya kaldığı koşulları yarattığını söyleyen, neredeyse tüm insani yardım kuruluşlarıyla aynı fikirde olmak antisemitik değildir.
Lütfen aşırılık yanlısı ve ırkçı hükümetinizin, ahlaksız ve yasadışı savaş politikalarından dikkatimizi dağıtmaya çalışarak Amerikan halkının zekasına hakaret etmeyin. İsrail mahkemelerinde karşı karşıya olduğunuz suç iddianamesinden dikkatleri başka yöne çekmek için antisemitizmi kullanmayın. Eylemlerinizden dolayı sizi sorumlu tutmak antisemitizm değildir.”