“Vereceğin her hayra muhtacım!”

Herkesin dilinde olan ve büyük ümitlerle beklediği maneviyatın şarj edileceği Ramazan’a kavuşturan Allaha hamd olsun.

Hamd olsun ki, kendisinden istifade edeceğimiz günlerin idrak ve bilincinde olarak Ramazan ayına kavuştuk.

Geçen yıldan bu yana deforme olmuş ibadet ve amellerimiz, yanı sıra sosyal hayatımız inşallah yama yama onarılarak bizi de onaracaktır.

İhtiyacımızın olduğu bu onarılmaya, kalbimizden başlayarak ruhumuza nakşedilecek ulvi bir fısıltının adeta bize ruh üflemesini yaşayacak, yeni bir dirilişe sürükleyecektir.

Bakmasını bilen, görmesini bilen ve yazılımının kodlarını anlayan bir bakış, bir görüş ve bir anlayış bu ayın bize bir lütfu olmalıdır.

Köreldik, sıradanlaştık, sarsıldık ve savrulduk. Dünya gözümüze çekici geldi, mal mülk sevgili oldu, evladüiyal saptırıcı...

İman gevşedi, Kur’an okuma ağır geldi, verme nefse zor oldu. Beden denen ruhun elbisesi ruhumuza kafes, kalp ise başka sevgilere yöneldi.

İhtiyacımız vardı yenilenmeye, ilahi bir formata ya da reset’e.

Tam zamanında yetişti Ramazan ayı, Ramazan ruhu, Ramazan’ın kendisi.

Başı rahmetle bizi kuşatıp merhametle saracak, ortası rahmetin gereği olan mağfiretle bize ümit verecek ve sonu bizi korktuğumuz ateşten koruyacak bir aydayız.

Kendimizi, maneviyatımızı adeta yapılandırarak onaracak ve yitirdiğimiz iyiliklere kavuşacağız inşallah.

Rabbimizin verdiği bu fırsatı ebediyete dönüştürme yarışında taleplerimiz, yitirdiklerimizi de geçecek kadar zavallılığımızı bize fısıldayacak.

Allah’ın zavallı kulları olarak aciz ve himmete muhtaç olduğumuzun bilinciyle Hz. Musa gibi haykıracağız bu özel günlerde.

“Vereceğin her hayra muhtacım” demişti o azim sahibi peygamber. Her lütfa, her nimete, Sen’den gelen her şeye Rabbim!

Bizi onarmanı, bizi düzeltmeni, bizi tamamlamanı, bizi donatmanı ve rahmetinle kuşatmanı istiyoruz.

Şayet istemeyi dilemeseydin, dilemeyi de istemezdin.

Lakin biz noksan ve eksiğiz. Biz Sana, mağfiretine ve rızana talibiz.

Öyle bir talep ki, Ramazan ayının feyz ve bereketiyle beraberdir.

Merhametini celb eden bir zaman diliminin güzellik iklimine sokuverdin, kavuşturdun. Veren Sen, inayet buyuran Sen, sahibimiz Sen! Senden başka kimimiz var ki Rabbim! Bu ayı razı olacağın bir idrak ve bilinçle ihya etmeyi, kazanımlarımızı devam ettirmeyi nasip edecek de Sensin.

Şükür kavuşturdun, şükür fırsat verdin. Şükür, şükür, şükür…