“İşte şimdi tamam, işte şimdi yıkılmıştır iktidar!” diye içerdeki ve dışardaki şer güçler depremle birlikte sevinçlerini dışarı vurmuşlardı.
Öyle ya, ülkenin büyük bir bölümü yerle bir olmuş, elli binden fazla insan hayatını kaybetmiş, on binlerce insan yaralanmış, yüz binlerce bina yerle yeksan olmuş, ekmeklerini kazandıkları işyerleri çökmüş…
Böyle bir zamanda isyan etmeyecekler de ya ne zaman isyan edeceklerdi. Hele şu seçim bir gelsin iktidar gününü görsün diyorlardı. Zaten seçime kadar kendileri de bütün imkânlarını kullanarak bir isyan yeşertiyorlardı.
Seçim oldu. Hoppala, o da neyin nesi? Deprem bölgesi büyük bir çoğunlukla mevcut iktidarı tercih etti.
Ve saldırılar başladı, onların bunca acılarını unutan şer cephesi utanmadan kinlerini kusmaya başladı. İnsanlığın başını önüne eğdirecek ifadelerle hücuma geçtiler:
“Keşke hiç biri de kurtulmasaymış, bunlar depremi hak etmişler, yaptığımız yardımlar haram olsun, bunların layığı buymuş…”
Sizler de medyada görmüşsünüzdür bu şer cephesinin buraya almadığımız kusmuklarını.
Ama bir defacık olsun düşünmüyorlar ki bu insanlar onlara güvenmiyorlar, onlara niye iktidarı vermiyorlar diye. Birçok hatasına rağmen bu insanların mevcut iktidara güvenmelerinin sebebini bir defacık olsun düşünmüyorlar.
Deprem bölgesi insanının mevcut iktidarı tercih etme sebepleri ayrıntılı bir şekilde ortaya konulabilir ki zaten medya bu konuyu enine boyuna işliyor.
Fakat bir şey unutuluyor veya hızlıca geçiştiriliyor; İslami STK’lar. Bölge insanı gözünü açtığı günden beri hep İslami vakıfları, İslami dernekleri görüyor. Bugün yüzüncü gününü geçtiği halde deprem bölgesinde hep onların yardım çadırları, onların aşevleri, onların sağlık hizmetleri var ve devam ediyor.
Üstelik sadece deprem bölgesinde değil, göç ettikleri şehirlerde de hep onları görüyor, İslami STK’lar gittikleri yerlerde de kendilerini buluyor ve elini uzatıyor.
Kısacası İslami dernekler, vakıflar ve yardım kuruluşları depremzedelerin gönüllerini fethetmişlerdir. Allah bir daha göstermesin ama böylesi felaket günlerinde bu hep böyle olacaktır.
Hem bu kuruluşlar sadece kendileri gibi dindarların değil, İslam’a mesafeli olan insanların gönüllerini de fethetmişler, bundan sonra da bu hep böyle olacaktır, şer cephesi bunu böyle bilmelidir.
