Mahmut Olğun

 Savrulanlar ve Sebat Edenler

01.06.2021 07:27:38 / Mahmut Olğun

“Tâlût askerleriyle birlikte ayrılıp sefere çıkınca, "Allah muhakkak sizi bir nehirle imtihan edecek; kim ondan içerse benden değildir -eliyle bir avuç alan müstesna- ondan tatmayan da bendendir" dedi. İçlerinden pek azı dışındakiler ondan içtiler. Kendisi ve onunla beraber inananlar nehri geçince "Bugün Câlût’a ve askerlerine karşı bizim gücümüz yok" dediler. Allah’a kavuşacaklarını umanlar ise, "Nice az birlik vardır ki, Allah’ın izniyle sayıca çok birliği yenmişlerdir, Allah sabredenlerle beraberdir" dediler.

Câlût ve askerlerinin karşısına çıkınca da "Rabbimiz! Bizi sabırla donat, bize sebat ver ve inkârcı topluluğa karşı bize yardım et!" diye niyazda bulundular.”(Bakara süresi 249-250)

Bir zamanlar İslam’ın adaleti için mücadele edenlerimiz vardı.

Hakkın hakim kılınması için çırpınanlarımız ve gecesini gündüzüne katarak durmadan çalışan.

İleriye atılan, çevik dava adamlarımız.

Kur’an’ın rehberliğinde “yeryüzünde fitne fesat kalkıp din Allah’ın oluncaya kadar onlarla mücadele edin”( Enfal -39) şiarıyla hareket edenlerimiz vardı.

Dürüstlükten başka, sevgiden başka her şey onlara haramdı.

Onlar karşılıksız, menfaatsiz, beklentisiz iyilik edip sevmeye and içmişlerdi.

‘Biz fedaileriz.

Biz muhabbet fedaileriyiz.

Biz İslam fedaileriyiz.’ diyorlardı.

Fakat zamanla dünyanın akışkan yapısı ve toplumsal yasaların değişime uğraması karşısında sağa sola savrulmaların yaşandığına şahit olduk.

Bunda elbette ki yeryüzündeki otoritelerin, dini pençelerine alıp din adına hareket edenlerin payı büyüktü.

Bu da insanların din adına yapılan yanlışların dine mal edilmesi yanlışlığına düşerek dinden soğumalarına neden olmuştur.

Ve beraberinde savrulmaları getirmiştir.

Ama istikamet üzere hareket edenler de yok değil.

Her ne kadar sayıca az da olsalar, hiçbir gücün din istismarından etkilenmeyen, İslam’ın ve mazlumların hakkını ve hukukunu muhafaza konusunda sebat edenler de olmuş ve bugüne kadar da var olmaya devam etmişlerdir.

Onlar, dünya gündemi ve dünya toplumlarının uğraşı hangi yönde olursa olsun İslam’a ve insanlığa hizmeti temel hedef edinmişlerdir.

Bu bir avuç topluluğun da savrulma saldırılarından fazla etkilenmeme adına, bu yoğun ve fırtınalı gün ve gündemlerde birbirlerine sımsıkı sarılmaları ve Allah’ın kitabı yüce Kur’an etrafında bilinçli bir şekilde kenetlenmeleri gerekmektedir.

İşlerin işin ehli olamayana teslim edildiği ve liyakate göre eleman yetiştirmeyen  yapıların çoğaldığı, kanalizasyondan pislik akarcasına kaotik ve kirli ilişkilerin yaşandığı bir ortamda büyümek, ilerlemek ve yükselmek yerine beklenen noktadan gerisin geriye gittiğimiz bir zaman diliminde bulunmaktayız.

Anlayacağınız öyle bir ortam ki geleceğimiz adeta risk altında.

Yarın geç olmadan, kaotik ortamların oluşmasına, toplumsal çözülmeye mahal vermeden sağa ya da sola savrulmadan, sebat edenlerden ve çözüm üretenlerden olmamız ümidiyle…

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar