Hatice Yıldız

Fıtrat Pedagojisi \1\

14.02.2021 00:39:25 / Hatice Yıldız

Ademoğlunu farklı farklı şekillerde hâlk eden Rabb'in adıyla...

Her bir şarkı kendi içinde, kendine has notalarını, eslerini, ölçülerini, tartımlarını, süresini barındırır. Bu şarkının da vermek istediği duyguyu/mesajı alabilmek, ancak bu öğelerin yerinde ve zamanında okunması ve çalınmasıyla mümkündür. Şayet biz bu şarkının öğeleri ile arasındaki ilişkiyi bozacak olursak yani istediğimiz öğeyi çıkarıp yerine istediğimiz bir öğeyi koyacak olursak şüphesiz bu şarkı, bize vermek istediği mesajdan/duygudan aciz kalacaktır...

Gelin şimdi bu örneği çocuğumuzun üzerine taşıyalım: yukarıdaki şarkı örneğinde de olduğu gibi her nasıl ki bir şarkıyı diğer şarkıdan ayıran kendine has öğeleri varsa sizin çocuğunuzu da diğer çocuklardan ayıran kendine has öğeleri vardır: tıpkı iştah seviyesi gibi, tıpkı uyku süresi gibi, tıpkı zeka türü gibi, tıpkı becerileri gibi tıpkı başarı seviyesi gibi, tıpkı...

Şayet bu öğeler birbirinden koparılmak istenirse veya görmezden gelinirse veya çocuğa has bu öğelerden istediğinizi çıkarıp yerine istediğinizi koymaya çalışırsanız ortaya ne olduğu belli olmayan bir çocuk profili çıkacaktır, tıpkı şarkıda da olduğu gibi...

 Biz ebeveynler ise çocuğumuzu diğer çocuklardan ayıran bu öğelerden bihaberiz veya bu öğeleri kullanmayı bilmediğimizden/beceremediğimizden dolayı çocuklarımızı doğru okuyamıyoruz, haliyle de onlara merhem olamıyoruz...

Çocuğunuz sizin istediğiniz kadar yemek yemeyince; 'Bak A kişisinin çocuğuna! Ne kadar da tombul. Bir de kendine bak! Gören de kıtlıkta sanır',

Çocuğunuz sizin istediğiniz gibi cesur olmayınca; 'Bak B kişisinin çocuğu sahnede nasıl da şakır şakır şiir okuyor. Sen de onun gibi sesini yükseltsene! Pısırık pısırık durma öyle!',

Çocuğunuz sizin istediğiniz kadar başarılı olmayınca; 'Bak C kişisinin çocuğuna ilk yıldan üniversiteyi kazandı bile! Sen daha sınavlarla ugraşadur!' ... gibi söylemlere başvuruyoruz, yer yer veya her dêm...

Peki, ya çocuk bunu yapabilecek kabiliyette değilse, ona eziyet değil midir bu? Beş parmağın beşinin de aynı olmadığını bile bile neden çocuklarımızı kendi istediğimiz kalıplara sokmaya çalışıyoruz veya neden her çocuğun birbirinden farklı olduğu kanununu kabul etmek istemiyoruz?

Ve maalesef diyoruz ki;

Hiç birimizin çocuğu A kişinin çocuğu gibi iştahlı, tombul olmak zorunda değil!

Hiçbirimizin çocuğu B kişisinin çocuğu kadar cesur olmak zorunda değil!

Hiçbirimizin çocuğu C kişisinin çocuğu kadar başarılı olmak zorunda değil!

..

Ve yine diyoruz ki; hiçbirimizin çocuğu bizim istediğimiz gibi bir çocuk olmak zorunda değil! Sizin çocuğunuz kendisi olmak zorunda, başkası değil!

Yazının diğer yarısıyla bir araya gelme dileğiyle, vesselâm...

 

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar