“Dünyanın tadı tuzu kalmadı”
Halk arasında çokça kullanılan bu deyim, bu aralar tam da yerinde bir deyim. Zira gerçekten dünyanın tadı, tuzu kalmamış..
Aylardır Gazze’de küçücük bebekler ölürken, yetim bırakılırken dünyanın nasıl tadı tuzu olsun ki..?
57 İslam ülkesinin gözleri önünde vahşice çocuklar katledilirken tad olur mu sizce?
Varsa eğer, imanımızı sorgulamamız lazım...
Zira “Kendi nefsi için istediğini Müslüman kardeşi için istemeyen tam iman etmiş olmaz” buyuruyor Efendimiz (sav).
Yanı başımızda Gazzeli analar feryad ederken… “Elimizden gelen bir şey yok” dediğinizi duyar gibiyim.
Hiç bir şey yapamıyorsanız boykot yapabilir, yürekten kopup gelen dualar yapabilirsiniz. Gazze’deki zulmü sürekli gündemde tutabilirsiniz. Yani Gazze’yi unutmamalıyız. Müslüman ülkeler, Müslüman liderler unutsa da biz unutmamalıyız. İran’ın yaptığı saldırı yüreklerimize bir umut ışığı yaksa da maalesef devamı gelmedi.
Doğrudur İran el altından HAMAS’a destek veriyor olabilir, ama sadece bu yeterli değil. Mazlumun hatırına gerekirse kafirin karşısında durup, cesurca çarpışacaksın, zira olması gereken de budur.
Diğer tarafta Türkiye hala bebek katili israil ile ticareti kesmemiş, sadece kısıtlama getirmiş. Bu kabul edilebilir gibi değil.
Zulme sessiz kalan, dilsiz şeytandır.
Bir de bu zulme alkış tutmak, destek olmanın vebalini varın siz düşünün.
En ufak bir yaptırım dahi uygulamadan, sadece kürsülerde nutuk atmak Müslüman bir lidere yakışmaz. Zira diğer Ülkelere baktığımızda çok daha büyük tepkilere şahit oluyoruz.
Mesela Kanada, israil’e silah satışını durdurma kararı aldı.
Venezuela israili soykırımla suçladı.
Brezilya israili soykırımla suçladı.
Güney Afrika, BM Adalet Divanı’na soykırım davası açtı.
Katar, ateşkeste arabulucu oldu.
İspanya, Filistin devletini tanımaya karar verdi.
Bu tepkiler yapılan bu soykırımı durdurmasa da vicdanların sesini bir nebze de olsa kısmış mahiyette yaptırımlardır.
Türkiye’ye baktığımızda somut hiç bir adımın atılmaması, gerçekten bizi bir kez daha hayal kırıklığına uğratıyor. Nüfusunun %99’u Müslüman olan bir ülkenin tepkisi çok daha büyük hamleler olması gerekirken, hiç bir şey yapmamak bu ülkeye ve bu lidere yakışmıyor.
Sadece kürsülerdeki tepkiler yetmiyor. Bu anlamda muhakkak somut adımlar atılmalı. Yani askeri, siyasi, ekonomik olarak küfrü dize getirecek adımların atılması gerekir.
Aksi takdirde zalimin bu zulmüne sessiz kalan tüm fertler ve devletler de bu zulme ortaktır.
Anaların feryadı arş-ı alayı titretirken eğer hala vicdanlarımız titremiyorsa yazıklar olsun bize..!
Yazıklar olsun içi boş Müslümanlığımıza..!
Yazıklar olsun bu zulme sessiz kalan sözde İslam Ülkelerine..!
Yazıklar olsun Arap liderlerine..!
Ve yazıklar olsun gafil Ümmet’e ki, bu zulüm bu Ümmet’i uyandırmaya yetmedi..!
Mürvet Okur
Veysi Demir
Konuk Yazar
Faruk Kuzu
Mirali Yıldırım
Sadullah Aydın
Yusuf Arifoğlu
Mehmet Eşin
Hasan Sabaz
