Enkaz Arasında Ramazan Sevincini Yaşayan Azizler!  

Çetin bir kışın ardından gelen bahar misali, kurumuş gönül bahçemizin baharıdır Ramazan.. 

Fakat bu kez sevinemedik baharın gelişine..  

Mahzundu yüreklerimiz, nemliydi gözlerimiz, zira Gazze’de aç, açıktaydı kardeşlerimiz..  

Sahurun bereketi, iftarın sevincini nasıl yaşayabiliriz ki, yanı başımızda anneler çocuklarına iftar için kazana ot koyup kaynatırken, biz nasıl iftar telaşına girebiliriz? Utanıyoruz, Rabbim utanıyoruz!  

Uyandır artık şu uyuyan Alem-i İslam’ı!  

Gazze’nin enkazında serilen o mütevazı sofraları, dillerdeki, şükür ve tevekküllerini, enkaza dönüşmüş Ümmet’in dirilişine vesile kıl Rabbim!  

Değil mi ki, Ramazan yeniden Dirilişin, arınmanın Ay’ıdır.  

Ölmüş ruhlarımızı Ramazan ve Kur’an ile dirilt Ya Rabbî!  

Dünya ve dünyalıklarda boğulan şu yorgun ruhumuzu enfüsi bir yolculukla Miraç’ları yaşat Ya Rabbî! 

Katılaşmış kalplerimizi, Kur’an’ın nuruyla aydınlat, özüyle özleştir!  

Şu fani dünyanın girdabında kaybolan benimizi biz yap, kendine getir, bizi bize bırakma Ya Rabbî!  

Kur’an ayı  Ramazan’ı Dünya ve dünyalıkların esir aldığı şu gafil Ümmet’in ve esaret altındaki Gazze’nin özgürlüğüne vesile kıl!  

Yaşam hakları ellerinden alınmış, özgür ruhlu Filistinli kardeşlerimizin o hakiki özgürlüklerini bizlere de, nasip eyle Yarabbi!  

Şimdi şöyle bir analiz yapacak olsak, biz mi esir, yoksa  iman ve teslimiyeti kuşanmış Gazzeli kardeşlerimiz mi?  

Evlerinin enkazında dahi Ramazan sevincini yaşayabilen, umut dolu bu aziz milleti değil israil, dünyanın tamamındaki kafirler gelse de yenemezler. Zira onlar biliyorlar ki, İbrahim (as)’ın  tevekkül ve teslimiyeti, Nemrud’un ateşini söndürmeye yetti..  

Yusuf (as)’ın umudu, 0nu  karanlık kuyulardan çıkarıp Mısır’a sultan etti...  

İşte bu nedenle 5 ayı aşkındır, küfrü dize getirip mücadeleye devam ediyorlar. Sadece kendileri mücadele etmiyor, mücadele  ruhunu kaybeden Alem-i İslam’a direniş ve dirayetleriyle en güzel dersi veriyorlar.  

Gazze böyle acılar içerisinde çetin bir kışı yaşarken, Rahman olan Yüce Allah, mahzun gönüllerini, Ramazan sevinciyle mesrur eyledi.. 

Evet, Gazze için Ramazan, karanlıkta enkaz arasında serilen buruk bir iftar sofrasının sevincidir.  

 Gazze için Ramazan, sahurun bereketini, bir yudum suyla  bir kaç tane hurmayla oruca niyet etmenin adıdır.  

Gazze için Ramazan, camilerin enkazında, teravih ve niyazlarla Miraç’ın adresinden yine Mirac’lara yükselmektir.  

Gazze’de öyle bizim gibi şaşalı sofralarla davetleri falan yoktur.  

Zira çoğu zaman sahuru evlerinin enkazında, iftarı şehadet şerbetiyle açan, izzetli şerefli bir millettir onlar.  

Rahman’ın sofrasından daha güzel ne olabilir ki, şu fani dünyada?..  

İşte Gazze halkı şehadetin tadına vardıkları için, dünya ve lezzetlerini ellerinin tersiyle iterek, Cennete doğru koşuyorlar.  

Bu nedenledir evlerinin enkazında umutlu bekleyişleri.. 

Zira her sahurun, bir de iftar sevincinin olduğu bilincindeler. 

Hayatlarının Ramazan’ını yaşayan Gazzeli kardeşlerimize Rabbim bir an önce bayramları olacak zaferler  nasip eylesin inşallah... (Amin) 

 Selam ve dua ile...