Edip Akar

Sevgili dostum!

07.03.2020 07:03:14 / Edip Akar

Dünyanın herc-u merci içinde insanlık çalkalanırken; şunu bil ki; farklı zamanlarda, farklı duyarlılıklarda, yanında farklı insanlar göreceksin. Onlarla dost olacak, aynı sloganları atacaksın. Ama başka bir gün gelecek; bu insanlar, itidalli yaklaşımın karşısında sana düşman kesilecek. Her bir olay karşısındaki tutumun farklı kesimleri sevindirecek, diğer kesim seni acımasızca eleştirecek ve töhmet altında bırakacaktır. Şaşırmayasın.

Herhangi bir zalim devlet ile ilgili aynı kızgınlığı hissettiğin kitleler, gün gelecek o devletleri dost ve müttefik bilecekler. Günlerce dile getirdikleri zulümleri bir gün içinde unutacaklar. Havaya kanıp açılmayasın.

Yemen'de insanlık dramına karşı gösterdiğin duyarlılık, bazı insanları sevindirecek; ama bir kısım Müslümanı hiç etkilemeyecektir. Mısır firavunlarına karşı hakkı haykırırken, meydanlarda beraber olduğun aynı Müslümanlar, gün gelecek seni mezhepçi veya zalimin dostu belleyecekler. Hocalı için farklı, Halepçe için farklı birileriyle ağlayacaksın. El Nur Camii’ni birçok kesimle beraber anarken, Susa’da yalnız kalacaksın.

Ümmetin ortak noktası Kudüs ile ilgili bir çalışma yaptığında; birileri seni yakındaki haksızlıkları görmeyip uzaktaki ile ilgilenmekle suçlayacak. Bunlar bir yana aynı endişeleri taşıyarak yükün altına girdiğin sol tarafındaki Müslüman, sağındakini samimiyetsiz olmakla suçlayacak. Sen bir gün sağındaki Müslümanı solundakine karşı savunacak; diğer gün solundakini sağındakine karşı savunacaksın. Öfkeni doğrudan küfrün ağababalarına yönelttiğin için yaftalanacak, suçlamalara muhatap olacaksın.

Arakanlı mazlumlar veya Bangladeş’te şehit edilen âlimler ile ilgili beraber üzüldüğünüz kimi Müslümanlar, maalesef Kürdlerin hakları ile ilgili bir konuda seni Pkk’den daha tehlikeli görecekler. Birileri seni Kürtçü belleyip devletin derin kodlarında mimli kaydın devam ederken; Kürtçü, seni devlet ve hükümet yanlısı olarak gösterecek.

Çünkü sevgili dostum, bu dostların hep farklı merkezlerden beslenecektir. Kimileri olayları mezhepler veya siyasi kaygılarıyla yorumlarken; kimileri de etkisinde kaldıkları medyanın yönlendirmesi ile kendi taraflarının holiganı olacaktır.

Maalesef dostların seni hep acaba ile seyredecektir. Seni acımasızca eleştirirken, hatta onlar gibi lanet etmediğin için sana hakaret ederken; yüzleri kızarmayacaktır. Daha düne kadar hatta bugün ve yarın da birçok konuda aynı duyarlılıkta olduğun halde bu dostluk ve birlikteliğinizi tek bir “hata”n! sebebiyle yerle yeksan edecektir. İşin daha kötüsü sevgili kardeşim! Gün gelecek kendini her ikisi karşısında savunmak zorunda kalacaksın. Çünkü maalesef çoğunlukla ikisi de seni düşmanlarından tanımıştır.

Sevgili dostum! Tüm bunlara rağmen; sen ‘hakkın hatırı âli'dir diye bildiğini korkusuzca söyleyeceksin. Dostlarının tutumu karşısında üzüleceksin ama kahrolup oturmayacaksın. Sen dosdoğru bildiğin yoldan yürüyeceksin. Müslümanlar seni anlamasalar da sen hak için, hakkın yanında olacaksın; halkın dünya ve ahiret selameti için çalışacaksın.

Sakın, seni kimi zaman takdir edenlerin takdirlerine kanmayasın. Takdire mazhar olmak için teraziden şaşmayasın. Herkesi kendin gibi saf bilmeyesin. Komşuyu memnun edeyim diye evine taş atmayasın. Siyasetin ayak oyunları her gün farklı bir rüzgâr estirirken, sırat-ı müstakimden ayrılmayasın. Ve kalbine sahip çıkasın, sevdiğin dostun bile haksızlık yapsa; asla meyletmeyesin.

Diğer Yazıları

Tüm Yazıları

Diğer Yazarlar

Tüm Yazarlar