Türkiye enerjide dışa bağımlı bir ülke, doğal gaz ihtiyacının neredeyse tamamını ithal yollarla karşılıyor. Doğal gaz ihtiyacının % 55`i Rusya`dan, % 18`i İran`dan % 20,5`lik kısmı diğer ülkelerden karşılanıyor. Sadece % 0,5`lik kısmını Türkiye kendi topraklarından karşılıyor. Elektrik üretim santrallerinin % 48`ı doğal gaz ile çalışıyor.
Doğal gazın hem sanayide, hem elektrik üretiminde, hem ev yakıtı ve ısınmasında, araçların yakıtı vb. alanlarda kullanılması doğalgazı vazgeçilmez enerjiler arasına sokuyor.
Rusya ile yaşanan krizden sonra, en çok konuşulan şey, Rusya`dan alınan doğalgazın akıbetidir.
Rusya doğalgazı keserse ne olur?
Doğalgazın karşılanacağı alternatif ülke yok mudur? Gibi sorular çokça sorulmaya başlandı. Türk Akımı Projesinin iptal edilmesi(Türkiye`nin projeyi kendisinin durduğunu açıklaması sonucu değiştirmez. Önemli olan bu kanaldan doğalgazın gelmeyecek olmasıdır) ve İran`ın doğal gaza ihtiyaçlarının artması nedeniyle doğal gaz akışını yarı yarıya düşürdüğünü açıklaması, doğal gaz ile ilgili tedirginliği daha çok artırdı.
Türk Akımı Projesi`nde, boru hattının kapasitesi yılda 63 milyar metreküptü. Türkiye projeden yılda yaklaşık 14 milyar metreküp doğalgaz alacak, kalan 49 milyar metreküp Avrupa`ya ihraç edilecekti. Proje için deniz altına 900 kilometrelik boru döşenecekti. Proje ile Türkiye`nin doğalgaz tedarikinin önümüzdeki yıllarda garanti altına alınması hedefleniyordu. Ancak, en azından şu an için bu proje iptal edildi.
Rusya ile yaşanan krizden sonra Türkiye`nin alternatif kaynaklar bulması gerekiyor. Uzun vadede kimi alternatif kaynaklar temin edilebilse de önemli olan kısa vadedeki doğal gaz açığını kapatmaktır. Bu kaynaklar İran, Azerbaycan, Suudi Arabistan ve Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi`dir. Şu an için İran`dan alınan miktarın üzerine ekleme yapmak mümkün görünmüyor. Geriye diğer alternatifler kalıyor.
Birinci alternatif kaynak, Azerbaycan doğalgazının TANAP boru hattı üzerinden Türkiye`ye getirilmesi konusunda mutabakat sağlandı. Doğalgaz da ikinci alternatif kaynak, Katar ile bir anlaşma imzalandı. Ancak bu doğalgazlar sıvı olarak satılıyor ve rafinerilerde işletilmesi gerekiyor. Bu rafinerilerin yapımı ve doğalgazın kullanılabilir hale gelmesi iki veya üç yılı bulabilir.
Üçüncü alternatif kaynak, Türkiye Kürt Yönetimi ile anlaştı. Kuzey Irak doğalgazını Türkiye`ye getirecek Şırnak Doğalgaz Boru Hattı`nın ihalesi yılbaşına kadar yapılacak. İhaleye çıkarılacak Şırnak Doğalgaz Boru Hattı, 185 kilometre uzunluğunda ve 40 inç genişliğinde olacak. Hat, Mardin`in 35`inci kilometresinden başlayarak Silopi sınırında sona erecek. Boru hattı ihalesinin 31 Aralık`tan önce tamamlanması için sürecin bir hafta içinde başlatılması planlanıyor.
Kuzey Irak gazını Türkiye`nin ulusal şebekesine bağlayacak söz konusu hat, özellikle Diyarbakır ve Mardin`in doğalgaz ihtiyacının daha güvenli bir şekilde karşılanmasını sağlayacak. Bölgede 5 trilyon metreküplük önemli doğalgaz rezervi var. Bu miktar Türkiye`nin 50 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek kadar. Bu bölgeden ilk gaz 2-3 yıl içerisinde Türkiye`ye getirilecek. İlk etaptaki kapasitenin 10 milyar metreküp olacak. 2020`lerin başında ise bu rakamın 20 milyar metreküpe çıkması bekleniyor.
Dördüncü alternatif kaynak, İsrail doğal gazı olabilir. Ancak Marmara Gemisi krizinin çözümü konusunda ilerleme sağlanamadığından, şuan için İsrail`den doğalgaz alımı düşünülmüyor.
Kısa ve uzun vadede en kolay çözüm, Rusya`nın inadından vazgeçmesi ve bindiği dalı kesmemesidir. Kısa vadede, uçak krizi Türkiye`ye zarar verse de uzun vadede büyük faydaları olacaktır.
Alternatif kaynaklar bulunduğunda, Türkiye doğalgazının yarısından fazla kaynağı olan Rusya`ya bağımlılıktan kurtulacak. Aynı zamanda kendi topraklarında kendi imkânları ile farklı enerji kaynakları arayıp bulacaktır diyor ve sizi Allah`a emanet ediyorum.