“Şeytan, insanın damarlarında kanın dolaştığı gibi dolaşır” (Tirmizi, Rada 17). Hadisi şerifinde Allah’ın Resûlü (sallallahu aleyhi vesellem) şeytanın sinsiliğine dikkat çekmiştir. Şeytan, bu sinsiliği ile insana her türlü vesveseyi vererek onu yoldan saptırır. Bu sinsi şeytan, sadece cinlerden değildir. İnsanlardan da sinsi şeytanlar vardır ve hatta şeytanı dahi sinsiliğinde geçmiş, tabiri caizse cinni şeytana pabucunu ters giydirecek insanlar vardır.
Müslüman, gerek cinnî ve gerek insi şeytanlara karşı uyanık olmak zorundadır. Her daim onlara karşı teyakkuzda olmalı, tuzaklarının farkında olmalıdır. Bir anlık boşluk veya bir anlık gaflet, şeytanın tuzağına düşmek için yeterlidir. Teknolojinin geliştiği çağımızda Müslümanların en fazla tuzağa düşme tehlikesi ile karşı karşıya olduğu internete bağlı cep telefonları ve akıllı cihazlardır.
Akıllı telefon ve akıllı cihazlar sayesinde insi şeytanlar Müslüman’ın en mahrem şeylerini öğrenebilmekte, üzerlerindeki kameralar sayesinde fotolarını çekebilmekte, kapalı olsalar bile bulundukları ortamı dinleyebilmekte, hangi sitelerde gezindiği, kimlerle konuştuğunu görebilmekte, cihazdaki cipler sayesinde akıllı cihaz kapalı olsa da nerede olduğu, ne kadar süre nerede kaldığı, kimlerle bir araya geldiği ve ne kadar süre beraber kaldıklarını takip edebilmekte ve sonrasında en zayıf yanından vurabilmektedir.
Müslüman, teknolojik akıllı cihazların düşmanlığını yapmak yerine bu cihazlardan daha iyi fakat sinsi insi şeytanların tuzaklarından da nasıl korunacağının hesabını yaparak kullanmalıdır. Bir yandan bu cihazların zararlarından korunmak için çalışırken diğer yandan bu cihazlar sayesinde düşmanın açıklarını yakalamak, ne tür plan ve program içerisinde olduklarını öğrenmek, Müslümanlara karşı ne tür hazırlıklar içerisinde oldukları önceden bilmek suretiyle tuzaklarını bertaraf etmelidir.
Cinnî ve insi şeytanlar, onların aveneleri olan kâfirler ve yardakçıları olan münafıklar her daim Müslüman ile bir düşmanlık içerisindedirler. Müslüman’a manen zarar verip onu dinden etmek için mücadele vermenin yanında, madden de onu ya esareti altına almak veya ona zarar vermek için sürekli plan ve programlar yapmaktadırlar.
Teknolojik aletlerin ve akıllı cihazların sinsi insi şeytan ve özellikle şeytana pabucunu ters giydirecek kadar sinsi ve cani olan Siyonistler ve onların aveneleri tarafından üretilmesi ve bu piyasanın tamamen onların elinde olması sayesinde bu cihazların hem açık taraflarını, hem de en iyi şekilde nasıl faydalanılabileceğini Müslümanlardan daha iyi bilmektedirler. Bu sebeple Müslümanların kendi teknolojik akıllı ve akılsız cihazlarını üretmesi en elzem olandır.
Heniyye’nin, Fuat Şükr’ün ve daha nice kişinin şehadeti bu akıllı cihazlardan alınan sinyaller sayesinde yer tespitlerinin yapılmasından sonra gerçekleşmiştir. Lübnan’da en son yaşanan siber saldırı, Müslümanların sinsi şeytan siyonistin tuzaklarına karşı yeterince uyanık olmadığının, binlerce kişinin kullandığı cihazlardan gelebilecek zararın ya önemsenmediğinin ya da bu konuda yeterince bilgi sahibi olunmadığının işaretidir.
Düşmanın sinsiliği, teknolojik ilerlemişliği, Müslümanların bu konudaki yetersizlik, dikkatsizlik ve gafleti birçok kişinin şehadeti, yüzlercesinin ağır yaralanması, üç bin civarında kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanmıştır.
Mevla’m, sinsi şeytanın tuzaklarını kendilerine çevirsin. Müslümanları da düşmanların tuzaklarına karşı uyanık kılsın inşallah.