Bu hafta Cuma günü üç ayların bereket ve rahmet iklimine giriyoruz. Üç ayların ilki Recep ayıdır ki bu ay aynı zamanda haram aylardan biridir. Hem üç aylardan bir ay hem de haram aylardan olması sebebiyle iki kez değer ve ihtirama layık bir aydır.
Receb ayı ile ilgili Allah Resûlü (salallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın en seçkin ayı Receb’tir. O Allah’ın ayıdır. Kim Receb ayını yüceltirse Allah’ın emrini yüceltmiş olur. Kim Allah’ın emrini yüceltirse Allah onu naim cennetlerine sokar ve ona Allah’ın en büyük rızası vacip olur.” (Aclûnî, Keşfu'l-Hafâ, 1/423)
İslam dini gelmeden önce cahiliye döneminde, bu ay girer girmez, Arap kabileleri arasında harp etmek, baskın ve çapulculuk yapmak yasaklanır, herkes kendisini bu ayda güven içinde hissederdi. İslam geldikten sonra da bu aya olan hürmet devam ettirildi.
İçinde Regaib ve Mirac gibi iki mübarek geceyi barındıran bu aya Siyonist israilin Filistin ve Gazze’deki vahşi, gaddar ve canice saldırıları altında giriyoruz. Hala çocuklar, kadınlar ve masum insanlar vahşice öldürülmekte, evler, camiler, hastane ve okullar tonlar ağırlığındaki bomlarla yerle bir edilmektedir. Her türlü hırsızlık, çapulculuk, gasp ve canilik devam etmektedir.
Siyonist kâfir Yahudiler, Mekke müşrikleri kadar bu aya kıymet verip saldırılarına, vahşet ve soykırımlarına çapulculuk ve hırsızlıklarına ara verecekler mi? Bir nebze olsun Allah’ın ihtirama layık gördüğü bir değere değer verecekler mi? Doğrusu, Rahmani ve insani hiçbir değer ve kudsiyeti kabul etmeyen siyonistten bunu beklemek bir sefihlik olur. Eminim ki Allah Resulü’nün (salallâhu aleyhi ve sellem) içerisinde Mescidi haramdan gelip oradan Sidretü’l-Müntehaya çıktığı kutsal mescitte bu ayın ilk gününde, Müslümanların Cuma namazlarını kılmalarına müsaade etmeyecekler. Kıyamlarda, rükûlarda, secdelerde ve teşehhütlerde, Müslüman bayan ve erkeklere yaşına bakmaksızın saldıracaklar, mescidin kutsiyetini çiğnerken, insan onur ve şerefini de çiğneyecekler. Her türlü canilik ve vahşetlerine devam edecekler.
Siyonistler, Receb ayında da Filistin’in dört bir yanında saldırganlıklarına, öldürme, yaralama, kıyım ve yıkımlarına devam edecekler. Fakat bu ayın ilk gecesi Reğayip gecesidir. Bu gece aynı zamanda Cuma gecesidir. Müminler, Perşembe ve Cuma günlerini oruçlu geçirecekler, seherlerde sahura kalkacaklar. Mescidi Aksâ’da kıyam, rükû ve secdeye duramazlarsa da o duanın geri çevrilmediği seher vaktinde bir de iftar vaktinde duaya duracaklar ve Siyonist israilin kahrolması, yerle bir olması, kendisinin, destekçilerinin, işbirlikçi ve yardakçılarının gücünün ve kuvvetinin darmadağın olması, birliklerinin bozulması, attıklarının ve tuzaklarının kendilerine dönmesi için dua edecekler. Çokça rağbet gören, duanın çokça kabul edildiği bu geceyi, hep beraber ihya edecekler. Tek ağızdan, mücahitlerin muzaffer olması, Allah katından görünen ve görünmeyen ordularla desteklenmesi, muvaffak ve muzaffer olması, üzerlerindeki darlığın kalkıp genişliğe kavuşmaları için dua edecekler.
Yine akan kanın durması, Allah’ın Rezzak sıfatı ile onları rızıklandırması, yaralarını sarması, şehadetlerini kabul etmesi ve düşmanın püskürtülmesi için dua edecekler.
Siyonist bu ayın değer ve kıymetini bilmese de müminler bu ayın değer ve kıymetini iyi bilir. Bu sebeple bu ayda daha çok Rabbine yönelir. Tövbe ve istiğfarını, yardım ve hasenatını artırır. Daha çok kardeşlerinin yardımına koşar. Rehberlerinin miraca çıktığı gibi namaz, sabır ve ibadetleriyle miraca çıkarlar. Rablerinin rıza ve mağfiretini elde etmeye tüm güçleri ile gayret ederler.
“Allah’ım, Recep ve Şaban'ı bize mübarek eyle ve bizi Ramazan'a kavuştur” âmin.