Son birkaç aydır en çok sorulan sorudur. Bu seçimi kim kazanacak? Ve yarın bu cevap için sandığa gideceğiz. Daha da önemlisi, “Cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanacak” sorusudur. Hatta bu soruyu sadece Türkiye halkı sormuyor. Dünya buna kilitlenmiş desek abartmış olmayız. Bir tarafta Erdoğan’ın kazanmasını isteyen İslam ülkeleri, bir tarafta da Kılıçdaroğlu’nun kazanmasını isteyen ecnebi devletler. Bu ecnebi devletler Erdoğan’ın kaybetmesine o kadar motive olmuşlar ki bir tarafta İngiliz dergileri, bir tarafta ABD basını algı oluşturmaya çalışıyor. The Economist ve Washington Post gibi tüm dünyada tanınmış yayınlar Erdoğan’ın kaybetmesi için yarışıyor. Bu algıya inanmak isteyen Pensilvanya ve Kandil birbirine müjde veriyor. Bu müjdeyi birbirine verirken sahada halkın Erdoğan’a yönelmesi onları tümden bitiriyor. Erdoğan’ın kazanmasının hayalleri bile onları bitiriyor. Bunun içindir ki son kozları olan “ince” bir kaset ortaya attılar. Fakat görünen o ki bu da fayda vermeyecek ve kendi korkularını tekrar yaşayacaklar. Çünkü güvenilebilecek anketleri birbiriyle karşılaştırdığımız zaman Erdoğan’ın birinci turda işi bitireceği gözüküyor. Son haftada Erdoğan trendinin çok daha yükseldiğini herkes görüyor. Özellikle İstanbul mitinginden sonra bu fotoğraf daha da net görünmeye başlanmıştır. Seçimin son günündeyiz ve Erdoğan’ın en az yüzde 52 oy alacağını düşünüyorum. Bunu birkaç sebebe bağlıyorum:
- Birincisi, muhafazakar motivasyon: Sol blokun söylemleri muhafazakar seçmende motivasyonun artmasına neden olmuştur. Sol blokun yıllar içerisinde muhafazakâr kesime yaptıkları haksızlıklar ve sol muhalefetin yeniden parmak sallaması bu dalgayı oluşturdu. Muhafazakar blok, kendilerine sallanılan parmaklara yeniden bir ders vermeye çalışıyor. Hatta 28 Şubatı yaşayanlar bunu hak ile batıl olarak görüyor.
-İkincisi, halkın istikrar ve huzur beklentileridir: Çünkü Türkiye’nin tehdit altında olma hissi seçmende hayat pahalılığından çok daha ötedir. Yanı başlarındaki Suriye’nin durumu ve Ukrayna-Rusya savaşının olumsuz yansımaları seçmende tehdit ve bölünme korkusu oluşturmuş. Bu da zamlardan ve hayat pahalılığından çok daha fazla Erdoğan’dan yana bir motivasyona sebebiyet veriyor.
-Üçüncüsü, Kürt seçmendir: Kürt seçmenini en çok düşündüren CHP’nin geçmişi ve yaptıklarıdır. Kürt seçmen farklı partilere oy verebilir ama Kılıçdaroğlu konusunda rahat değildir. HDP’nin yönlendirmelerine rağmen onların tabanında dahi cumhurbaşkanlığı seçiminde Kılıçdaroğlu’na oy vermeyecek ciddi bir kesim vardır. Ak Parti’yi destekleyen Kürt seçmen ise teşkilatlardan ve yerel yönetimlerden kızmışsa da Erdoğan’a oy verme konusunda kararlıdır. Aynı şekilde HÜDA PAR’ın Kürt seçmende ciddi bir karşılığı olması ve Ak Parti listelerinden seçime gitmesi bu etkiyi artırmıştır.
-Dördüncüsü, Millet İttifakı tabanıdır: Millet İttifakı içerisindeki parti seçmenlerinden Kılıçdaroğlu yerine Erdoğan’a oy verecek kesimin olmasıdır. Bu konuda göze çarpan İYİ Parti tabanıdır. Bunlar Kılıçdaroğlu’na oy vermek istemeyen tabandır. Özellikle Meral Akşener’le restleşen Kılıçdaroğlu’na oy vermeyecek oranın çok daha fazla olduğunu söyleyebilirim. Aynı şekilde DEVA Partisinin Genel Başkanı Ali Babacan’ın itirafıyla, kendi partisine oy vereceklerin, Kılıçdaroğlu’na tamamıyla oy vermeyeceklerini ifade etmesidir. Bunu aynı şekilde Saadet Partisi tabanı ve Gelecek Partisi tabanı içinde söyleyebiliriz.
- Beşincisi, yanlış hesap: Muharrem İnce’yle ilgili son yaşananlar ise birilerinin hesapladığı gibi Kılıçdaroğlu’nun oylarını uçurmayacak. Çünkü CHP seçmeni o kadar konsantre ki zaten Muharrem İnce’ye bir oy koklatmazlardı. Onun kazanmayacağını düşünen CHP seçmeni, aday olduğu için İnce’ye çok kızgındı ve ona oy vermeleri imkânsızdı. Muharrem İnce’ye gidecek oylar daha çok farklı partilerdendi. Kendisinin çekilmesiyle bu oylar daha çok Sinan Ogan ve Erdoğan’a gidecek. Yani birilerinin kaset kumpasıyla Muharrem İnce’ye istifa ettirmesi ve planladıkları gibi oyların Kılıçdaroğlu’na gitmeyeceği kesindir. Hatta kazdıkları kuyuya kendilerinin düştüğünü söyleyebilirim.
Sonuç olarak; tüm denklemlere baktığımızda halk için soğan ve patatesten çok daha önemli öncelikler var. Ekonomik zorluklara rağmen oluşan denklemde Erdoğan’dan yana tavır takınılacak bir pozisyon oluşmuştur. Benim ön görüm, parlamentoda Ak Parti’nin sandalyesi azalabilir ama en az iki puanla Erdoğan işi birinci turda bitirecektir. Ve yarın Erdoğan’dan yana tahminimin üzerinde bir sonuç çıksa da hiç şaşırmayın.