Malum olduğu üzere önceki gün akşam saatlerinde HAMAS ve işgal rejimi arasında 4 günlük bir ‘insani ara anlaşması’ yapıldığı duyuruldu. Bu doğrultuda HAMAS da esir takası ve çatışmalara insani ara verilmesine ilişkin uzlaşmaya varıldığını belirtti.
HAMAS, çatışmalara verilecek insani aranın 4 gün süreceği ve bu sürede serbest bırakılacak 50 işgalci israilli esire karşılık işgalci israilin cezaevinde alıkonulan 150 Filistinlinin serbest bırakılacağı bilgisini paylaştı.
İsrail'e göre, Gazze Şeridi'nde HAMAS'ın silahlı mücahitleri Kassam Tugayları'nın elinde 239 israilli tutuklu bulunuyor.
Uzlaşma gereğince, belirlenen 4 günlük sürede yakıt ve insani yardım TIR’ları Gazze'nin her bölgesine taşınacak.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki hava trafiği tüm gün, kuzeyinde ise 10.00 ile 16.00 saatleri arasında günlük 6 saat durdurulacak. İşgalci israil güçleri, tüm Gazze Şeridi'nde kimseyi alıkoymama ve kimseye saldırmama esasına bağlı kalacak.
Ayrıca insanların Gazze'de kuzeyden güneye Salahaddin Yolu boyunca serbest hareket edeceğine dair güvencenin alındığı belirtildi.
Önceki gün varılan bu anlaşmanın hemen sonrasında sığındıkları hastaneden evlerine dönen bir Filistinli aile, işgalcilerin evlerine yaptığı saldırı sonucu 6 ferdini şehit verdi.
Ayrıca dün yine saldırgan Siyonistlerin Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kasabasında yerinden edilmiş insanların sığındığı bir BM okulunun çevresini bombaladığı ve burada da 44 kişinin can verdiği belirtildi.
İşgalciler, saldırının sürdüğü 46 gün boyunca ateşkes ve insani ara dedikleri çözüme yanaşmayacaklarını hep ifade ettiler. Gazze’ye girmekle övünen saldırganların 46 günün sonunda ‘ateşkes kararı’nı almaları, onlar için yenilginin de bir göstergesi aslında.
Bakmayın öyle 50 tane esiri kurtarmak için böyle bir kararı aldıklarına. Ta baştan beri esirler/rehineler konusu konuşulacak ikincil konudur bizim için, diyorlardı. Gazze’nin sözde güvenliğini ele almadıkça durmayacağız diyorlardı.
HAMAS’ın operasyonları sonucu 7 Ekim’den bu yana 1500’den fazla kayıp veren işgal güçlerinin öyle 50 tane israilliyi kurtarmak için ara verdiğini ben şahsen değerlendirmiyorum.
İsrail sıkıştı, israil dünya genelinde yalnızlaştı, israil bütün insanlığın öfkesinin hedefi oldu, israil HAMAS’ın, El Kassam Tugayları’nın etkili mücadelesi karşısında sersemleşti, israil yolun sonunda büyük hezimetin farkına vardı, israil batılı dostlarının da hışmına uğrayacağının sinyalini aldı ve bunun için şimdi insani ara, ateşkes vb. çözümlere evet demek zorunda kaldı.
Buna göre ateşkesin yerel saatle bugün saat 10’da başlaması/başlamış olması lazım. Bu ara dönemin olacağı kesin, ama hiçbir zaman işgalci güçlere güven olmamalıdır. Bu arayı şeytani emelleri için kullanacakları muhakkaktır. Ateşkes uzayabilir de. Bu da onların kendi yenilgilerinin boyutu ve şekliyle alakalı bir durumdur.
Dünyadaki vicdan ehli milyonların tepkisi, Siyonistlerin dünya genelindeki güvenlikleriyle alakalı işgalci rejimi korkuttu.
Yöneticiler belki pratikte olması gereken tepkiyi ortaya koy(a)madılar ama halkların sokak ve caddelere taşan öfkesi, işgal rejimini ateşkese zorlamanın önemli bir sebebi oldu. Soykırımın tümden durmasına da büyük katkısı olacak, bu sivil tepkilerin.
Son söz olarak demem o ki; ateşkes var, olur; ama hiçbir zaman rehavete kapılmamak lazım, çünkü işgalciye güven olmaz.