Hayat Namazla Güzeldir

Bu başlık salt bir söylemden ibaret değil; bu nida, 29 Ağustos’tan bu yana ülkenin birçok yerinde yüzlerce-binlerce çocuğun caddelerden camilere akın ederek tekrar ede durduğu bir tespit ve haykırışın kendisidir.

Kur’an Nesli Platformu’nun her yıl 7-10 yaşındaki çocukları ve aslında herkesi namaza teşvik için organize ettiği bir programın temasıdır, Hayat Namazla Güzel’dir teması.

İmam hatiplere, dine, dindara dil uzatanların cüret bulduğu, İslami adap ve tesettüre davet edenlerin TBMM’de soru önergelerine konu edildiği, nesillerin yozlaştırılması için bütün bir batılın hücuma geçtiği bir hengamede Kur’an Nesli Platformu tüm bunlara karşın pratikteki duruşu, cevabı gösterdi/gösteriyor.

Kur’an Nesli Platformu, ahlak ve imandan kaçkınların gizli/açık saldırılarına karşın en etkili duruşun, dindar nesil yetiştirmek, alnı secdeli bireylerin sayısını artırmak olduğunun pratiğini gösteriyor.

Malumunuz CHPHDP zihniyetinin bu ülkenin hassasiyetlerine karşı düşmanlığı, her geçen gün farklı şekillerde kendini gösteriyor. Maalesef yer yer ‘muhafazakâr’ geçinenlerin de o anlayışa katkı sundukları gözden kaçmıyor.

Malumunuz, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Sayın Burhan İşliyen bir konuşmasında, “…Allah, camiye girerken örtün, düğün salonuna girerken açıl diye bir emir mi verdi? Babalar, abiler, kocalar; bu konuda eşlerimize, kızlarımıza telkinde bulunmamız, nasihat etmemiz, yönlendirmemiz gerekmiyor mu?" dedikten sonra İslam'da kadının tesettürünü anlattı diye HPD İstanbul Milletvekili bir kadın, hem İşliyen hocayla ilgili hem de farklı yayınlarda kadına yönelik sözde ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle Diyanet TV hakkında soru önergesi veriyor.

Onlara göre cami kürsüleri, televizyonlar, düğün salonlarında da artık İslam konuşulmamalı. Oralarda isteyen istediği -af buyurun- haltı işleyebilmelidir.

Düşünün… Aynı oturumda hem dine, inanca hakaret edip hem de; ‘Din kimsenin tekelinde değil’ diyecek kadar kaypak, yalancı ve yüzsüz güruhlarla karşı karşıya bu ülke.

İslam’ı anlatanlara ‘hadsiz’ diyecek kadar hadlerini aşan zihniyetin saldırılarıyla karşı karşıya bu memleket.

Cenneti kadınların ayakları altına seren bir dinin karşısında konumlanarak, ‘Kadınlar vardır’ demekten daha abes ve ucuz bir kandırma yöntemi olmasa gerek. Ama işte bunu pazarlayanlar olduğu gibi maalesef yutanlar da vardır.

Bunları görünce Kur’an Nesli Platformu’nun ne kadar önemli bir iş/çalışma yaptığını insan bir kez daha anlamış oluyor.

Dindar gençlik, ahlaklı bireyler, Müslüman toplum bu çalışmalarla neşvünema bulacak inşaAllah. O zaman biiznillah ‘kaçkınlar’ daha kaçacak başka yer bulmak zorunda kalacaklar.

Bütün bunların hesap kitabını halkımızın iyi yapacağını düşünüyorum. Başındaki örtüye hakaret eden, ‘500 yıl’ veya ‘1500 yıl’ öncesi köklerine saldıran zihniyetin, köksüz bırakma ameliyesine karşı elinden geleni artık yapacağına inanıyorum.

Kur’an’a ve Kuran Nesline destek çıkacağına inanıyorum. Çünkü bu halk Müslümandır ve eninde sonunda dinine, imanına, örfüne, adetine geçmişine, köklerine sahip çıkacaktır, diye düşünüyorum.

Onurlu milletin; adaleti, kendi çıkarları için dünyayı ateşe vermekten çekinmeyenlerin yanında değil, Hz. Ömer’in hassasiyetiyle hareket edenlerin yanında arayacağını düşünüyorum.

Hakkımızı da hakkettiğimizi de sağlayacak olanın bu neslin yürüdüğü müstakim yol olduğu şüphe götürmez bir gerçektir.

Unutmayalım! Namaz bizi bütün kötülük ve kötülerden koruyacaktır. Yeter ki hep birlikte buna inanalım ve buna değer veren nesiller için gayret gösterelim.

Bu vesile ile Kur’an Nesli Platformu’na tebrik ve takdirlerimi iletiyorum.

Kalın selamette.