Asgari ücret tamam da şu fahiş fiyatlar ne olacak?!

Ekonomik dalgalanmanın zirve yaptığı yılın şu son günlerinde asgari ücret 4253 TL olarak belirlendi. Açıklamayı Sayın Cumhurbaşkanı yaptı.

Asgari ücretin bir anda 2825 TL’den 4253 TL’ye yükseltilmesi yakın tarihte görülmemiş iyi bir artış tabi ki. Bunu olumlu karşılamak ile birlikte bütün her şeyde görülen fahiş fiyat artışları vatandaşı hakikaten endişelendiriyor.

Asgari ücrete gelen yüzde 50’lik artış daha yeni yıla girmeden eridikçe eriyor. Fahiş fiyat artışları böyle devam ederse vatandaş yeni ücreti almadan yapılan ücret zammı tamamen anlamsızlaşacaktır.

Şu fiyat artışlarının durdurulması hatta düşürülmesi için her ne gerekiyorsa yapılmalıdır. HÜDA PAR’ın asgari ücret 4 bin TL’nin üzerinde olsun ve vergilerden arındırılsın çağrısı yanında ürünlerdeki fiyat artışları ile ilgili ‘denetim’ çağrısı da önemlidir.

Üretim veya ithalatta ciddi bir değişiklik olmadığı halde kimi ürün veya parçaların piyasada bulunmuyor olması sahiden dikkatleri stokçuluğa çekmektedir.

Aracı arıza yapan vatandaşın aracı, sıradan bir parça için haftalarca tamirci veya serviste beklemek zorunda kalıyorsa, buradaki sıkıntının üzerine üzerine gidilmelidir. Parçacıların web satış sitelerinde parça bulunuyor, ancak istendiği zaman ‘yok’, ‘tükendi’ cevabı alınıyor. Ürün siteden kaldırılmayıp müşterinin sürekli sorması sağlanıyor, ama iş satışa gelince ‘canları isteyince’ satış gerçekleşebiliyor. Böylece fiyatlar tavan yapıyor.

Galericilerin araç satışlarında bile eskisi gibi ısrarcı olmamaları ve pazarlıkta onların ‘zaten şimdi satmak istemiyoruz’ türünden yaklaşımları, stokçuluğun vardığı boyutu ayrıca gözler önüne sermektedir.

İzmir Tire'de faaliyet gösteren bir temizlik şirketinin deposuna yapılan operasyonda 400 bin adet 5 kg’lık sıvı yağ ele geçirildi. Bu sadece bir temizlik şirketi deposunda yakalanan yağlar…

Hükümetin ekonomiye dair siyasetini beğenmeyebiliriz, bunun için ısrarla tepki gösterdiğimiz hususlar var. Üretim ve istihdam merkezli bir yaklaşımın ülke insanının hayrına, faydasına olacağını hep ifade ediyoruz, ancak stokçuluk ihanettir ve bunu kabul etmek mümkün değildir. 

Aslında denetimlerle birlikte fiyatları aşağıya indirecek büyük bir ekonomik hamle, stokçulara verilebilecek en büyük cevap olacaktır.

Lüksten, şatafattan, israftan, fahiş maaşlardan vazgeçerek yanlış ve bugüne uymayan giderlere bir anda son vererek, oralara giden gelirlerin halkın refahına kanalize edilmesi hiç fena olmayacaktır. Hükümet bunun için yani devlet kendisi için bu konularda olağanüstü hal ilan edebilir mesela.

Aslında hak bu iken, ‘halk için fedakârlık’ diye görülebilecek böyle bir girişim, halkın takdirini almakla birlikte bilumum stokçu ve çökertme heveslilerine de büyük cevap olacaktır.

‘Müşteri velinimetimizdir’ anlayışıyla hareket eden ülkenin zenginlerine de büyük iş düşüyor. Bugün onlar da taşın altına ellerini sokmalı ve özellikle zincir market sahipleri fiyat artışlarında değil, fiyat düşüşlerinde, indirimlerde gereken anlaşmaları yaparak zor süreci atlatmada yardımcı olmalıdırlar. Zenginlerin fiyat indirimlerinde ‘rekabet’leri de ‘anlaşma’ları da makul görülecektir.

Önce hükümet yanlış ekonomik adımlardan ve kötü mali danışmanlardan vazgeçmeli, içinde bulunduğu şatafat ve israftan uzaklaşmalı, ama bununla birlikte herkes, her birey de şu fiyat artışlarının düşüşü için gereken duyarlılığı göstermelidir.

Allah yardımcımız olsun!