Gazze Dayanışma Platformu öncülüğünde onlarca sivil toplum kuruluşunun desteğiyle Gazze'de devam eden katliamlara dikkat çekmek amacıyla yürüyüş düzenlendi.
Fatih Saraçhane parkında bir araya gelen binlerce kişi, ellerinde zulmü lanetleyen, Filistin'e destek içerikli mesajların yer aldığı pankartlar ile taşıdıkları döviz ve pankartla Beyazıt Meydanı'na kadar yürüdü.
Gazze Dayanışma Platformu çatısı altında düzenlenen yürüyüşe, Peygamber Sevdalıları vakfı, İTTİHADUL ULEMA, Özgür Kudüs Platformu, Özgür-Der ve Köklü Değişim destek verdi.
"Mesele sadece Mescid-i Aksa değildir, bütün peygamberler bu siyonistlerden rahatsız"
Beyazıt Meydanı'nda Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda konuşan İlahiyatçı-Yazar Mehmet Göktaş, "Ben şuna inanıyorum! Şu anda Allah'ın rahmeti Gazze'ye iniyor ve Allah'ın nuru şu anda Gazze'den bütün dünyaya iniyor. Bunu güzlerimizle görüyoruz. Özellikle Avrupa'nın baş şehirlerini Paris, Viyana, Washington, Londra, Berlin… Buralara Allah'ın nuru şu ana kadar hiçbir yere dağılmadığı gibi dağılıyor. Biraz zor oluyor, daha devamda edecek. Çünkü bu savaş bizim zannettiğimiz gibi bir şehrin kurtulması değildir. Sadece Mescidi Aksa'nın kurtulması değildir. Bu savaş başka bir savaştı. Bazı şeyleri eksik söylüyoruz ve eksik düşünüyoruz. Biz diyoruz ki Mescid-i Aksa, Peygamberimizin miraca çıktığı yerdir, onun için korumalıyız. Bunlar çok eksik deliller. Kudüs sadece Hazreti peygamberin miraçta vardığı yer değildir. Allah'u Teâlâ'nın Kur'an'da dediği gibi birçok peygamberin yattığı yerdir. Nice peygamber şu anda Kudüs'ün civarında yatmaktadır. Bunun anlamı şudur! O peygamberlerin mübarek bedenleri şu anda o cenabet siyonistlerin ayaklarından rahatsızlar. Mesele sadece Mescid-i Aksa değildir. Bütün peygamberler bu siyonistlerden, Yahudilerden rahatsız. Daha hayatayken öyle rahatsızlardı. Düşünün Hazreti Musa'nın ümmeti olduklarını söyledikleri halde, Hazreti Musa'ya zulmetmeleriyle meşhurlar." diye konuştu.
Yahudilerin yalnızca Hazreti Musa değil Hazreti Harun, Hazreti Davut ve Hazreti Süleyman'a da zulmettiklerini hatırlatan Göktaş, "Bu Yahudiler, şimdi Kudüs civarını pis ayaklarıyla çiğneyenlerdir. Onun için bizim savaşımız sadece Mescid-i Aksa'yı korumak değildir. Sadece miraca çıkılan makamı kurtarmak değildir. Bütün peygamberlerin ruhlarını şad etmek için huzur içinde uyuyabilmek için bizim oraya gitmemiz lazım. Biz hiçbir peygamberin arasını ayırmadan iman eden. Birini ayırdığımız zaman Allah muhafaza cehenneme gideceğimize inandığımız bir imana sahibiz. Onun için hepsi bizim resulümüzdür. Kim Allah'a ve resulüne iman ederse Allah kendilerine nimet verdiği nebilerle beraber haşredecektir. Biz kıyamet günü Hazreti Muhammed ile beraber olabilmek için çırpınmıyoruz. Bütün peygamberlerle beraber olabilmek için bir hayat yaşıyoruz. Bu kafir, zındık ve iftiracılar, Allah'u Teâlâ, Hazreti Meryem'i gönderiyor, bütün aleme örnek iffetin, hayanın, edebin sembolü olan bir Meryem gönderiyor ama bu kafirler iftira ediyorlar ve şimdi Kudüs'teler. Kudüs ve Filistin'i onlara bırakmak, Peygamberlerin ruhunu incitmektedir. Biz sadece bir şehir için çırpınmıyoruz. Gazze'de ki kardeşlerimizde sadece toprak için savaşmıyorlar. Onun için başta dediğimiz gibi Allah nurunu onların eliyle yayıyor." şeklinde konuştu.
"HAMAS'ın, Kassam Tugaylarının olmadığı bir masada Filistin ve Kudüs davası satılıyordur"
Türkiye'ye gelen HAMAS yetkilileri ile tanışıp dertleştiklerini, orada yaşananlardan haber verdiklerini belirten Göktaş, "Oradaki insanlar, öyle bildiğiniz insanlardan değil. Kaza namazları olan bir kişiyi almıyorlar. Böylesine Allah'ın nurunu bugün yayıyorlar. Görüyoruz şu anda dünyanın bütün aydın ve ileri gelenlerinin hepsi Allah'ın nurunu görmüştür. Aslında bu coğrafyada on binlerce insanın kanı döküldü. Afganistan da bir milyona yakın insanın kanı döküldü. Irak ve Suriye de aynı şekilde çok sayıda şehit verildi ama dikkat edin Allah-u Teala 27 bin insanı dünyanın gözüne sokuyor. Kardeşler bugün Avrupa şunu izliyor. Milim milim, saniye saniye bu yiğitlerin mücadelelerini, geride bıraktıkları yavruları dünyaya gösterdi. Bugün Avrupa annesinin cesedinin başındaki çocukları, annelerin-babaların kucaklarında kanlar içerisinde olan çocukları ve onların konuşmalarını izliyor. Onlardan biri, 'tarihte hiç bu kadar Allah ile yakınlaşmamıştık' diyor. Onun için lütfen bu HAMAS'ı Kassam Tugaylarını küçük görmeyin. Bunlar da sıradan insan demeyin. Eğer bugünden sonra bir yerlerde birileri bir masada Filistin adına toplanmışsa ve masada HAMAS yoksa, Kassam Tugayları yoksa iyi bilin ki orada Filistin satılıyor, Kudüs satılıyor demektir. Bundan sonra sadece yiğitlerimizin bıraktıkları çocukları doyurmak değil onların masadaki mücadelelerine de sahip çıkmak zorundayız. Bundan sonra kurulacak bir masada eğer Ebu Ubeyde yoksa orada bir ihanet vardır. Orada müteahhitler toplanmış, Gazze'nin inşaatlarını paylaşıyorlardır. Gözümüz kurulacak masalarda olsun." ifadelerini kullandı.
"Siyonistler, yaşanan katliamlara alışacağımızı ve Müslümanların asla öfkelenmeyeceğini zannediyorlardı"
Alanda toplanan kalabalığa hitap eden Filistin Alimler Birliği Üyesi Mervan Ebu Ras, "Sevgili kardeşlerim! Gazzeli kardeşlerinizin yanında olduğunuzu, orada dökülen kanların hesabını sormak için burada toplandınız. Sizlere öncelikle şunu söylemek istiyorum. Direnişinizin hayır üzerine olduğunu unutmayın. Direnişçi kardeşleriniz, siyonistlerin burnunu yere sürtene, zafere kadar direnişlerini sürdüreceklerinden emin olun. Siyonist alçaklar, her gün yavaş yavaş sürdürdükleri katliamları, çocukların, kadınların, mazlumların kanlarını dökmelerine devam edeceklerini ve Müslümanların asla öfkelenmeyeceğini, başkaldırmayacağını, devam eden bu katliamlara alışacaklarını zannediyorlardı. Bu yüzen burada toplanmanız, öfkenizi, Filistinli kardeşlerinizin yanında olduğunuzu, cihadınızı ilan etmeniz Allah'ın izniyle tüm planlarını yerle bir edecektir." dedi.
"Oradaki kardeşlerimiz, zor şartlar altında olsalar da burada yapılan yürüyüşlerle ferahlıyor"
Ebu Ras, "Siyonistler, tüm batılı ülkeleri de arkalarına alarak karşımıza dikildiler. Onlar, tüm Batılı ülkeler tarafından destekleniyorlar. Bize gelince, oradaki kardeşlerimiz bombardıman altındalar. Onların Allah'tan ve siz müminlerden başka destekçileri yok. Gazze'de direnen kardeşleriniz, burada meydanları dolduran kardeşlerinden, sizden haber bekliyorlar. Yaptığınız eylemler kendilerine moral oluyor. Bombardıman altında olmalarına rağmen, toplama kamplarında zor şartlar altında olmalarına rağmen buradaki yürüyüşler, eylemler ve mitingler yüreklerini ferahlatıyor. Onların yanında olduğunuzu görmeleri, bu zulmün daha fazla devam etmeyeceğine olan inançlarını perçinlemektedir." diye konuştu. (İLKHA)