Son zamanlarda kamuoyunun gündemine sık sık ölümlü, yaralanmalı şehirlerarası otobüs kazaları geliyor. Çoğu zaman yüksek hızla veya uykusuz araç kullanımından kaynaklanan kazalar, kış mevsimiyle beraber daha da sıklaştı.
2024 yılının ilk günlerinde de devam eden trafik kazaları dikkat çekiyor. Yükselişini sürdüren kazaların birçoğunda da şehirlerarası otobüsler yer alıyor.
Mersin, Kars, Diyarbakır, Kütahya illerinde meydana gelen kazalarda toplam 11 kişi hayatını kaybetti 60 kişi yaralandı.
Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Yiğit Dedeoğlu, konuyla ilgili İLKHA muhabirine konuştu.
"En büyük problem hız faktörüdür"
Son günlerde meydana gelen kazalar incelediğinde en çok yapılan hatanın aşırı hızdan kaynaklandığını belirten Dedeoğlu, "Hız fazla olduğu sürece en ufak bir hatayı bile tolere etmek çok zor oluyor. Olumsuz bir hava koşulu getirdiği olumsuzlukları tolere etmek imkansıza yakın bir hal alıyor. En büyük problem hız faktörüdür. Otobüslerde hız limitörü vardır ama maalesef merdiven altı işletmelerde bu limitörlerin iptal edilerek sonsuz hıza yani aracın verdiği son hıza ulaşma oluyor. Otobüs işletmeleri zamandan tasarruf sağlamak için gerekse de şoförler bu müdahaleyi yapıyor; en önemli sıkıntı budur." dedi.
"Bir sürücünün 7-8 saat uyumadan trafiğe çıkmaması gerekiyor ve günde 9 saatten fazla da araç kullanmaması gerekiyor"
Bunun yanı sıra otobüs kaptanların çalışma koşulları çok ağır yani 3 soförün yapması gereken işi bir şoföre yüklüyorlar. Bu durumda ne oluyor? Zamandan tasarruf sağlamak için gaza daha çok basma, az mola verme gibi sonuçlar doğuruyor. Birçok sürücü de hazırlıksız, dinlenmeden yola çıkıyor. Her zaman deriz; bir sürücünün 7-8 saat uyumadan trafiğe çıkmaması gerekiyor ve günde 9 saatten fazla da araç kullanmaması gerekiyor. Bunlar en fazla çalışılması gereken ve asgari düzeyde dinlenilmesi gereken sürelerdir. Bunların hiçbiri ne getirilmiyor haliyle büyük sorunu bunlarda görüyoruz." şeklinde konuştu.
"Otoyollardaki kazaların en büyük problemi otoyol disiplinimizin olmayışıdır"
Yol ve Sürüş Güvenliği Uzmanı Yiğit Dedeoğlu
Otobüs, kamyon ve TIR kazalarında bakıldığında özellikle otoyollarda gerçekleşen kazalarda otoyol disiplinin olmadığının görüldüğüne dikkat çeken Dedeoğlu, "Otoyol disiplin nedir? Kontrollü şerit değiştirme ve en önemlisi doğru şeritte seyredebilmektir. Bugün birçoğumuz görmüştür; otobüslerin kamyonların orta şeridi sürekli işgal ettiği hatta sol şeride çıktığı çoğu kez görülmüştür. Sürücüler Maalesef bu kurallara hakim değil. Bir otobüs kaptanı orta şeridi kendine hak görerek orta şeritten sürekli gidemez, sağ şerit boşsa sağa geçmek zorundadır. Keza ağır vasıtalar da öyledir. Otoyollardaki kazaların en büyük problemi otoyol disiplinimizin olmayışıdır. Bu durum otomobil sürücülerinde de var; orta şeridi kendisine hak görerek yüzlerce kilometre orta şeritte seyreden sürücüler var. Bu durum bir otobüsün, kamyonun daha fazla şerit değiştirmesine sebebiyet veriyor; fazla şerit değiştirmek demek daha çok risk almak demektir. Sürat kurallarına uymayan birçok sürücünün de böyle bir durumda hata yapmasına ve kaza ile sonuçlanmasına yol açıyor. Şerit kullanımı ile alakalı denetlemenin kamera sistemleri ile sürekli yapılması gerekiyor. Bu çok büyük bir problem ve gelecekte otoyolların araç kapasitesi arttıkça bu durum çok daha büyük bir problem olarak karşımıza çıkacaktır." diye belirtti.
"Otobüs kazalarındaki ölümlerin en az yüzde 80'inin emniyet kemerinin takılmadığından meydana geldiğini görüyoruz"
Otobüslerin 100 kilometre hız limiti ile üretildiğini üretici firmaların üzerine düşeni yaptığını fakat merdiven altı işletmelerde hız limitörlerinin iptal edilerek sürücülerin trafiğe çıktığını dile getiren Dedeoğlu, "Bu müdahaleyi yapan, yaptıran otobüs işletmesi ve yapan merdiven altı işletmelerin çok ciddi cezai yaptırımla karşı karşıya kalması gerekiyor ki bunun önüne geçilebilsin. Otobüslerdeki yol denetimlerin de arttırılması gerekiyor. Otobüslerde emniyet kemerini de tartışmak gerekiyor. Daha önceden birçok kez dile getirildi, gündeme geldi. Araca binen bütün yolcuların otobüs işletmesi tarafından uyarılması gerektiği vesaire ama şöyle bir örnek var karşımızda; havayolu şirketleri. Bugün bir havayolu şirketinde emniyet kemerinizi takmazsanız uçak kalkış yapmıyor hatta, direnirseniz kolluk kuvvetleri müdahale ediyor ve bunun cezai yaptırımları var. Otobüs işletmelerinde bu durum yok. Geçmiş birkaç seneye baktığımızda otobüs kazalarındaki ölümlerin en az yüzde 80'inin emniyet kemerinin takılmadığından meydana geldiğini görüyoruz. Bunun üzerine de gidilmesi gerekiyor ve hakikaten emniyet kemeri takmayan bir yolcu varsa otobüsten indirilmesine kadar yaptırımların gitmesi gerekiyor. Yani cezai yaptırımlar bir kenara otobüsün hareket etmemesi gerekiyor."ifadelerini kullandı. (İLKHA)