Bu İttifak Nereye Dayanıyor?

Ekleme: 27.09.2013 14:10:00 / Güncelleme: 27.09.2013 14:10:00 / Siyaset Gemisi / İstanbul Haberleri
Destek için 
Hüseyin Kaya / Haber-Analiz

Gezi olayları sonrası Başbakan Erdoğan’ın “faiz lobisi” diyerek hedef gösterdiği kesime karşı bir operasyonun devreye girmesi bekleniyordu.

Kimi bankalar, işadamları, eski bürokratlar ve basının bir kısmı…

Siyasi meseleler hükümeti AB karşısında zora soktuğu için malum kesimin yumuşak karnı olarak bilinen “maliye” ve “vergi” üzerinden operasyon başlatıldı.

Herkes Başbakanın bu meselelerde ne kadar kararlı olduğunu biliyordu. Basından sermayeye, sanat camiasından, diplomasiye kadar birçok kesimden “bizim bu işle alakamız yok” olarak anlaşılabilecek açıklamalar geldi.

Bazıları ise gardını alarak hamleleri savuşturma yolunu tercih etti.

Bankaların yaptığı kimi soygunlara karşı önlem olarak bazı düzenlemeler yapıldı.

Basında büyük bir tasfiye gerçekleşti.

Esas dikkat KOÇ’un üzerindeydi.

Gezi’nin en büyük finansörü olduğu iddia edilen KOÇ grubuna bağlı Tüpraş’ta mali inceleme başlatıldı, ihaleleri iptal edildi, arpalıklar elinden alındı.

KOÇ grubu öfkeliydi. “Ülke ekonomisinin yüzde 10’u olduklarını” söyleyerek bir anlamda kendi bekaları ile devletin bekasının birbiriyle bağlantısı olduğunu iddia ettiler.

Basında ve iş çevrelerinde KOÇ’a ciddi bir destek çıkmadı.

“Ciddi bir destek çıkmadı” derken hiç destek çıkmadı demiyoruz.

Basında ve iş dünyasında iki önemli grubun iki önemli ismi KOÇ’a destek çıktılar.

İş dünyasından Boydak Holding yönetim kurulu başkanı Mustafa Boydak, açıkça KOÇ’a destek çıktı.

Basında ise Zaman Gazetesi Genel Yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, ‘Mustafa Koç’un açıklamalarına yeterince yer vermemişler diye basına yüklendi.

Boydak grubu ile Zaman gazetesinin ortak bir tarafı var: İkisinin de Gülen Cemaatiyle bağlantısı olduğu söyleniyor.
Size ilginç geliyor olabilir; ama öyle değil.

Bakın birkaç bilgi sıralayalım.

Zaman Gazetesinin İngilizce versiyonu olan Zaman Today’s, “Gezi olayları” sırasında hükümete yüklenmişti.
Gülen Cemaatinin en önemli organizasyonu olan Türkçe Olimpiyatlarının bu seneki sponsorlarından biri de KOÇ grubuydu.

Kulislere sızan bilgilere göre “Gezi olayları” sonrası Gülen cemaatinin eleştirilmesi üzerine Ekrem Dumanlı ile “cemaatten” biri(leri) Erdoğan ile görüşmeye gitmişler. Görüşmede Erdoğan’a bu işle bir alakalarının olmadığını, eğer suçlama devam edecekse “lanetleşme” talebinde bulunduklarını söylemişler. Erdoğan, konuşmadan onları dinlemiş, onların lanetleşmeye dair sözlerinden sonra “amin” deyip onları göndermiş.

Şimdi bu bilgileri yan yana getirin.

Koç grubu ile Gülen Cemaati arasında bir ittifak göze çarpıyor, öyle değil mi?

Peki bu iki grup nasıl yan yana gelebiliyor?

Biri İslam’ın “i”sine tahammül edemez, biri asker tarafından yıllarca “irticacı” diye tehlikeli olarak görülür ve fişlenir.
Birinin başındaki kişinin Ergenekon’un “1 numarası” olduğu söylenir, biri Ergenekonla mücadeleyi en önemli iş olarak görür.

“Bunlar nasıl ittifak ederler?” diye soruyorsunuz tabii.

Evet, birbirlerinden farklı iki grup; ama ortak yönleri de var.

İki grup da Hıristiyanlarla iyi ilişkiler içinde.

İki grubun da Amerika’da önemli bağlantıları var.

İki grup da israille ilişkilerin bozulmasına karşıdır.

Artık ittifaklarının nereye dayandığını da siz bulun.