Özcan Yıldız Anadolu İmam Hatip Lisesi Konferans Salonunda düzenlenen ve Mehmet Bilgiç'in sunuculuğunu yaptığı programa, aileler katılım sağladı.
Mardin'deki program, Mehmet Turhan'ın yaptığı Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
İDEV Kızıltepe temsilcisi Yusuf Oktay'ın selamlama konuşmalarının ardından, İDEV'in yaptığı seminerler ile ilgili sinevizyon gösterimi yapıldı.
"Günümüzde öncelikler ahiretten dünyaya doğru çevrilmiştir"
Selamlama konuşmasını yapan İDEV Kızıltepe temsilcisi Yusuf Oktay, önceliklerimizin yönünün düzeltilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Yüce Allah Tahrim Suresi 6'ncı ayette, 'Ey iman edenler! Hem kendinizi hem de ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan o müthiş cehennem ateşinden koruyun! Onun başında, Allah'ın emirlerine asla karşı gelmeyen ve kendilerine verilen her emri eksiksiz yerine getiren son derece acımasız, güçlü ve sert tabiatlı melekler vardır.' diye buyurmaktadır. Bu ayet, çocukların cehennem azabından korunması görevini anne babaya vermiştir. Yani çocukların cennete hazırlanması ve cehennem ateşinden korunması, hem anne hem de babanın yapmakla görevli olduğu birer farziyettir. Çocuğun ahirete hazırlanması aynı zamanda anne baba için dünyevi meyvelerin en lezzetli olanı olduğu gibi ahiret içinde amel defterini açık bıraktırıp sevapla dolduran bir kaynak hükmündedir. Kıymetli misafirlerimiz, günümüzde öncelikler ahiretten dünyaya doğru çevrilmiştir. Çocuklarının maddi hiçbir şeyi eksik etmeyen anne-baba maalesef ahirete gelince onları başıboş bırakmaktadır. Ahiret için yetiştirilmeyen, ahiret sorumluluklarını bilmeyen Allah'ın dışında bir yolda yürüyen çocuğun cehennemde azap çekeceğini görmek, bilmek ve idrak etmek lazımdır. İdeal Eğitim Vakfı olarak anne babalara sorumluluklarını hatırlatmak, çocuklarımızı hem dünyada hem de ahirette saadete ermelerine vesile olmak böylece tüm fertlerini huzurlu, mutlu ve sevgiyle dolu, cennet kokusunun her tarafa yayıldığı, büyüklerin saygı ve hürmet gördüğü, küçüklerin sevgi ve ilgi gördüğü bir ailenin oluşumuna vesile olmak adına bu tür seminerler düzenliyoruz."
"Aile bizim ilk eğitim merkezimizdir"
Ailenin çocuk eğitiminde önemi hakkında konuşan Eğitimci-Yazar Cevdet Yanılmaz, "Güzel medeniyetimiz olan İslam, iki cihanın saadeti muhteşem bir eğitimdir. Eğer bu hak ve hakikatle birleşmezsek bunun gereğini öğrenip bununla amel etmezsek, her iki cihanda da hüsrana uğrayanlardan oluruz. Sahibinin Allah olduğu bir nizama tabiyiz. Bu nizamın sahibi olan Allah bizi çok iyi tanıyor. Bizi Allah yarattı, fıtratımızı İslam olarak yarattı. İslama ve fıtrata uygun bir nizam gönderdi. Ve bu gönderdiği nizamın içerisinde en etkili olanlardan biri ailedir. Aile kendi içinde çok farklı başlıklara ayrılır. Evliliğinden tutunda yuva kurmaya, çoluk çocuk sahibi olma ve onların eğitimine, Ailenin ekonomik olarak güçlenmesinden tutun aile arası akrabalar-arası ilişkilere kadar diyalogların temel merkezi ailedir. Aile bizim ilk eğitim merkezimizdir. Aileler, üzerine düşen misyonu, görevi yerine getirmezsek olmaz. Herkes ailede kendi sorumluluk alanlarını görevlerini bilmelidir. Herkes kendi sorumluluk alanının verdiği görevleri yerine getirmek zorundadır. Vallahi kendi eliyle bindiği dalı kırar. Aile neye mensup ise evlatlar da öyle değişirler. Batılın yolları öyle çok ki insanı perişan ediyor. Hakka giden yol muhteşem ve tektir. Kaynağı da Kur'an ve sünnettir. Bunlarla kendi hakikatlerimizle bütünleşmemiz gerekiyor. Bu hakikatle bütünleşenlere Allah'u Teala saltanatını vaat ediyor." dedi.
"Kapıyı tanımadığımız çalarsa açmayız ancak içeride tanımadıklarımız cirit atıyor"
Geleceğimiz olan çocuklarımızı en başta evlerimizin içinde olan tehlikelerden korumamız gerektiğini ifade eden Yanılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
"Dinimiz bizleri sigortalamıştır, sorumluluklarımızı misyonlarımızı bize yüklemiştir. Ancak bu dine mensup olanlar Bu avantajı yaşarlar. İslam'daki aile küfürü korkutuyor gerçekten korkutuyor. Bundan dolayı ekrandaki diziler kanalıyla ve oyun, eğlence tahrifat kanalları ile ailelerimiz ve çocuklarımız savunmasız haldedir. Kapıyı tanımadığımız çalarsa açmayız ancak içeride tanımadıklarımız cirit atıyor. Böyle giderse çok geç olacaktır. O zaman 2 kat 5 kat 10 kat çaba sarf edeceğiz Ama bir işe yaramayacak. Filistin'deki kardeşlerimizin bu kadar eziyet görmesi gerekir miydi? Bu ağır yük onlara kaldı ve bu ağır yüke pes etmeden mücadele ederek cevap veriyorlar. Çocuklarını eşlerini kaybediyorlar mallarını varlıkların kaybediyorlar "davaya değiyor" dedirtiyorlar bize. Daha sorunlar ağırlaşmamışken onlara doğrultulan silahlar Elbet bize de dönecek bize daha doğrultulmamışken kendi medeniyetimize gereken ilgiyi verelim. Bizler Batı'nın sahte değerlerini göreceğiz ve onların modasının peşinden hiçbir şeyinin peşinden inşallah gitmeyeceğiz. İslam yaşanılacak bir dindir, salt konuşulacak bir din değildir."
"Laik sistem kurtaramaz"
Yanılmaz, son olarak şunları söyledi: "Bizler önce evlatlarımıza Rabbini tanıtacağız. Önderimiz Hazreti Resulullah aleyhi selamı tanıtacağız. Sonra Kur'an-ı Kerim'i öğreteceğiz ve onun bir nevi tefsiri olan peygamberin yaşantısının örneği olan hadisleri öğreneceğiz. Ve sonunda ailemize İslam'ı hâkim kılacağız. Kardeşlerimiz, cennete giden yol buradan gider. Mazlumlar kurtuluş bekliyor vallahi. Laik sistem kurtaramaz. Hiç umurunda dahi değil. Çünkü resmi yasalarla ilişkiler serbest. İslam insanı güvenilir bir ortam sağlar. Zaten eğer o güvenilir ortam yoksa vay bizim halimize. Evimizde, komşu ve akraba münasebetlerimizde, ticaretimizde velhasıl kelam hayatımızın herhangi bir anında İslam'ı yaşarsak o zaman çocuklarımıza o medeniyeti bırakabiliriz. Çocuklarımız bizden öğrenince şeytani düzen iflas eder. Fiili bir savaşa gerek kalmıyor. Çağımız sürekli bir şekilde değişim sürecinden geçiyor. Çocuklarımız maruz kalıyorlar ve maalesef korumasızdırlar. Nedeni de şu, ekran serbest akranlar serbest bu kadar olumsuzluğu karşı evlatlarımızı koruyamayız. Şeklen, onların mesulleri suç ortakları haline geliyoruz. Allah’u Teala, Kur'an ve sünnette bu yolun yordamlarını göstermiş. Mümkünse bizler de sizlerle beraber bu güzel yolun yolcuları olalım."
Program, Molla Abdurahim Mecit'in yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)