İşgalci siyonist rejimin Gazze'de yaptığı soykırıma tepki göstermek amacıyla hekimlerin ve sağlık çalışanlarının her hafta cumartesi günü düzenlediği 'sessiz yürüyüş'ün 10'uncusu Malatya'da da "Hekimler ve Sağlık Çalışanları Terör Soykırım ve İşgale Karşı Yürüyor!" sloganıyla gerçekleştirildi.
Yürüyüş, Doğa Cadde'den başlayarak Malatya AVM önünde son buldu.
"İşgalci terör rejimi bütün dünyanın gözü önünde sivilleri öldürmeye, hastaneleri bombalamaya devam ediyor"
Yürüyüşün ardından kitle adına basın açıklamasını okuyan Zülal Beria Akpolat, işgalci terör rejiminin Filistin topraklarında bütün dünyanın gözü önünde sivilleri öldürmeye, hastaneleri bombalamaya devam ettiğine dikkat çekerek, "Bütün bu yaşananlara rağmen insan haklarından bahsedenlerin, eşitlik, adalet ve hukuk üstünlüğünü vurgulayanların haftalardır bu zulme sessiz kaldıklarını, hatta desteklediklerini görüyoruz. Bu yapılanları asla unutmayacağımızı burada tekrar vurguluyoruz." diye belirtti.
"Bizler konfor içinde yaşamaya devam ederken Gazze halkı tam 105 gündür uçak ve bomba seslerine, yıkıma ve katliama karşı direniyor!"
Akpolat, "Bugün biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak terör, soykırım ve işgale karşı yürüyüşümüzün 10'uncu haftasındayız. Ülkemizde ve bütün dünyada Filistin gündeminin soğuduğuna, çoğu insanın hiçbir şey yaşanmamış gibi hayatlarına devam ettiğine üzülerek şahit oluyoruz. Biz burada konfor içinde yaşamaya devam ederken Gazze halkı tam 105 gündür uçak ve bomba seslerine, yıkıma ve katliama karşı direniyor. Bizler çocuklarımız hasta olduğunda o gece uyuyamazken Gazze'de değil 1 çocuğunu, 3-4 çocuğunu kaybetmiş annelerin sözlerini, soğukkanlılıklarını, imanlarını hayranlıkla izliyoruz!" ifadelerini kullandı.
"Biz Gazzeli sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmaya, oralarda kurulacak hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazırız"
İşgalci terör rejimi tarafından uygulanan zulümlere rağmen korkmadan mücadele eden Gazzeli mücahitleri ve tutuklansalar da öldürülseler de görevleri başından bir an ayrılmayan Gazzeli sağlık çalışanlarını selamladıklarını ifade eden Akpolat, şöyle devam etti:
"Buradan devletimize ve yetkililere sesleniyoruz: 'Biz Gazzeli sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmaya, oralarda kurulacak hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazırız.' Gazze'de masum insanlar can verirken biz, burada rahatımızdan vazgeçmiyorsak kendi vicdanımızı sorguya çekelim. 'Ne yapabiliriz?' diye soranlara diyoruz ki: 'Halk olarak en güçlü silahımız boykottur.' Biz sağlık çalışanları olarak gıda, giyim ve diğer alanlarda olduğu gibi tıp sektöründe de boykota devam ediyoruz ve vicdan sahibi herkesi boykotu kalıcı hale getirmeye davet ediyoruz."
"Yıktığın hastanelerin içinde bütün insanlığın hayatını kurtarmaya devam eden Gazzeli meslektaşlarımız kazanacak!"
"Sessiz Yürüyüş"ün 10 haftadır Türkiye'nin her bölgesinden 40'tan fazla ilde kendini insanlığı yaşatmaya adamış sağlık çalışanlarının katkısıyla devam ettiğini anımsatan Akpolat, "Biz her hafta, beyaz önlüklerimizle sessizce yürüyerek şöyle diyoruz: 'Hiçbir katilin ve hiçbir teröristin yaptığı yanına kalmadığı gibi senin de yaptıkların yanına kalmayacak israil. Sen kaybedeceksin; insanlık kazanacak, Filistin halkı kazanacak, beyaz önlüklerini soykırıma karşı duvar olarak örenler kazanacak, yıktığın hastanelerin içinde bütün insanlığın hayatını kurtarmaya devam eden Gazzeli meslektaşlarımız kazanacak!" ifadelerini kullandı.
"Ölmeye hazır olan halklar, bunu yapmaya hazır olmayan halklara her daim galip gelmiştir"
Akpolat, son olarak şunları söyledi:
"Tarih boyunca kendini tekrar ve teyit eden bir hikaye vardır. Ölmeye hazır olan halklar, bunu yapmaya hazır olmayan halklara her daim galip gelmiştir. Ölmeye hazır olmayanlar daha zengin ve görünüşte daha güçlü gözükseler de güç ve zayıflık, ancak kalptedir. İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz! Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz! Kanıksamayacağız! Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!" (İLKHA)