Gribal enfeksiyon ve salgın hastalığa karşı nasıl korunmalı?

Son dönemlerde yaşanan salgın hastalıklar, hastanelerde ciddi yoğunluk oluşturuyor. Hastaların uzun süren öksürük şikâyetleri, özellikle çocuk yaşta hastaların daha tam iyileşemeden yeniden hastalanması, yoğun bakım ünitelerinde yetişkin ve yaşlı hastaların oluşturduğu yoğunluk, toplumda yeni bir salgın tedirginliği oluşturmaya başladı.

Uzun süren hastalık süreci ve sıkça görülen üst solunum yolu enfeksiyonları ile grip vakalarına ilişkin İLKHA muhabirine konuşan KBB uzmanı Op. Dr. Volkan Yaşar Işıksaçan, son aylarda üst solunum yolu enfeksiyonları ve viral enfeksiyonlarda ciddi bir artış yaşandığına dikkati çekti.

Işıksaçan, "Bu viral enfeksiyonlarda ağırlıklı olarak İnfluenza virüsü görülüyor. İnfluenzanın çok çeşitli varyantları var. Yine Coronavirus varyantı ile daha ağırlıklı olarak karşılaşıyoruz. Yapılan testlerde daha çok bunlar çıkıyor. Yalnız bu iki virüs dışında respiratuar, adenya, koksaki virüsleri, üst solunum yolu enfeksiyonları görülüyor. Virüslerin en büyük özellikleri damlacık enfeksiyonlarından yayılmalarıdır. Kişiden kişiye tükürük partikülleriyle hava içerisinde yayılmalarıdır. Çok özel bir tedavisi yok. Birkaç antiviral ilaçlarımız var, onları kullanıyoruz ama genelde destekleyici semptomatik tedavi ediyoruz. Bu da hastanın bol sıvı alması, dinlenmesi, ağrısının geçirilmesi, burun tıkanıklığı ve öksürüğün giderilmesi, varsa ona göre ilaçlar kullanması gerekir. Bakterilerde bol enfeksiyon varsa antibiyotik tedavisiyle bu hastaları kontrol etmeye çalışıyoruz." dedi.

"Yakın temas ve sosyal mesafeye dikkat etmek çok önemli"

Hastalıktan korunmak için alınması gereken önlemlerle ilgili de konuşan Işıksaçan, "Sağlık Bakanının da belirtiği gibi hem yoğun bakımlarda büyük bir doluluk var hem de Polikliniklerde bize grip ve üst solunum yolu ilgili şikayetlere gelen hastalarımız var. Bu hastaların şikayetlerinde biz hangi virüs olduğunu çok ayıt edemiyoruz. Bunların hepsi birbirine benzer şikayetleri var. Bunlarda ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, halsizlik, eklem ağrısı vb. virüsler genelde görünüyor. Buradaki en önemli nokta kişinin bağışıklık sistemini sağlam tutması. Buda düzenli uyku, düzenli beslenmek, stres yapmamak, sigara alkol gibi toksit maddelerden uzak durmak bağışıklık sistemini en güçlü tutan unsurlardır. Bunun dışında sosyal izolasyon çok önemli. Kalabalık ortamlara girdiğimizde veya toplu taşımalarda maske kullanmamız çok önemli. Yakın temas ve sosyal mesafeye dikkat etmek çok önemli. Bayramlaşma, selamlaşma, yanak yanağa öpüşmeden uzak durmak çok önemli. Öksürürken veya hapşırırken ağzımızı kapatmamız lazım. Tıp'ta altın bir kural vardır, oda korunmak, hasta olmadan tedbirleri almaktır." diye konuştu.

"Kış ayları her zaman soğuk algınlığı, grip enfeksiyonları için riskli aylardır"

Işıksaçan, "Bu hastalığın ne kadar süreceği aslında bizim alacağımız önlemlere bağlıdır. Çünkü hasta olan biri bu hastalığı bir başkasına bulaştırıyor, o da başkasına bulaştırıyor salgın böylelikle ilerliyor. Kış ayları her zaman soğuk algınlığı, grip enfeksiyonları için riskli aylardır. Havalar ısınıncaya kadar bizim sağlık tedbirlerine, izolasyona, maske kullanımına dikkat etmemizde büyük fayda var." şeklinde konuştu. (İLKHA)