Halid Meşal bir sosyal mecrada önemli açıklamalarda bulundu. İki devletli çözüm kavramını kendi hareketlerinin ve Filistin halkının reddettiğini belirterek çözümün ise işgalden kurtulmak olduğuna vurgu yaptı. Meşal, "Filistin halkımız kurtuluşu, işgalden kurtulmayı, bağımsızlığı ve bir Filistin devletinin kurulmasını talep ediyor." dedi.
Meşal, Ammar isimli kullanıcının sorularını, Meşal podcast'te cevapladı. HAMAS'ın resmi kanalından yayınlanan ilgili bölümde Meşal, "Batı, 7 Ekim operasyonunun siyasi vizyonları açısından ufuk açtığını ve buradan eski siyasi duruşlarına, yani iki devletli çözüme geri döndüklerini söylüyor. Biz iki devletli çözüm kavramını kabul etmiyoruz. Çünkü bu onların istediği zamanda vaat edilen, sınırlarını onların çizdiği bir devlet anlamına geldiği için reddediyoruz. İşgalci siyonist varlığın meşruluğunun tanınmasını kategorik olarak reddediyoruz." ifadelerini kullandı.
"7 EKİM SONRASI, FİLİSTİN HAYALİ VE UMUDU TAZELENDİ"
HAMAS'ın tutumunun ve Filistin halkının büyük çoğunluğunun özellikle 7 Ekim sonrasında denizden nehre, kuzeyden güneye Filistin hayalini ve umudunu tazelediğini söyleyen Meşal, şunları kaydetti: "Filistinlilerin, Filistin'in beşte birini kabul etmesini, buna razı olmasını istiyorlar, bu kabul edilemez. Denizden nehre, kadar bir Filistin, hakkımızdır. Bu topraklardaki varlığımız kadimdir. HAMAS ve Filistin güçlerinin erken dönemden itibaren, Filistin güçleri ve Arap konumuyla ortak bir toplantı ve ortak bir ulusal programın temelini oluşturmak amacıyla, 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, tam bağımsız ve geri dönüş hakkına sahip, işgalci siyonist varlığın meşruiyetini tanımayan bir devleti kabul etmeyi 2017'deki siyasi belgemizde açıkça belirtmiştik. Bu tutum, bu aşamada hakkımızın ve topraklarımızın hiçbir kısmından vazgeçmeden, gasp eden işgalci varlığı tanımadan Filistin ve Arap uzlaşmasını kolaylaştırıyor."
Usame Hamdan:
GAZZE’DEKİ SOYKIRIM AÇLIK SUSUZLUK
İHMALKAR HERKES İÇİN UTANÇ KAYNAĞIDIR
HAMAS hareketi temsilcilerinden Usame Hamdan BM Güvenlik Konseyi kararına rağmen işgalin, Gazze'deki halka yönelik suç ve katliamlarının, açlık ve susuzluğun devam etmesi ve yardım girişlerinin engellenmesinin, bu konuda ihmalkar davranan herkes için tarihi bir utanç olduğunu vurguladı.
Beyrut
HAMAS hareketi temsilcilerinden Usame Hamdan, İzzeddin El Kassam Tugayları'nın, Filistin direnişiyle birlikte Aksa Tufanı'nda mücadeleyi tüm güç, bilgelik ve yeteneğiyle yönettiğini belirtti. Hamdan, önceki gün Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta düzenlediği basın toplantısında, Gazze Şeridi'nde yerinden edilmiş insanların, tarif edilemeyecek veya ifade edilemeyecek gerçek bir trajedi yaşadıklarını vurguladı. İşgalin hastanelere karşı işlediği suçlar ve hastaneleri hizmet dışı bırakması nedeniyle yaralıların sayısının 61 bine yükseldiğini ifade eden Hamdan, bunların tedavi için Gazze Şeridi dışına çıkmaktan mahrum bırakıldığına dikkat çekti. Yüzde 70 kadın ve çocuk olmak üzere 7 binden fazla kayıp kişinin işgal saldırıları sonucu yıkılan evlerin enkazı altında olduğunu söyleyen Hamdan, devam eden bombardıman, yakıt eksikliği ve gerekli ekipmanın bulunmaması nedeniyle bunların enkazdan çıkarılamadığını ifade etti.
7 Ekim'den bu yana faşist işgal ordusunun 2 binden fazla katliamı gerçekleştirdiğini belirten Hamdan, "Bombalama, yıkım, soykırım ve etnik tasfiye sırasında Nazi işgali, Gazze Şeridi'ne karşı işlenmedik menfur bir suç bırakmadı. Savunmasız Filistinlilere, sivillere, çocuklara ve kadınlara karşı gerçekleştirilen saldırılar nedeniyle 31 binden fazla insan şehit oldu ya da kayıp." dedi.
Hamdan, "Siyonist rejim, işgal altındaki Batı Yaka'da, şehirlere, köylere ve kasabalara günlük saldırılar yaparak, tutuklamalar ve suikastlar düzenleyerek, yerleşim ve Yahudileştirme politikasıyla, oradaki yerleşimcileri silahlandırarak ve onları serbest bırakarak vahşi suçlarını sürdürüyor." diye ekledi. Batı Yaka'da 7 Ekim'den bu yana şehit sayısının 350'yi aştığını, en az 4 bin kişinin de yaralandığını hatırlatan Hamdan, esir alınanların sayısının da 5 binin üzerinde olduğunu kaydetti.
Hamdan, BM Güvenlik Konseyi kararına rağmen işgalin, Gazze'deki halka yönelik suç ve katliamlarının, açlık ve susuzluğun devam etmesi ve yardım girişlerinin engellenmesinin, bu konuda ihmalkar davranan herkes için tarihi bir utanç olduğunu vurguladı.
SUÇLARDAN AMERİKAN YÖNETİMİ SORUMLUDUR
Hamdan, bu suçlardan ve soykırım savaşından, bu işgale siyasi, diplomatik ve askeri destek veren Amerikan yönetimini ve onun Başkanı Biden'ı sorumlu tuttu. "Kardeş Arap ve İslam ülkelerimiz, tüm baskıların üstesinden gelmek için ciddi ve acil bir şekilde harekete geçmek için daha ne kadar bekleyecekler?" diye soran Hamdan, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Devletleri Birliği'ne, Gazze Şeridi'ndeki ablukayı acilen ve derhal kırmaları ve işgali, tıbbi ve yardım malzemeleri, ambulans ve sivil savunma ile birlikte tüm resmi ve halk delegasyonlarına izin vermeye zorlama çağrısında bulundu.
DİRENİŞ SAVAŞI USTALIKLA YÖNETİYOR
Hamdan, şunları söyledi: "Şehit İzzeddin El Kassam Tugayları, Filistin direnişiyle birlikte, tüm gücüyle, bilgeliğiyle, yeteneğiyle Aksa Tufanı'nı hâlâ yönetiyor, halkımızın kanının intikamını alıyor. Direniş, Nazi işgal ordusunun subaylarını ve onların Gazze topraklarını kontrol altına alma ve ilan ettiği şeyi gerçekleştirme hayallerini her gün havaya uçuruyor. Siyonist saldırganlığın durdurulması ve onun Gazze ve Batı Yaka'daki halkımıza karşı barbarca suçlar işlemesinden caydırmanın yolu, direnişin her türlüsüyle tırmandırılmasıyla gerçekleşir. Bugün gereken, Filistin coğrafyası arasında ayrım yapmayan işgale ve onun Nazizmine karşı tüm ulusal toplumun birlik içinde durmasıdır."
"İŞGALİN UMUTSUZLUĞU ARTIYOR"
Hamdan, Nazi işgal hükümeti ve onun mağlup ordusunun sonu ve ufku olmayan bir çıkmaza girdiğini, düşman Nazi hükümetinin liderleri ve toplumun bileşenleri arasındaki iç anlaşmazlıkların tırmandığını ve kafa karışıklığının arttığını vurguladı. Hamdan, bu kafa karışıklığının, işgal hükümetlerine ve ordularına olan güvensizliği arttırdığına ve hedefe ulaşma konusundaki hayal kırıklığı ve umutsuzluk durumunu arttırdığına işaret etti. Hamdan, Uluslararası Müslüman Alimler Birliği Başkanı'nın, ablukayı kırmak ve Gazze'deki halkla dayanışma göstermek amacıyla alimlerden oluşan bir heyetin Gazze'ye girme niyetini duyurmasını da memnuniyetle karşıladığını kaydetti. (İLKHA)
Bir evde 19 şehid
SİYONİST ÇETE REFAH’I BOMBALADI
İşgal rejiminin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir eve düzenlediği bombalı saldırıda çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 19 Filistinli katledildi. Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan habere göre, saldırıda çok sayıda kişi de yaralandı. İşgal rejimi savaş uçakları, Refah kentinin doğusunda Ez-Zamili ailesine ait bir evi hedef aldı. Saldırıda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 19 Filistinli katledilirken, çok sayıda kişi de yaralandı.