Lahey
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, işgal rejiminin Gazze’deki eylemleriyle Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) açtığı davanın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması başladı. Duruşmanın ilk gününde Güney Afrika tarafı, işgal rejimine yönelik suçlamalarını gerekçe ve delilleriyle Divan'a sundu. Duruşma, Güney Afrika ve işgal rejimi tarafından sadece bu dava için atanan ad hoc hakimlerin yeminleriyle başladı. Daha sonra Divan Başkatibi Philippe Gautier, Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir taleplerini okudu. Güney Afrika tarafı adına ilk söz alan bu ülkenin Hollanda Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela, "Yaygın insan hakları ihlallerinin on yıllardır cezasız kalması israil'i cesaretlendirdi." ifadesini kullandı. Duruşmada Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçular işgalcilere, Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı suçlamasını yöneltti.
İşgal rejiminin soykırımla suçlandığı davanın ilk duruşmasında Güney Afrika hukuk ekibi, AA foto muhabirlerinin Gazze'de çektiği fotoğrafları da kanıt olarak mahkeme heyetine gösterdi. Güney Afrika'yı temsil eden avukatlardan Adila Hassim, soykırımın delillerinin başvuru dosyasında mevcut olduğunu ve BM kurumlarınca da tescil edildiğini belirterek, "(işgal rejiminin) Eylemleri, soykırım sonucunun çıkarılabileceği sistematik davranış kalıbı göstermektedir." dedi.
İşgalcilerin katlettiği kişilerin sayısının "Gazze’de hiçbir yerin güvenli olmadığını" gösterdiğine dikkati çeken Hassim, Gazzelilerin bir kısmının, işgal rejiminin "güvenli koridor" ilan ettiği bölgelerde katledildiğinin altını çizdi. Hassim, "israil, her bir bombanın kaç sivilin hayatına mal olacağının tam olarak bilincinde olarak benzersiz ve emsalsiz sayıda sivili öldürmüştür." değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, işgalcilerin Gazze'ye insani yardımları da "ısrarla" engellemeye devam ettiğini vurgulayan Hassim, Gazze'ye yeterli gıda, kıyafet ve hijyen malzemelerinin teslim edilemediğini, Gazzelilerin temiz suya erişimlerinin engellendiğini dile getirdi. Hassim, soykırımın önceden ilan edilemeyeceğini ancak Uluslararası Adalet Divanının soykırımı tespit edebileceğini belirterek, Divan'dan ihtiyati tedbir kararı almasını istedi.
"GÜNEY AFRİKA, SOYKIRIM SÖYLEMİNDE YALNIZ DEĞİL"
Güney Afrika'yı temsil eden avukatlardan Tembeka Ngcukaitobi de Divan'ın, Güney Afrika'nın tedbir taleplerini kabul etmek için "soykırımın gerçekleştiğine" değil mevcut deliller ışığında "soykırım tehlikesinin varlığına" ihtiyaç duyduğunu belirtti. Ngcukaitobi, Güney Afrika'nın, işgalcilerin Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım söylemine dikkati çekerek, 15 Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü ve 21 BM Çalışma Grubu üyesinin de Gazze'de yaşananların soykırım olduğu konusunda uyarıda bulunduğunu hatırlattı. İşgalci askeri yönetimi ve devlet görevlilerinin, soykırım niyetini açığa vuran açıklamalar yaptığını anımsatan Ngcukaitobi, bu kişilerin Gazzelilerin yok edilmesi ve Gazze'nin tamamen yıkılmasını istediklerini dile getirdiklerini anlattı.
İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisinin eski lideri Jeremy Corbyn de duruşmayı izleyenlerin arasında yer aldı. Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde yer alan Divan'da tarafların hazır bulunduğu salonda halka açık yapılan duruşma canlı yayımlanıyor. Duruşmada, Gazze'deki durumun Ukrayna-Rusya gibi davalardan daha değersiz olmadığı vurgulandı.
"KURBANLARIN CANLI YAYINLADIKLARI TARİHTEKİ İLK SOYKIRIM GAZZE'DE OLDU"
Uluslararası Adalet Divanında konuşan avukat Ni Ghralaigh ise, "Kurbanların, dünyanın bir şeyler yapabileceği umuduyla canlı yayınladıkları, tarihteki ilk soykırım Gazze'de oldu." dedi.
GÜNEY AFRİKA’NIN TALEP ETTİĞİ İHTİYATİ TEDBİRLER
Güney Afrika, 29 Aralık’taki yazılı başvurusunda, mahkemeden işgal rejimi aleyhine 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep etti. Güney Afrika'nın istediği ihtiyati tedbirler arasında işgalcilerin, Gazze'deki askeri operasyonları derhal durdurması, Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tedbirleri alması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişimlerini sağlaması, soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atması, soykırımın delillerini muhafaza etmesi ve verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan'a düzenli rapor sunması yer alıyor. Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler (BM) anlaşmaları ile uluslararası anlaşmalara konu sorunların çözümü konusunda BM yargı organı olarak görev yapıyor. AA
"SOYKIRIM DAVASI" NE İFADE EDİYOR?
1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine ICJ'de dava açabiliyor. Güney Afrika Cumhuriyeti, işgal rejiminin 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle Soykırımın Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık'ta ICJ'de dava açarak işgalci aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti. Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle ICJ'den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başlıyor. Kararının açıklanması için hakimleri bağlayan bir son tarih bulunmamakla birlikte, Divan'ın önce yargılamalarına bakıldığından soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.
FİLİSTİN: İSRAİL'İN UAD’DA YARGILANMASI TARİHİ BİR OLAY
Filistin Dışişleri Bakanlığı, işgal rejiminin Uluslararası Adalet Divanında (UAD) soykırım suçuyla yargılanmasının tarihi bir olay olduğunu bildirdi. Filistin Dışişleri Bakanlığı, Güney Afrika'nın işgal rejiminin UAD'da soykırım suçuyla yargılanması için yaptığı başvuru sonucunda dün başlayan duruşma hakkında yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, bazı ülkelerin İsrail'i "siyasi, askeri ve veto hakkı" gibi araçlarla desteklemesi ve uluslararası düzeydeki "acizliğin" bu ülkeyi suç işlemeye ve soykırım yapmaya teşvik ettiği belirtildi. Filistin'in Güney Afrika'nın işgal rejimine karşı açtığı davanın başarılı olacağına güvendiği kaydedilen açıklamada, kardeş ve dost ülkelerin Güney Afrika'nın UAD'da açtığı davayı desteklemeleri çağrısı yapıldı.
ARAP BİRLİĞİ’NDEN SOYKIRIM DAVASINA "TAM" DESTEK
Arap Birliği, Güney Afrika'nın işgal rejimine karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) "soykırım yapmak" ve "1948 Soykırım Suçunun Önlenmesine İlişkin Sözleşme'yi ihlal etmek" suçlamasıyla açtığı davaya "tam" destek verdiğini açıkladı.
İstanbul
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu el-Gayt, önceki gün akşam yaptığı açıklamada, "Güney Afrika'nın işgal rejimine karşı UAD'a soykırım suçlamasıyla açtığı davaya Arap Birliği'nin tam destek vermesi gayet doğal ve mantıklıdır." ifadelerini kullandı. Güney Afrika'ya "insani değerleri tüm hususların üstünde tutan bu ilkeli tutumu benimsedikleri için" teşekkür eden Gayt, UAD'dan Filistinlilerin kanının dökülmesine son verecek adil ve cesur bir karar çıkması temennisinde bulundu. Gayt, Arap Birliğinin davaya dahil olmak istediğini ancak kuruluş olarak UAD'da böyle bir davaya dahil olma imkanı bulunmadığını dile getirdi.
Öte yandan, Arap Birliği Sözcüsü Cemal Rüşdi de yaptığı yazılı açıklamada, Arap Birliğinin ilgili birimlerine söz konusu davayı izlemeleri talimatı verdiğini ve davaya destek olmaya hazır olduklarını kaydetti. Rüşdi, davadan Gazze Şeridi'nde sivillere yönelik yürütülen savaşın mümkün olan en kısa sürede sona ermesini sağlayacak ve soykırım suçuna karışan tüm işgalci yetkililerin hesap vermesinin önünü açacak bir kararın çıkmasını sabırsızlıkla beklediğini ifade etti. AA
Güney Afrika'nın açtığı "soykırım" davasına
DESTEK AÇIKLAMALARI HIZLA ARTIYOR
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin işgalciler aleyhine açtığı "soykırım" davasına ülkelerden ve insan hakları kuruluşlarından destek açıklamaları hızla artıyor.
Lahey
Güney Afrika Cumhuriyeti'nin israil aleyhine Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) açtığı ve bugün ihtiyati tedbir talebine ilişkin duruşmaların başlayacağı "soykırım" davasına ülkelerden ve insan hakları kuruluşlarından destek açıklamaları hızla artıyor. Güney Afrika'nın, işgalcilerin Gazze’deki saldırılarını sonlandırmasına ilişkin ICJ’den ihtiyati tedbir talebinde de bulunduğu davaya İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer uluslararası kuruluşların yanı sıra başta Türkiye’nin de bulunduğu birçok ülke ve STK’den destek açıklamaları gelmeye devam ediyor.
DAVAYA DESTEĞİNİ AÇIKLAYAN ÜLKELER
Davaya desteğini açıklayan ilk ülke olan Filistin, 29 Aralık'ta Dışişleri Bakanlığının X hesabından yaptığı açıklamada, Güney Afrika'nın, işgal rejiminin soykırım suçu işlediğine ilişkin Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı davayı memnuniyetle karşıladığını belirtti.
Malezya Dışişleri Bakanlığı, 2 Ocak'ta yayımladığı açıklamada, Güney Afrika'nın başvurusunun memnuniyetle karşılandığını belirterek, "1967 öncesi sınırlara dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan" bağımsız bir Filistin devletinin tanınması çağrısı yaptı.
Davaya desteğini açıklayan ülkelerin başında gelen Türkiye adına 3 Ocak’ta Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli tarafından yapılan paylaşımda Güney Afrika’nın, işgal rejimi aleyhine ICJ'de gerçekleştirdiği başvurunun memnuniyetle karşılandığı vurgulandı.
Ürdün Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Yurtdışında Yaşayan Ürdünlüler Bakanı Ayman Safadi, 4 Ocak’ta yayımladığı açıklamada, ülkesinin Güney Afrika tarafından işgal rejimine karşı ICJ’de açılan davayı desteklediğini bildirdi.
Belçika Başbakan Yardımcısı Petra De Sutter, ülkesinin Güney Afrika'nın işgal rejimine açtığı davaya destek vermesi çağrısında bulunarak, "Belçika, Gazze'deki insanların sonsuz çilesini sadece kenarda izleyemez. Soykırım tehdidine karşı harekete geçmeliyiz. Belçika'nın, Güney Afrika'nın liderliğini takip ederek Uluslararası Adalet Divanında eyleme geçmesini istiyorum. Belçika hükümetine bu öneride bulunacağım." ifadelerini kullandı.
Maldivler Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, işgal rejimi aleyhine ICJ’de "soykırım" davası açılmasından memnuniyet duyulduğu belirtilerek, Gazze'de derhal ateşkes sağlanması ve Filistin halkına yardım ulaştırılması için insani koridorların açılması çağrısı yapıldı.
Ayrıca, Bangladeş, Namibya, Malezya ve Pakistan'ın BM elçileri, 9 Ocak'ta BM Genel Kurulundaki konuşmalarında Güney Afrika tarafından açılan soykırım davasına desteklerini ifade etti.
Endonezya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lalu Muhammad Iqbal, davaya destek verdiklerine ilişkin açıklamasında, "Ahlaki ve siyasi açıdan Endonezya, Güney Afrika'nın Gazze'de yapıldığı iddia edilen soykırıma karşı harekete geçmesi için ICJ'deki girişimini tamamen desteklemektedir." ifadesini kullandı.
Bolivya Dışişleri Bakanlığından 7 Ocak'ta yapılan yazılı açıklamada, "Bolivya, ICJ nezdinde, israil Devleti aleyhine dava açan Güney Afrika Cumhuriyeti'nin attığı tarihi adımı takdirle karşılamaktadır." ifadesine yer verilerek uluslararası topluma Güney Afrika'nın açtığı davaya destek olunması çağrısı yapıldı.
Venezuela, 9 Ocak'ta Dışişleri Bakanlığınca yayımlanan açıklamada, Güney Afrika'nın Filistin halkını savunmak amacıyla ICJ nezdinde israil'e karşı açtığı davayı desteklediğini belirterek, Bolivya’ya benzer şekilde uluslararası topluma Güney Afrika’nın açtığı davaya destek olunması çağrısında bulundu.
Nikaragua hükümeti, 9 Ocak'taki yazılı açıklamasında, "Güney Afrika'nın Gazze Şeridi'ndeki soykırım nedeniyle israil'e karşı ICJ'ye yaptığı başvuruyu memnuniyetle karşılıyoruz." ifadesini kullandı.
İran Dışişleri Bakanlığı, 10 Ocak'taki yazılı açıklamasında, Güney Afrika'nın davasına tam destek verildiğini kaydederek, "İran İslam Cumhuriyeti, ayrıca Güney Afrika hükümetinin eylemini, uluslararası hukuka uygun ve Filistin halkını destekleyen sorumlu, cesur ve onurlu bir adım olarak selamlıyor ve uluslararası toplumu, işlenen suçların faillerinden hesap sorulması için kararlı bir şekilde harekete geçmeye çağırıyor." ifadesine yer verdi.
Brezilya Dışişlerinden 10 Ocak'ta yapılan yazılı açıklamada, Güney Afrika'nın, işgalcilerin soykırım veya bağlantılı suç teşkil edebilecek tüm eylemlerini derhal durdurması talebiyle Uluslararası Adalet Divanındaki girişiminin desteklendiği vurgulandı.
Kolombiya Devlet Başkanlığından 10 Ocak’ta yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Gustavo Petro yönetimindeki Kolombiya Hükümetinin, Güney Afrika tarafından Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanında işgal rejimi aleyhine açılan davayı memnuniyetle karşıladığı kaydedildi.
BİNİN ÜZERİNDE İNSAN HAKLARI KURULUŞU DESTEK VERDİ
Progressive International Konseyinin sitesinde yer alan açıklamada, devletlerin yanı sıra dünya genelinden binin üzerinde insan hakları kuruluşunun, "Güney Afrika'nın israil'e Karşı Soykırım Sözleşmesi Davasını Destekliyoruz" başlıklı bildiriye imza attığı ve Güney Afrika davasını desteklemek üzere diğer hükümetlerin, ICJ'deki davaya "müdahil" olmaya davet edildiği bildirildi.
Buna ek olarak yeni kurulan Filistin'de Soykırımı Durdurmak için Uluslararası Koalisyonunun (ICSGP), dünyanın dört bir yanından 800'den fazla kuruluşun da imzacıları arasında bulunduğu Güney Afrika’nın davasına destek mektubunda "işgalci israil güçleri tarafından her gün işlenen soykırım eylemlerinin açık kanıtlarına rağmen" işgalci katillerin diğer ülkelerden Güney Afrika'nın davasını kınamalarını istemesi eleştirildi.
SOYKIRIM DAVASINI HAKSIZ GÖRENLER
Buna karşın ABD, Macaristan, Paraguay ve Guatemala gibi ülkeler, Güney Afrika'nın dava açmasına karşı çıkarak işgal rejimi aleyhine açılan davayı haksız gördüklerini açıkladı. AA