Filistin Dayanışma Platformu tarafından organize edilen ve İletişim Platformu, Medya İşçi Sendikası, Gazeteciler ve Diploması Komisyonu ile Türkiye ve dünyanın dört bir yanından gazetecilerin desteğiyle, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" nedeniyle Filistin'de çalışırken katledilen gazeteciler için basın açıklaması düzenlendi.
Ankara'nın Kızılay semtinde bulunan Güven Park girişinde düzenlenen basın açıklamasının sunumu Filistin Dayanışma Platformu Diploması ve Basın Komisyonu Üyesi İsmail Mansur Özdemir, tarafından yapıldı.
Gazetecileri temsilen gazetecilerin araç ve gereçleriyle birlikte savaş muhabirlerinin kullandığı yelek ve miğferler de basın açıklamasın yapılan alana bırakıldı.
Sık sık sloganların atıldığı basın açıklaması öncesi sırasıyla Türkiye'deki gazeteciler adına Gazeteci Serdar Arseven, Uluslararası Gazeteciler adına Dr. Zahir Elbek, Filistin'de Gazetecilik yapan Kemal Öztürk, Medya İşçileri Sendikası Başkanı Sezai Ballı ve Küresel Gazeteciler Konseyi Başkan Yardımcısı Yakup Aslan birer konuşma yaptı.
"Filistinli Gazetecilerin yüzde 9’u israil tarafından öldürüldü"
Tayyar Tercan
Filistin Dayanışma Platformu adına basın açıklamasını Gazeteci Tayyar Tercan, tarafından okundu.
Tercan, "Bu basın açıklaması hazırlandığı sırada Gazze’de 7 Ekim'den bu yana 110 gazeteci israil tarafından hedef gözetilerek katledilmişti. Açıklama tamamlamadan iki gazeteci daha vahşice görevi esnasında katledildi. Filistinli gazetecilerin yüzde 9’u israil tarafından öldürüldü. Böylece görevleri başında israil tarafından öldürülen gazeteci sayısı 112’ye ulaştı. Bu rakam ikinci dünya savaşından bu yana savaşlarda öldürülen gazeteci sayısından bile daha fazla. Katledilen gazetecilerin yanı sıra aile fertlerinde de israilin saldırılarında hayatlarını kaybedenler olmaktadır. Pek çok gazeteci yaralı, tutuklu ve onlarca gazeteci ise esir durumdadır. Savaşı takip eden gazeteciler saldırılarla, tehditlerle ve sansürle karşı karşıya kalmakta ve Gazze'deki iletişim kesintileriyle de mücadele etmektedirler." dedi.
"israil görevi başındaki gazetecileri hedef alarak pek çok defa suç işlemiş ve 112 gazeteciyi katletmiştir"
Gazetecilerin kasıtlı bir şekilde şehid edildiklerini vurgulayan Tercan, şunları aktardı:
"Askeri ve sivil hedefleri ayrım gözetmeksizin bombalamak, gazetecileri kasıtlı olarak hedef alarak öldürmek uluslararası hukukun tüm normlarına aykırıdır. Ancak ne yazık ki israil görevi başındaki gazetecileri hedef alarak pek çok defa suç işlemiş ve 112 gazeteciyi katletmiştir. israilin, gazeteciler de dahil olmak üzere sivil kayıplarını önlemeye çalıştığı yönündeki iddialarına rağmen, 22 bin 835 kişi öldürülmüş bunların 7 bini kadın ve 10 bini çocuktur. Öldürülen sivillerin yüzde 70’ni kadınlar, anneler ve çocuklar oluşturmaktadır. Hastaneler bombalanmıştır. 326 sağlık çalışanı hayatını kaybetmiştir. Kilise ve camiler, okullar, üniversiteler medya kuruluşları bombalanmıştır. Gazze'ye yönelik bombardımanının ayrım gözetmediği ortadır."
"Gazetecilere yönelik uluslararası kuruluşların duyarsız tavrını kabul etmiyoruz"
Son olarak Tercan, "Basın özgürlüğü zor şartlar altında dahi garanti altına alınması gereken yüksek bir değerdir. Basın özgürlüğü, ülkelerin çıkarlarının ötesindedir, dezenformasyon ve propaganda konusu yapılamaz. Görevleri başında israil tarafından bilerek katledilen gazetecilerle ilgili faili gizleyen, öznesizleştiren haber anlayışını kınıyoruz ve basın özgürlüğüne vurulmuş bir darbe olarak nitelendiriyoruz. israilin işlediği savaş suçları ve yürüttüğü soykırımın uluslararası mahkemeler önüne getirilmesini, işlenen insanlık suçunun cezasız kalmaması için açık, şeffaf soruşturmaları destekliyoruz ve bunun takipçisi olacağız. Gazetecilere yönelik uluslararası kuruluşların duyarsız tavrını kabul etmiyoruz. Bugün burada, israil ordusunun gazetecilere yönelik saldırılarını en sert şekilde kınıyoruz, görevleri başında öldürülen gazeteciler ve aile fertlerine Allah'tan rahmet diliyoruz ve ülkemizde '10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü' olarak kutlanan bugünü Gazze’de öldürülen gazetecilerin aziz hatıralarını onurlandırmak üzere onlara ithafen '10 Ocak Çalışırken Katledilen Gazeteciler Günü' olarak tarihe not düşüyoruz. Tüm insanlığın vicdanına büyük bir keder, kapkaranlık bir iz bırakan israilin yürüttüğü soykırımı durdurması ve savaş suçlarının cezalandırılması için tüm uluslararası toplumu göreve çağırıyoruz." ifadelerine yer verdi.
Basın açıklamasına AK Parti Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, HÜDA PAR Ankara İl Başkanı Ahmet Karaarslan, STK temsilcileri, gazeteciler ve Kudüs sevdalısı vatandaşlar katıldı. (İLKHA)